Blog
10 Kasım 2025

Elektrik Faturası Ödenmezse Ne Olur?

İçindekiler

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, elektrik kesilir mi?

Elektrik faturasının son ödeme tarihine kadar ödenmemesi durumunda başlangıçta hemen elektrik kesilmez. Öncelikle faturanın vadesi geçtiği andan itibaren borç tutarına günlük gecikme faizi işlemeye başlar . Bu aşamada elektrik hizmeti devam eder, ancak borç bakiyesi faizle birlikte artar. Fatura bir süre daha ödenmezse, görevli elektrik tedarik şirketi tüketiciye yazılı olarak ikinci bir ödeme bildirimi gönderir . Bu ikinci bildirim (ihbarname), genellikle posta, e-posta, SMS veya telefon yoluyla size ulaştırılır ve borcun ödenmesi için ek süre tanır.

Eğer tanınan ek süre sonunda da ödeme yapılmazsa, elektrik dağıtım şirketi yasal prosedür gereği elektrik enerjisini kesme işlemine geçer . Yani faturanın ödenmemesi halinde nihai olarak elektriğiniz kesilir. Kesme işlemi gerçekleştiğinde görevli ekip sayacınızı mühürleyerek elektriği durdurur ve adrese kesme ihbarnamesi bırakır (ihbarname üzerinde kesme tarihi, saati ve sayaçtaki son endeks bilgileri yer alır) . Özetle, elektrik faturası zamanında ödenmezse önce gecikme faizi işler, ardından uyarı gönderilir ve borç ödenmemeye devam ederse elektriğiniz belirli bir süreç sonunda kesilir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, kaç gün sonra elektrik kesilir?

Fatura borcunuzu son ödeme tarihinde yatırmazsanız elektriğin hemen kesilmesi söz konusu değildir; mevzuata göre belli bir ek süre tanınır. İlk adım, son ödeme tarihini geçtiğinizde elektrik şirketinin yazılı ikinci bildirim yapmasıdır . İkinci bildirimin yapıldığı tarihten itibaren en az 5 iş günü süre verilir . Bu 5 iş günlük ek süre, borcunuzu ödeyebilmeniz için tanınmış yasal mühlettir. Örneğin, fatura vadenizi Çarşamba günü geçirdiyseniz, genellikle takip eden hafta boyunca (5 iş günü) ödeme imkânınız bulunur. Bu süre zarfında borcunuzu öderseniz elektrik kesintisi yapılmaz.

Verilen 5 iş günü sonunda halen ödeme yapılmadıysa, şirket elektrik kesme işlemini başlatabilir . Yani yaklaşık olarak faturanın son ödeme tarihini izleyen bir hafta içinde (hafta sonları hariç) borç ödenmezse elektrik kesilebilir. Ancak burada resmî tatil günleri ve hafta sonları dikkate alınır; kesme işlemi bu günlere rastlamayacağı için fiili kesim tarihi birkaç gün daha ileriye sarkabilir. Özetle, elektrik faturası ödenmezse ikinci bildirimi takip eden 5 iş günü sonunda elektrik kesintisi uygulanır. Bu nedenle tüketicilerin, son ödeme tarihinden sonraki bu kısa süre içinde borcu kapatmaları önemlidir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, bildirim ve ihbar süreci nasıldır?

Elektrik borcunun ödenmemesi halinde işletilen bildirim süreci aşamalıdır. İlk olarak, fatura üzerindeki son ödeme tarihine kadar yapılan ilk bildirim zaten faturanın kendisidir. Faturanıza bakarak ödeme vadesini ve tutarı öğrenirsiniz. Son ödeme geçerse, görevli tedarik şirketi ikinci bir ödeme bildirimi (ihbarname) yollar . Bu ikinci ihbarname, yazılı olarak ve çeşitli kanallardan iletilir: posta mektubu, elektronik posta, SMS veya telefon araması yoluyla size borcun ödenmediği ve belirli süre içinde ödemeniz gerektiği bildirilir . İhbarnamede genellikle borç tutarı, yeni verilen son ödeme süresi (en az 5 iş günü) ve ödeme yapılmazsa kesinti uygulanacağı bilgisi yer alır.

İkinci ihbarname bırakıldıktan sonra belirtilen süre (5 iş günü) içinde ödeme yapılmazsa, şirket elektrik kesme adımına geçer . Kesme esnasında, elektrik dağıtım şirketi görevlileri adrese gelerek sayacı mühürler ve kesme ihbarnamesi bırakırlar. Kesme ihbarnamesinde elektriğin kesildiği tarih-saat ve sayaçtaki son endeks (tüketim göstergesi) mutlaka belirtilir . Bu belge, elektriğin kesildiğini ve yeniden açılabilmesi için borcun ödenmesi gerektiğini gösterir. Sonuç olarak, fatura ödenmezse önce yazılı uyarı süreci işler; ihbarname ile ekstra süre verilir ve bu süre dolduktan sonra ödeme yoksa kesinti uygulanır. Bu sayede tüketiciye borcunu kapatması için yeterli bildirim ve süre tanınmış olur.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, elektrik kesimi hangi günler yapılmaz?

Elektrik borcundan dolayı kesinti işlemleri her gün gerçekleştirilemez; mevzuat, tüketicinin mağdur olmaması için bazı günlerde kesme yapılmasını yasaklamıştır. Resmî tatil günleri, dini bayram günleri ve bu tatil/bayramların arefe günleri (bir önceki gün) ile Cuma günleri elektrik kesme işlemi yapılamaz . Bu düzenleme, özellikle hafta sonu veya tatil sebebiyle uzun süre elektriksiz kalınmasını önlemeye yöneliktir. Örneğin, bir faturanın ödenmemesi nedeniyle kesim süresi Cuma günü dolmuş olsa bile, şirket elektriği hemen o gün kesemez; kesme işlemi bir sonraki ilk iş günü olan Pazartesi gününe ertelenir. Benzer şekilde, dini bayram arifesinde veya bayram günlerinde de kesinti uygulanmaz .

Bu kuralın amacı, hafta sonu veya uzun tatillerde tüketicinin elektriksiz kalmasını engellemektir. Çünkü hafta sonları ödeme yapma imkânı kısıtlı olabileceği gibi, araya giren tatiller iletişim ve işlem süreçlerini uzatabilir. Dolayısıyla, elektrik dağıtım şirketleri, borçtan dolayı elektriği keserken sadece iş günlerinde ve tatil olmayan günlerde bu işlemi yapar. Cumartesi ve Pazar günleri ile resmi/dini tatillerde kesme işlemi yapılamayacağından, borcun son ödeme tarihini kaçırmış olsanız bile bu özel günler size bir nebze daha zaman tanıyacaktır. Ancak tatil günleri biter bitmez ilk iş gününde kesinti yapılabileceğini unutmamak gerekir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, gecikme faizi uygulanır mı?

Evet, elektrik faturasının vadesinde ödenmemesi halinde gecikme faizi uygulanır. Son ödeme tarihini geçirir geçirmez borcunuza günlük bazda faiz işlemeye başlar . Bu faiz, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da belirtilen gecikme zammı oranlarını aşamaz ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirlenen üst sınırlar dâhilinde uygulanır. Gecikme faizi, borcunuzu ödemekte geciktiğiniz her gün için borcunuza eklenen bir tür cezai ücrettir . Böylece fatura borcu ödenene kadar geçen zaman zarfında, borç miktarı faiz nedeniyle kademeli olarak artar.

Örneğin, son ödeme tarihinden sonra bir gün bile ödeme gecikirse o gün için faiz işler; iki gün gecikirse iki günlük faiz birikir. Bu yüzden faturalarınızı zamanında ödemediğiniz takdirde borcunuzun günlük olarak yükselmeye devam edeceğini bilmelisiniz. Gecikme faizi genellikle günlük oranda hesaplanır ve bir sonraki faturada veya borç ödeme sırasında tahsil edilir. Ödeme yapmadığınız süre uzadıkça faiz yükü de artacağı için mümkün olan en kısa sürede borcu kapatmak en avantajlı yoldur. Sonuç olarak, faturanın ödenmemesi halinde yasal olarak gecikme faizi uygulanmakta olup bu durum borcunuzu daha da büyütebilir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, gecikme faizi oranı nedir?

Elektrik faturalarında uygulanacak gecikme faizi oranı, ilgili mevzuatta tanımlanan üst sınırlara tabidir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), gecikme faizinin hesaplanmasında genellikle 6183 sayılı Kanun’un belirlediği oranlara atıf yapar . 2025 yılı itibarıyla elektrik borçlarına uygulanan aylık gecikme faizi oranı yaklaşık %4,5 düzeyindedir . Bu oran, aylık bazda olup günlük faiz hesaplamasına dönüştürülür (aşağıda hesaplama detayına değinilmiştir). Belirtilen %4,5’lik oran, kanunen belirlenmiş azami orandır; elektrik dağıtım/tedarik şirketleri bu oranın üzerinde faiz uygulayamazlar.

Faiz oranı dönemsel olarak ekonomik koşullara göre güncellenebilir. Örneğin, yüksek enflasyon dönemlerinde kamu alacaklarına uygulanan gecikme zammı oranlarında artışlar olmuştur. EPDK, her dönem için gecikme faizinin tavanını belirler ve şirketler de genellikle bu tavan oranı uygular. Güncel oran olan aylık %4,5, günlük bazda yaklaşık %0,15’e tekabül eder. Yani faturanızın son ödeme tarihini bir ay geciktirirseniz, yaklaşık %4,5 oranında fazladan ödeme yüküyle karşılaşırsınız. Bu oranın yıllık bileşik karşılığı oldukça yüksek olabileceğinden, küçük tutarlı faturalar bile uzun süre ödenmezse kayda değer faiz birikimi olabilir. Sonuç olarak, gecikme faizi oranı 2025 yılı için aylık %4,5 olup bu oran resmi düzenlemelerle belirlenmektedir .

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, ek ücret veya ceza var mı?

Elektrik faturasının ödenmemesi durumunda yasal olarak uygulanan ek ücret gecikme faizi ve kesme-açma bedelidir; bunlar dışında, normal koşullarda ayrı bir idari para cezası bulunmaz. Yani borcunuzu geciktirdiğiniz için faturaya eklenen ceza, günlük işleyen gecikme zammıdır (faiz) ve bu, fazladan bir ceza niteliği taşımaz, alacağın faizi olarak değerlendirilir. Ancak fatura ödenmediği için elektrik kesilirse, elektriğin tekrar bağlanması sırasında kesme-açma ücreti adı altında bir hizmet bedeli alınır. Bu bedel, elektrik dağıtım şirketinin kesme ve bağlama işlemleri için EPDK tarafından belirlenmiş tarife gereği tahsil edilir . Kesme-açma ücreti sonraki faturaya yansıtılır ve borcunuzu öderken bu ücreti de ödemeniz gerekir.

Borcun ödenmemesi nedeniyle elektrik kesildiğinde, kesme-açma ücreti dışında başkaca bir ceza bedeli uygulanmaz. Örneğin, faturayı ödemediniz diye doğrudan para cezası veya farklı bir yaptırım uygulanmaz; yaptırım elektrik kesintisidir ve yeniden bağlama için de yukarıda bahsedilen standart hizmet ücreti talep edilir . Bununla birlikte, borç çok uzun süre ödenmez ve iş hukuki takibe (icraya) düşerse dosya masrafı, avukatlık ücreti gibi ilave yükler çıkacaktır (bu ayrı bir soruda ele alınmıştır). Önemli bir nokta: Eğer borcu ödemeden izinsiz şekilde elektriği kullanmaya devam ederseniz (örneğin kesilen mührü kırıp elektriği açmak gibi), bu durum kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilir ve o zaman idari/cezai yaptırımlar devreye girer (ayrı bir soruda açıklanmıştır). Normal fatura gecikmesinde ise, faiz ve kesme-açma bedeli dışında ekstra bir ceza yoktur.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, kesilen elektrik borç ödenince ne zaman açılır?

Borcunuzu ödedikten sonra elektrik enerjiniz belirli bir süre içinde yeniden bağlanır. Mevzuata göre, imar yerleşim alanı içinde (şehir ve ilçe merkezlerinde) ödeme yapıldıktan sonra en geç 24 saat içinde elektrik hizmeti tekrar açılmalıdır . İmar alanı dışında (kırsal bölgelerde) ise bu süre en fazla 48 saattir . Yani elektriğiniz kesildikten sonra borcu ödediğinizde, şehirdeyseniz genellikle aynı gün veya ertesi gün içinde; kırsal bir yerdeyseniz en geç iki gün içinde ekipler elektriğinizi açmakla yükümlüdür. Bu yasal azami süreler, normal koşullar için geçerlidir.

Pratikte çoğu elektrik dağıtım şirketi, borç ödendiğinde mümkün olan en kısa sürede elektriği açmaya çalışır. Ödeme işlemini gerçekleştirdiğiniz saatin önemi vardır: Mesai saatleri içerisinde borcu ödediyseniz, dağıtım şirketi personeli yoğunluğa bağlı olarak aynı gün içerisinde de elektriği açabilir . Geç saatlerde veya hafta sonu/resmî tatil günlerinde ödeme yaptıysanız, normalde açma işlemi için ilk iş günü beklenir . Ancak bazı bölgelerde dağıtım şirketleri, tatil ve hafta sonlarında nöbetçi ekip bulundurarak acil durumlarda hizmet verebilmektedir . Böyle bir durumda, ödeme yaptığınızı şirketin çağrı merkezine bildirmeniz halinde nöbetçi ekip yönlendirilip elektriğiniz daha erken açılabilir.

Sonuç olarak, elektrik borcunuzu ödedikten sonra en geç 24 saat (kırsalda 48 saat) içinde elektriğiniz tekrar verilir. Uygulamada çoğu abone, ödemenin hemen ardından aynı gün içinde elektriğinin açıldığını belirtmektedir. Yine de yasal sürelerin bu şekilde olduğunu ve yoğunluk/tatil durumlarına göre değişiklik gösterebileceğini aklınızda bulundurun.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, kesme-açma bedeli ne kadardır?

Elektriğiniz borç nedeniyle kesildikten sonra yeniden açılabilmesi için faturanıza kesme-bağlama (kesme-açma) bedeli yansıtılır. Bu ücret, elektrik dağıtım şirketlerinin yaptığı kesme ve bağlama işlemleri için EPDK tarafından belirlenen sabit bir tarifedir. 2025 yılında geçerli kesme-açma bedelleri şu şekildedir: Alçak gerilim (AG) aboneleri için 106,8 TL, Orta gerilim (OG) aboneleri için 799,6 TL’dir . Bu tutarlar, 1 Ocak 2025 itibarıyla uygulanmaya başlamıştır ve bir önceki yıla göre yaklaşık %47 oranında artırılmıştır (yüksek enflasyon sebebiyle yıllık güncelleme yapılmıştır).

Belirtilen bedeller KDV hariç olup faturanıza eklendiğinde vergilendirilebilir. Kesme-açma ücreti, elektrik borcunuz nedeniyle yapılan kesme işlemi sonucunda elektriğinizi tekrar bağlamak için bir defaya mahsus alınır; borcunuz kaç fatura olursa olsun, kesme işlemi başına tek bir ücret yansıtılır. Eğer elektrik aboneliğiniz alçak gerilim üzerinden (mesken veya küçük işletme gibi) sağlanıyorsa 106,8 TL, orta gerilim üzerinden (sanayi tesisleri vb.) sağlanıyorsa 799,6 TL ücret ödersiniz. Bu bedel, ödediğiniz borcun üzerine sonraki fatura döneminde eklenir ve faturanızda “kesme-bağlama bedeli” kalemi olarak görünür.

EPDK, her yıl bu bedeli yeniden değerlendirmektedir. Örneğin, 2024 yılında alçak gerilim için 72,6 TL olan kesme-açma bedeli 2025’te 106,8 TL’ye çıkarılmıştır . Dolayısıyla ilerleyen yıllarda tarifelerde değişiklik olabilir. Güncel kesme-açma bedelini EPDK’nın yayımladığı tarifeler bülteninden veya elektrik tedarik şirketinizin duyurularından takip edebilirsiniz. Sonuç olarak, borç yüzünden elektriğiniz kesilirse bu işlemin geri açılması için ~100 TL seviyesinde (AG için) bir hizmet bedelini ayrıca ödemeniz gerekecektir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, kesme-açma bedeli ne kadardır?

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, kesme-açma bedeli ne kadardır?

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, elektrik kesildikten sonra borç ödenmezse süreç nasıldır?

Elektriğiniz borç nedeniyle kesildikten sonra da ödeme yapmazsanız alacak tahsil süreci ilerlemeye devam eder. Kesim tarihinden itibaren ilk aşamada 30 gün boyunca borcunuzu ödeme yükümlülüğünüz sürer. Bu 30 günlük süre içerisinde ödeme yapılmazsa, elektrik dağıtım şirketi öncelikle mevcut borcunuzu teminat olarak alınmış güvence bedelinden mahsup etmeye başlayabilir . Yani abone olurken yatırmış olduğunuz güvence bedeli, borcun ödenmemesi durumunda borç tutarına karşılık kullanılabilir. Bu işlem borcun bir kısmını veya tamamını kapatabilir; güvence bedeliniz borcunuza sayılır ve borcunuz azalır veya sıfırlanır. Ancak borcunuz güvence bedelini aşıyorsa kalan tutar hâlâ sizin ödenmemiş borcunuz olarak kalır.

Elektrik kesildikten sonra 90 gün içinde de (yani 3 ay boyunca) borç ödenmezse süreç daha ciddi bir aşamaya geçer . Bu sürenin sonunda elektrik dağıtım şirketi sayaç sökme ve hukuki takibat işlemlerini başlatır. Sayaç sökümü, fiilen sizin o adresteki elektrik aboneliğinizin sona erdirilmesi (abonelik feshi) anlamına gelir. Dağıtım ekipleri adresinize gelerek elektrik sayacınızı devre dışı bırakır veya tamamen söker. Bu noktada artık aktif bir aboneliğiniz kalmaz.

Aynı zamanda icra takibi süreci de başlar . Yani ödenmemiş tüm faturalarınız için yasal yollardan alacak tahsil edilmeye çalışılır. Şirket avukatları aracılığıyla hakkınızda icra dosyası açılabilir; bu durumda biriken ana borç tutarı, işlemiş gecikme faizleri ve oluşan yasal masraflar (örneğin icra harçları, avukatlık ücreti) tarafınızdan talep edilir . İcra takibi, borcunuzu icra dairesi aracılığıyla ödemenizi zorlamak için başlatılan resmi süreçtir. Bu süreçte ödeme emri tarafınıza tebliğ edilir ve ödeme yapmaz veya itiraz etmezseniz borcun tahsili için maaş haczi, banka hesaplarına bloke veya menkul/gayrimenkul haczi gibi yaptırımlar söz konusu olabilir.

Özetle, elektrik kesildikten sonra 30 gün ödeme yapmazsanız şirket güvence bedelinizi borcunuza sayabilir; 90 gün sonunda hâlâ ödeme yapılmadıysa aboneliğiniz iptal edilip sayaç sökülür ve hakkınızda icra yoluyla alacak takibi başlatılır . Bu aşamaya gelmemek için, elektriğiniz kesildiyse en kısa sürede borcu ödeyip elektriğinizi açtırmanız önemlidir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, abonelik sözleşmesi iptal edilir mi?

Elektrik faturasının uzun süre ödenmemesi ve borcun devam etmesi halinde abonelik sözleşmeniz feshedilebilir. Özellikle elektrik kesildikten sonra 90 gün boyunca ödeme yapmazsanız, dağıtım şirketi sözleşmeyi sonlandırma hakkına sahiptir . Bu durumda elektrik sayacınız sökülerek aboneliğiniz iptal edilir (fesih işlemi) ve adreste enerji kullanımınız tamamen durdurulur. Abonelik iptali, sizinle tedarik şirketi arasındaki perakende satış sözleşmesinin borç nedeniyle tek taraflı sonlandırılmasıdır. Bu, artık o sözleşme kapsamında elektrik alamayacağınız anlamına gelir ve yeniden elektrik kullanmak isterseniz yeni bir abonelik başlatmanız gerekir.

Önemle belirtilmelidir ki, elektrik abonelikleri aksi bildirilmedikçe devam eder. Bazı durumlarda aboneler adreslerini terk ederken sözleşmeyi iptal ettirmeyi unutabiliyor. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre abonelik feshi bildirilmedikçe, aboneliği üzerindeki kişi (abone) kullanmasa dahi o adresteki tüketimlerden sorumludur . Yani aboneliğinizi resmen sonlandırmadan taşınırsanız veya elektrik kullanmaya son vermezseniz, sözleşme devam eder ve borç işlemeye devam edebilir. Bu nedenle, abonelik feshi bildirimini yapmadan adresi terk eden aboneler, sözleşme hükümlerine aykırı davranmış sayılır ve elektrik kullanımından doğan borçlardan sorumlu olmaya devam ederler .

Borç nedeniyle gerçekleşen abonelik iptalinde, eğer güvence bedeliniz varsa şirket bunu borcunuza mahsup eder . Abonelik feshi sonrası borcun kalan kısmı için de yasal yollardan tahsil süreci sürebilir. Daha sonra aynı adreste yeni bir elektrik kullanımı ancak yeni bir sözleşme ve muhtemelen önceki borçların temizlenmesiyle mümkün olacaktır. Sonuç olarak, uzun süre ödenmeyen faturalar abonelik sözleşmesinin iptaline yol açar ve bu durumda sözleşme feshedilerek hizmet sonlandırılır.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, icra takibi başlatılır mı?

Evet, faturalar ödenmez ve belirli bir süre sonunda borç kapanmazsa icra takibi başlatılır. Özellikle elektrik enerjisi kesildikten sonra 90 gün içinde borcunuzu ödemezseniz, elektrik tedarik şirketi alacağını tahsil etmek için yasal yollara başvurur . Bu, borcunuzun artık şirket avukatları aracılığıyla icra dairesine intikal ettirileceği anlamına gelir. İcra takibi başladığında, tarafınıza bir ödeme emri tebliğ edilir. Ödeme emrini aldıktan sonra 7 gün içinde borcu ödemez veya itiraz etmezseniz icra işlemleri kesinleşir ve alacaklı şirket haciz işlemleri gibi yöntemlerle borcun tahsiline yönelebilir.

Elektrik borcu da, tıpkı diğer abonelik veya kredi borçları gibi, hukuken bir alacaktır ve icra takibine konu olabilir. İcra takibi sürecinde borcunuza, ödeme emri masrafları, faizler ve avukatlık ücreti gibi yasal giderler de eklenir . Ödenmeyen her fatura için ayrı icra takibi başlatılabileceği gibi, birden fazla fatura borcunuz varsa bunlar tek bir dosyada birleştirilerek de talep edilebilir. İcra takibi, devletin cebri icra organları (icra müdürlükleri) vasıtasıyla borcun tahsilini sağlamaya yöneliktir. Bu süreçte örneğin maaşınıza haciz konulması, banka hesaplarınızın bloke edilmesi veya değeri yüksek borçlarda ev eşyası ya da araç, gayrimenkul gibi varlıklarınıza haciz uygulanması mümkün hale gelebilir.

Özetle, borcunuz belirli bir süre sonunda ödenmezse (genellikle elektrik kesimi + 90 gün beklendikten sonra), elektrik şirketi icra yoluna başvurur . İcra takibi, resmi bir tahsilat süreci olduğu için hem kredi notunuzu hem de malvarlığınızı etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle ödeme emri tebliğ edildiğinde yedi gün içinde borcu ödemek veya haksız bir durum varsa itiraz etmek çok önemlidir . Aksi takdirde icra işlemleri kesinleşir ve borcunuzu yasal olarak, faiz ve masraflarıyla birlikte ödemek zorunda kalırsınız.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, yasal süreç ve mahkeme masrafları nelerdir?

Borç nedeniyle başlatılan icra ve dava süreçleri, ek maliyetler doğurur. İcra takibi veya dava açılması durumunda, ödenmemiş faturaların anaparasına ek olarak işlemiş faiz, vekalet ücreti ve mahkeme/icra masrafları da borcunuza eklenir . Örneğin, elektrik şirketi borç için icra takibi başlattığında, icra dosyası açılış harcı, peşin harçlar, tebligat giderleri gibi masrafları peşin yatırır ve bunlar borçluya yüklenir. Ayrıca şirketin avukat tutması halinde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenen bir vekalet ücreti de borcunuza ilave olur (genellikle borç tutarının belli bir yüzdesi veya asgari bir tutar). Mahkeme kararı gerektiren bir durum olursa (örneğin itirazın kaldırılması davası gibi), dava masrafları ve karar harcı da borçluya yansıtılır.

Bu yasal süreçlerde gecikme faizinin yanı sıra yasal faiz de devreye girebilir. Örneğin, icra takibi kesinleştikten sonra devletin işlettiği yıllık yasal faiz, borcunuza işlemeye devam edebilir ki bu oran ayrı bir mevzuata göre belirlenir. Mahkeme masrafları kapsamına, dava açma harcı, tebligat ücretleri, bilirkişi masrafı (gerektiyse) gibi kalemler girer. Tüm bu giderler, nihai olarak borçlu tüketiciden tahsil edilir. Nitekim icra takibi sonucunda tahsilat yapılırken öncelikle bu masraflar ve faizler ödenir, kalan miktar asıl alacağa mahsuben düşülür.

Örnek vermek gerekirse, 1000 TL’lik ödenmemiş bir fatura borcunuz için icra takibi başlatıldığında, borcu kapatmak istediğinizde yaklaşık olarak bu tutarın üzerinde ödeme yapmanız gerekecektir. Varsayalım süreç içinde 100 TL gecikme faizi birikti, 150 TL vekalet ücreti ve 50 TL de masraf oluştu; bu durumda toplam borcunuz 1300 TL olarak tahsil edilir. Yargı kararları da, bu tür davalarda masrafların ve vekalet ücretinin borçluya yükletileceğini öngörür. Elektrik şirketi, icra takibi başlatırken çoğunlukla icra müdürlüğü üzerinden işlemi yaptığı için, mahkemeye gitmeden de (borca itiraz olmaması halinde) icra masrafları borca eklenmiş olur.

Sonuç olarak, faturanızı ödemediğiniz için iş yasal aşamaya taşınırsa, sadece anapara borcunuzu değil, aynı zamanda faizleri ve hukuki süreç giderlerini de ödemekle yükümlü olursunuz . Bu da borcun toplam maliyetini ciddi oranda artırabilir. Bu nedenle, borcun icraya düşmesine mahal vermeden önce ödemeyi yapmak her zaman daha ekonomiktir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, 65 yaş üstü ve engelli abonelerin elektriği kesilir mi?

65 yaş üstü tüketiciler ve belirli engelli grupları için elektrik kesme uygulamasında özel bir koruma bulunmaktadır. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 52. maddesine göre, kendi adına perakende satış sözleşmesi olan mesken abonelerinden 65 yaşını doldurmuş tüketiciler ile %40 ve üzeri engelli olduğunu sağlık raporuyla belgeleyen tüketicilerin elektrik borcu olsa dahi hemen kesinti yapılmaz . Bu korumadan yararlanan abonelerin elektrik enerjisi, ancak belirli şartlar altında kesilebilir: aynı takvim yılı içerisinde arka arkaya en az üç fatura dönemi boyunca borç ödenmemiş olması ve kesme yapılacağına dair şirketin tüketiciyi önceden bilgilendirdiğini ispatlaması halinde kesinti gerçekleşebilir .

Yani 65+ yaş veya engelli statüsündeki bir abonenin, yıl içinde tek veya iki fatura gecikmesi durumunda elektriği kesilmeyecektir. Yönetmelik, bu dezavantajlı grupların özel durumlarını gözeterek, elektrik kesintisi için borcun kronikleşmesini şart koşmuştur. Örneğin, 65 yaşındaki bir tüketici aralıksız üç ay boyunca elektrik faturasını ödemezse ve gerekli uyarılar yapılmışsa, ancak o zaman elektrik kesilebilir. Bu kural, yaşlı veya engelli abonelerin hayati risk yaşamaması ve mağdur olmaması amacıyla getirilmiştir. Özellikle cihaza bağlı yaşayan engelliler veya yaşlılar için elektrik kesintisi ciddi sorunlar yaratabileceğinden, kanun koyucu bu gibileri koruma altına almıştır.

Bununla birlikte, bu korumadan faydalanabilmek için tüketicinin durumunu belgelemesi gerekebilir. Engelli tüketicilerin engellilik raporunu görevli tedarik şirketine sunması, 65 yaş üstü ise kimlik bilgileriyle bu yaş grubunda olduğunun kayıtlı olması beklenir. Ayrıca bu ayrıcalık sadece mesken grubu aboneleri kapsar; ticarethane veya sanayi abonelikleri için geçerli değildir. Sonuç olarak, 65 yaş üzeri ve engelli abonelerin elektrikleri, yıl içinde üç fatura üst üste ödenmediği takdirde ve usulünce bildirim yapıldıktan sonra kesilebilir; bunun dışında bu gruplara elektrik kesme işlemi uygulanmamaktadır .

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, şehit aileleri ve gazilerin elektriği kesilir mi?

Şehit aileleri ile muharip/malul gaziler de elektrik kesintisi konusunda özel statüye sahiptir. Yönetmelik hükümleri, bu grupları da 65 yaş üstü ve engelli abonelerde olduğu gibi korumaktadır. Şehit Aileleri ile Muharip/Malul Gaziler, mesken abonesi olarak elektrik kullanıyorlarsa, borçlarını ödemede gecikme yaşansa bile elektrikleri hemen kesilemez . Bu abonelerin elektrik enerjisi de, ancak bir takvim yılı içerisinde aralıksız en az 3 fatura dönemi boyunca borçlarını ödememeleri durumunda kesilebilir. Ayrıca kesme yapılmadan önce, görevli tedarik şirketinin bu durumu kendilerine bildirdiğini ispatlaması gerekmektedir . Yani gerekli uyarılar yapılmadan ve koşullar oluşmadan kesinti yapılamaz.

Örneğin, bir gazi ailesi üst üste iki faturasını ödemezse normal şartlarda elektriğin kesilmesi gündeme gelmez; ancak üçüncü fatura da ödenmezse ve gerekli yasal bildirimler (ikinci ihbarname vb.) yapılmışsa kesinti süreci başlayabilir. Bu kural, vatan hizmetinde bulunmuş gaziler ve şehit yakınlarının elektrik gibi temel bir hizmetten mahrum kalmamaları adına getirilmiştir. Özellikle bu ailelerin maddi zorluklar yaşayabileceği veya sosyal devlet ilkesi gereği desteklenmeleri gerektiği düşünülerek, elektrik kesintisi en son çare olarak öngörülmüştür.

Bunun yanında, bu ayrıcalığın işlemesi için söz konusu abonelerin durumlarının elektrik şirketi kayıtlarında şehit yakını/gazi olarak tanımlı olması gerekir. Genellikle bu statü, ilgili resmi belgelerin (örneğin SGK veya Aile Bakanlığı yazıları) tedarik şirketine sunulmasıyla kayıt altına alınır. Şirket, bu gruba dâhil aboneleri farklı bir müşteri grubunda takip eder ve borç ödenmemesi halinde bile, yönetmelikte belirtilen en az üç dönem kuralı gerçekleşmeden kesinti yapmaz . Ayrıca bu gruplar için de uygulamada 65 yaş üstü ve engellilerde olduğu gibi Cuma ile tatil günlerinde kesmeme kuralı aynen geçerlidir.

Özetle, şehit aileleri ile gazilerin elektrik borcu ödenmese bile, yıl içinde üç kez üst üste ödeme yapmamaları durumu hariç, elektrik kesintisi yapılmaz . Bu gruplar, kanunen elektriği en son kesilebilecek aboneler arasında sayılmıştır. Elbette borcun birikmemesi ve sorun yaşanmaması için, mümkünse faturaların düzenli ödenmesi tavsiye edilir, ancak böyle bir sosyal koruma kalkanının mevcut olduğu da bilinmelidir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, güvence bedeli borca mahsup edilir mi?

Evet, elektrik aboneliği sırasında tüketiciden alınan güvence bedeli (depozito), borç ödenmezse alacaklı şirket tarafından borca mahsup edilebilir. Güvence bedelinin temel amacı, abonelik sürecinde ortaya çıkabilecek olası ödenmeme risklerine karşı şirketi güvence altına almaktır . Bu nedenle, elektriğiniz kesildikten sonra 30 gün geçmesine rağmen borcunuzu ödemezseniz, şirket mevcut güvence bedelinizi kullanarak borcunuzun tamamını veya bir kısmını kapatabilir . Örneğin, abonelik başlatırken 300 TL güvence bedeli yatırmışsanız ve ödenmemiş borcunuz 250 TL ise, kesimden sonraki süreçte şirket bu 250 TL’yi sizin güvence bedelinizden tahsil edip borcu sıfırlayabilir.

Güvence bedelinden borç düşüldüğünde, bu tutar sizin borcunuza ödenmiş sayılır. Eğer güvence bedeliniz borcunuzu tam olarak karşılamaya yetmezse, kalan tutar hâlâ borcunuz olarak kalır ve şirket bunu tahsil etmek için icra takibi dahil yasal yollara devam edebilir. Güvence bedeli borcunuzu tamamen kapattıysa, aboneliğiniz sonlandırıldığı takdirde arta kalan bir güvence bedeli kalmamış olur. Buna karşılık, güvence bedeliniz borçtan büyükse (örneğin 300 TL depozitoya karşın 200 TL borç varsa), borç mahsup edildikten sonra kalan 100 TL’yi iade alabilirsiniz. Abonelik iptali sırasında şirket nihai hesaplamayı yapar; son faturanız kesildikten sonra mevcut borcunuz varsa bunu güvence bedelinizden düşer ve kalan varsa iade eder .

Uygulamada, elektrik dağıtım/tedarik şirketleri genellikle elektrik kesildikten sonra 30 gün bekler ve bu süre zarfında ödeme gelmezse borcu güvence bedeline mahsup ederler . Bu işlem yapıldığında, borcunuz ödendiği için (depozitodan karşılandığı için) icra takibi başlamayabilir ya da başlamışsa durabilir; ancak aboneliğiniz de sonlandırılıp sayacınız sökülebilir. Eğer daha sonra yeniden elektrik aboneliği açtırmak isterseniz, eski borcunuz depozitodan düşüldüğü için yeni abonelikte sizden tekrar güvence bedeli talep edilebilir. Sonuç olarak, elektrik faturası ödenmezse güvence bedeli sizin adınıza borcun ödenmesinde kullanılır, yani evet, borcunuza mahsup edilir ve borcun bir kısmını veya tamamını kapatabilir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, güvence bedeli borca mahsup edilir mi?

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, güvence bedeli borca mahsup edilir mi?

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, kaç fatura ödenmezse elektrik kesilir?

Genel olarak, elektrik enerjinizin kesilmesi için tek bir fatura borcunun ödenmemesi yeterli olabilir. Standart durumda, bir fatura son ödeme tarihine kadar ödenmezse ikinci ihbarname gönderilir ve ihbarname sonrası verilen 5 iş günlük sürede de ödeme yapılmazsa o faturaya istinaden elektrik kesilir . Yani ardışık faturaların birikmesini beklemeye gerek kalmadan, ilk ödenmeyen fatura elektrik kesme prosedürünü tetikler. Elektrik şirketi her fatura dönemi için ayrı ayrı bu süreci işletebilir. Örneğin, Ocak ayı faturası ödenmezse Şubat başında kesme süreci başlayabilir; bu sırada Şubat faturası da çıkabilir ancak ocak borcunu ödemezseniz elektrik ocak borcundan dolayı kesilir, Şubat faturası ayrıca beklemede kalır.

Ancak bazı özel tüketici gruplarında (önceki sorularda belirtildiği gibi) farklı uygulama vardır. 65 yaş üstü, %40 üzeri engelli raporlu aboneler ile şehit aileleri ve gaziler için elektrik kesintisi yapılabilmesi için faturaların arka arkaya üç dönem ödenmemiş olması şartı aranır . Yani bu gruplarda ancak üç fatura üst üste (örneğin üç ay boyunca sürekli) borç birikir ve ödenmezse kesinti gündeme gelir. Normal aboneler (mesken ya da ticarethane aboneleri, bu özel statü dışında kalanlar) için ise bir fatura dahi ödenmese ve yasal bildirim süreci tamamlanmış olsa elektrikleri kesilebilir.

Uygulamada genellikle şirketler, müşteriyi kaybetmemek ve borcun birikmesini önlemek adına her fatura dönemi için ayrı takip yapar. İlk fatura ödenmediğinde kesme süreci başlar, diyelim ki bu arada ikinci fatura da ödenmedi, o durumda zaten ilk fatura nedeniyle elektrik kesilmiş olacağı için ikinci fatura da açıkta kalacaktır. Elektrik kesik olduğu sürece yeni fatura çıkması da durur, çünkü tüketim olmayacaktır (veya düşük olacaktır). Özetle: Standart durumda bir faturayı ödemezseniz elektrik kesilebilir; ardışık fatura birikmesi gerekmez. Ama yaşlı, engelli, gazi/şehit yakını gibi korunmuş gruplarda üç fatura birikmeden kesme yapılmaz . Bu nedenle, bu özel durumda değilseniz her faturayı zamanında ödemeye özen gösterin; aksi halde tek bir fatura bile elektrik kesintisine yol açabilir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, elektriği kim keser ve nasıl kesilir?

Elektrik borcundan dolayı kesme işlemi, elektrik dağıtım şirketinin yetkili personeli tarafından gerçekleştirilir. Siz borcunuzu ödemediğinizde ve yasal kesme süreci geldiğinde, dağıtım şirketi saha ekipleri adresinize yönlendirilir. Kesme işlemi genellikle şu şekilde olur: Görevli personel, elektrik sayacınıza ulaşıp mührü takarak elektriği keser . Mühürleme, sayacın kapak kısmına veya bağlantı sigortasına bir güvenlik mührü uygulayarak sizin elektriği yeniden açmanızı engellemek içindir. Kesme anında görevli, kesme ihbarnamesi adı verilen bir belgeyi kapınıza bırakır veya size tebliğ eder. Bu ihbarname, elektriğin kesildiği tarih ve saati, sayacınızdaki son endeks değerini (son tüketim miktarını) ve borcun ödenmesi halinde yapılacak işlemleri içerir .

Bazı modern sistemlerde, özellikle akıllı sayaç bulunan yerlerde, kesme ve açma işlemi uzaktan da gerçekleştirilebilir. Dağıtım merkezi, akıllı şebeke üzerinden sayacınıza kesme komutu göndererek elektriği durdurabilir. Ancak bu durumda bile sistem kesme bilgisini kayıt altına alır ve ihbarname düzenlenir. Fiziksel olarak görevli gelmese dahi, sonradan genellikle bir bildirim sağlanır. Geleneksel (akıllı olmayan) sayaçlarda ise mutlaka bir görevlinin gelip elektriği kesmesi gerekir.

Elektriğin kesilmesi işleminde sadece dağıtım şirketi yetkilidir. Hiçbir abone veya üçüncü kişi yasal olarak kendi kendine elektrik bağlantısını kesemez veya açamaz. Kesme işlemi, genellikle sokak veya bina bağlantı kutusu üzerinden yapılır; görevli, sayacın bağlı olduğu sigortayı indirerek veya sayacın bağlantısını keserek elektriği durdurur. Ardından, sigorta ya da pano mühürlenerek sizin müdahale etmemeniz sağlanır . Bu mühürleri koparmak veya kurcalamak yasal olarak usulsüz kullanım kapsamına girer ve ağır cezalara tabidir.

Sonuç olarak elektriğinizin kesilmesi gerektiğinde, işlemi elektrik dağıtım şirketi yapar. Nasıl kesilir?: Görevli gelir, sayacınızın enerjisini kesip mührü takar ve size durumla ilgili ihbarname bırakır. Bu noktadan sonra borcunuzu ödeyene kadar elektriğiniz kullanıma kapalı kalır. Ödeme yapıp bildirince yine dağıtım ekibi gelerek mührü kaldırır ve elektriği açar.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, borç zaman aşımına uğrar mı?

Borçların zaman aşımı, hukuki bir kavram olup elektrik faturası borçları için de geçerli olabilir; ancak uygulamada elektrik borçları genellikle zaman aşımına uğramadan tahsil edilir. Türk Borçlar Kanunu’na göre sözleşmesel alacakların genel zaman aşımı süresi 10 yıldır . Elektrik borcu da bir sözleşmeden (perakende satış sözleşmesinden) doğduğundan, kural olarak 10 yıllık zaman aşımı süresine tabidir. Bu süre, son ödeme tarihinden itibaren borcun tahsil edilebileceği yasal zamanı ifade eder. Ancak burada önemli bir detay: Alacaklı (elektrik şirketi) bu süre içinde icra takibi başlatırsa, zaman aşımı kesilir ve takip tarihinden itibaren yeniden 10 yıl işlemeye başlar . Ayrıca icra dosyası içinde yapılan her işlem (örneğin haciz talebi) zaman aşımını tekrar keser ve süreyi uzatır.

Pratikte elektrik dağıtım/tedarik şirketleri, ödenmeyen faturalar için genellikle birkaç ay içinde icra takibi başlattıklarından, zaman aşımının dolmasına fırsat kalmaz. Örneğin, borçlu aboneden 2-3 ay ödeme gelmezse 90 gün civarında icra süreci başlatılır ve bu, 10 yıllık sürenin yeniden başlamasına yol açar. Hatta bazı durumlarda şirketler yıllar sonra bile eski borçlar için icra takibi yapabilirler. Basında, kiracının ödemediği elektrik borcu nedeniyle ev sahiplerine yıllar sonra icra tebligatı geldiğine dair haberler çıkmıştır (o vakada 14 yıl sonra icra konulmaya çalışılmıştır) . Bu gibi durumlarda borçlu taraf zaman aşımı itirazı yapabilir. Eğer gerçekten son ödeme tarihinden itibaren 10 yıl geçmiş ve bu sürede hiçbir yasal işlem yapılmamışsa, mahkeme/icra merci zaman aşımını kabul edebilir ve borç tahsil edilemeyebilir.

Ancak, zaman aşımına güvenerek elektrik borcunu ödememek oldukça risklidir. Çünkü şirketin herhangi bir noktada başlatacağı yasal takip, zaman aşımı süresini kesintiye uğratır. Ayrıca, elektrik gibi periyodik hizmetlerden doğan alacaklarda bazı görüşler 5 yıllık zaman aşımı uygulanabileceğini savunsa da (TBK m.147/1’e dayanarak), yaygın uygulama ve Yargıtay içtihatları 10 yıllık genel sürenin geçerli olduğunu belirtir . Nitekim elektrik dağıtım şirketlerinin hukuk birimleri de “Borçlar Kanunu’na göre zaman aşımı süresi on yıl olup, icra yoluna başvurulduğunda süre kesilir” şeklinde görüş bildirmektedir .

Özetle, elektrik faturası borcunuz uzun yıllar ödenmez ve şirket de yasal işlem yapmazsa teorik olarak zaman aşımına uğrayabilir (10 yıl). Fakat pratikte şirketler alacaklarını bu kadar uzun süre bırakmadıkları için, borcunuzun zaman aşımına uğramasını beklemek genelde sonuç vermez. Borcunuzu ödemeden yıllarca beklemek yerine, en kısa sürede ödeme yapmanız veya anlaşma yoluna gitmeniz en doğrusudur. Aksi halde yıllar sonra dahi faiziyle birlikte karşınıza çıkma ihtimali vardır.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, kiracı faturayı ödemezse ev sahibi sorumlu mu?

Kiracı tarafından ödenmeyen elektrik faturalarında sorumluluk, abonelik sözleşmesinin kimin üzerinde olduğuna göre değişir. Eğer elektrik aboneliği doğrudan kiracının kendi adına yapılmışsa (yani kiracı, görevli tedarik şirketiyle perakende satış sözleşmesini kendi adına imzalamışsa), bu durumda ev sahibi (kiraya veren) ödenmeyen elektrik borcundan hukuken sorumlu değildir . Çünkü ev sahibi, sözleşmenin tarafı değildir ve Türk Borçlar Kanunu’na göre bir sözleşmeden doğan borçlar, kural olarak sadece o sözleşmenin taraflarına yükümlülük doğurur . Elektrik şirketi, abonelik sözleşmesini imzalayan kiracıyı borcun muhatabı olarak görür ve borcun tahsili için kiracıya yönelir. Kiraya veren, ne sözleşme ne kefalet ilişkisi olmadığı sürece bu borcu ödemekle yükümlü tutulamaz . Eğer elektrik dağıtım şirketi, sözleşme tarafı olmayan ev sahibinden borç talep eder veya borç ödenene dek eve yeni elektrik vermeyi reddederse, bu durum hukuka aykırı kabul edilir ve ev sahibinin sorumluluğunda olmadığı yargı kararlarıyla da desteklenmiştir .

Diğer yandan, pratikte bazı ev sahipleri, kira sürecinde elektrik aboneliğini kendi üzerinde bırakıp kiracının faturaları ödemesini bekleyebilmektedir. Abonelik eğer ev sahibinin adına kaldıysa (kiracı kendi üstüne almadan evi kullandıysa), hukuk sistemine göre kiracı o elektriği “usulsüz” kullanmış sayılır . Bu durumda elektrik borcu ödenmezse hem abonelik sahibi ev sahibi hem de fiili kullanıcı kiracı borçtan müteselsilen (birlikte) sorumlu hale gelir . Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre, abonelik iptal ettirilmediği sürece o abonelik üzerinden tüketilen elektrik bedelinden fiili kullanıcı (kiracı) ile abone (ev sahibi) birlikte sorumludur . Yani ev sahibi, aboneliği kendi üstüne açık bıraktığı takdirde, kiracının ödemediği faturaların tamamını veya bir kısmını elektrik şirketine ödemek zorunda kalabilir; sonrasında kiracıya rücu hakkı olsa bile önce şirket alacağını aboneden tahsil edebilir .

Bu nedenle uygulamada genellikle kiraya verenler, kiracı eve yerleştiğinde elektrik aboneliğini kiracının üstüne almasını şart koşarlar. Bu hem yasal olarak doğru olan hem de sorumluluk devri açısından gerekli olan yöntemdir . Eğer kiracı faturaları üzerine almazsa, yönetmelik gereği ev sahibine durumu düzeltmesi için uyarı yapılıp cezai işlem (kesme-bağlama bedelinin 5 katı ceza gibi) uygulanabilir . Kiracı hiçbir fatura ödemeden evi terk ederse ve abonelik ev sahibindeyse, ev sahibi borcun tamamından sorumlu olur; abonelik kiracıdaysa ev sahibi sorumlu tutulamaz .

Özet olarak: Kiracı aboneliği kendi üstüne almış ve o şekilde ödememişse, ev sahibinin elektrik borcundan sorumluluğu yoktur, şirket kiracıya yönelmelidir . Abonelik ev sahibinin üstüne ise ve kiracı kullanırken ödeme yapmamışsa, bu borçtan ev sahibi de sorumlu olur ve şirket ev sahibinden de tahsil yoluna gidebilir . Dolayısıyla ev sahiplerinin, kiracılarının elektrik (ve diğer enerji) aboneliklerini kendi adlarına aldırmaları ve boşta abonelik bırakmamaları önemlidir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, kesilen elektriği izinsiz açmanın cezası nedir?

Elektriği borç nedeniyle kesilen bir abonenin, yetkililerin izni ve müdahalesi olmadan elektriği yeniden açması ciddi yaptırımlara tabidir. Bu fiil, hukuk düzeninde kaçak elektrik kullanımı veya usulsüz kullanım olarak değerlendirilir ve hem idari para cezalarına hem de ceza davasına konu olabilir. Öncelikle, kesilmiş elektriği mühürü kopartarak açmak, elektrik şirketine ödenmemiş kullanım anlamına geleceği için şirket, tespit ettiği anda size kaçak elektrik ceza tutanağı düzenler. Bu tutanakla, ödeme yapmadan kullandığınız elektrik bedelini tahakkuk ettirip size yüksek tutarlı bir kaçak kullanım faturası çıkarabilirler. Kaçak kullanım bedeli hesaplanırken, yönetmelikler uyarınca, belirli bir dönem için ortalama tüketiminizin birkaç katı tutarında ceza tarifesi uygulanır (örneğin tespit edilen kaçak kullanım süresi için normal tarifeden %100 zamlı veya benzeri bir oranla hesaplama yapılır). Ayrıca, kesme-açma bedelinin 5 katına kadar idari para cezası uygulanabileceği yönetmelikte öngörülmüştür (özellikle aboneliği üzerine almadan başkasının adına kullananlar için) .

İdari yaptırımların yanı sıra, izinsiz elektrik kullanımı Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil eder. TCK’nın “Karşılıksız yararlanma” başlıklı maddesi uyarınca, elektrik enerjisinin böyle kaçak yollarla kullanılması durumunda hakkınızda ceza davası açılabilir . Bu suçun cezası, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası şeklinde öngörülmüştür . Özellikle tekrar eden veya yüksek miktarda kaçak kullanım tespitlerinde hapis cezası tehdidi ciddiye alınmalıdır. Uygulamada ilk seferde mahkemeler genelde hapis cezasını para cezasına çevirebilmekte veya hükmün açıklanmasını geri bırakabilmektedir; ancak bu, fiilin ciddiyetini azaltmaz.

Ayrıca kaçak kullanım tespit edildiğinde, dağıtım şirketi elektriği derhal keser ve varsa sayacınızı incelemeye alır. Tekrar elektrik verilebilmesi için önce kaçak kullanım bedelinin ve kesilen cezaların tamamının ödenmesi, ardından da gerekiyorsa savcılık soruşturmasının sonuçlanması gerekebilir. Örneğin, mühür fekki (mührü bozma) suçu da işlenmiş sayılabilir ve bu da ayrı bir adli sorumluluk yaratabilir.

Sonuç olarak, borç yüzünden kesilen elektriği kendi kendinize açmanız kesinlikle önerilmez. Bu durum yakalandığında size maddi olarak çok yüksek cezalar getirir (normal faturadan katbekat fazla) ve adli sicilinize işlenebilecek bir suç işlemiş olursunuz. En doğrusu, borcunuzu ödeyip yasal yollarla elektriğin açılmasını sağlamaktır. Aksi halde karşılaşacağınız cezai yaptırımlar, borç tutarından çok daha ağır olacaktır.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, son ödeme tarihini geçirdiysem ne yapmalıyım?

Elektrik faturanızın son ödeme tarihini kaçırdıysanız panik yapmadan ama hızlı hareket ederek borcunuzu ödemeniz gerekir. İlk olarak bilin ki, vade geçer geçmez elektriğiniz kesilmez; yukarıda belirtildiği gibi ikinci bir bildirimle size 5 iş günü ek süre tanınır . Bu süre zarfında ödeme yaparsanız, sadece geciktiğiniz günlerin faizini ödeyerek hizmet almaya devam edebilirsiniz ve kesinti yaşamazsınız. Dolayısıyla son ödeme tarihini geçtiğinizi fark ettiğiniz anda mümkün olan en kısa sürede ödeme kanallarından birini kullanarak faturayı ödemeye çalışın. Ödeme yaparken, eğer banka veya online kanallardan son ödeme tarihinden sonra ödüyorsanız, sistem otomatik olarak gecikme faizini hesaplayabilir veya bir sonraki faturaya yansıtabilir. Gecikme faizi günlük uygulandığı için birkaç gün gecikme durumunda bu faiz tutarı genellikle çok yüksek olmayacaktır (örneğin bir günlük gecikme için günlük faizinizi ödersiniz) .

Eğer ödeme imkânınız o an yoksa, 5 iş günlük ihbarname süresini dikkate alarak en geç o süre dolmadan borcu denkleştirmeye çalışın. Bu süre içinde borcunuzu ödememeniz halinde elektriğinizin kesileceği size bildirildiği için, önceliğiniz kesinti yaşanmadan borcu kapatmak olmalıdır. Hafta sonu veya tatil günleri araya girdiyse, kesme işlemi tatil sonrasına kalacağı için ödeme süreniz fiilen bir miktar uzayabilir; fakat riske girmemek adına ilk iş gününde ödeme yapmanız önerilir.

Ayrıca son ödeme tarihini geçirdiyseniz, ikinci ihbar bildirimi elinize ulaştığında derhal ödeme yapmanız gerekir. İhbarname gelmesini beklemeden, vade geçtiğini fark ettiğiniz anda ödeme yapmak gecikme kaynaklı olumsuzlukları en aza indirecektir. Unutmayın ki, fatura gecikince elektrik şirketi size güvenceli bir süre tanıyor olsa da, bu sürenin sonunda hâlâ ödeme yapmadığınız takdirde kesinti yapılması kesin bir ihtimaldir. Dolayısıyla “nasılsa hemen kesmezler” düşüncesiyle beklemek yerine, gecikmiş borcunuzu öncelikli olarak ödemelisiniz. Ödeme yaptıktan sonra dekontu saklayın; eğer o arada yanlışlıkla kesme işlemi gerçekleşirse, ödeme yaptığınızı belgeleyerek elektriğinizin hemen açılmasını talep edebilirsiniz.

Özetle, son ödeme tarihini geçirdiyseniz yapmanız gereken şey ivedilikle borcu ödemek ve mümkünse elektrik şirketine bilgi vermektir. Bu sayede hem gecikme faiziniz az olur hem de elektrik kesintisi yaşamazsınız.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, haber verilmeksizin elektrik kesilir mi?

Hayır, elektrik borcundan dolayı habersiz kesinti yapılması mevzuata aykırıdır. Elektrik şirketi, borcunuz nedeniyle elektriği kesmeden önce mutlaka size yazılı bildirim yapmak zorundadır . Bu yazılı bildirim, faturanın son ödeme tarihinden sonra gönderilen ikinci ihbarnamedir. İhbarname elinize geçmese bile (örneğin adreste bulunmama durumunuz olsa bile) şirketin telefonunuza SMS göndermesi veya e-posta ile uyarması gibi kayıtlı iletişim yöntemlerini kullanması gerekir. Yönetmelik, ikinci kez yazılı olarak bildirim yapmadan kesme işlemi yapılamayacağını açıkça düzenlemektedir . Dolayısıyla elektrik kesimi öncesi “borcunuzu ödeyin, aksi takdirde kesilecektir” uyarısını almanız yasal hakkınızdır.

Uygulamada genellikle şöyle olur: Son ödeme tarihini geçirince ilk birkaç gün içerisinde SMS ve e-posta gibi yollarla gecikme hatırlatmaları gelir. Ardından, ödeme hâlâ yapılmadıysa, fiziken posta yoluyla veya elektronik olarak resmi ikinci bildirim iletilir. Bu bildirimin tebliğinden itibaren en az 5 iş günü süre tanındığı için, bu süre dolmadan elektrik kesme işlemi başlatılmaz . Örneğin, birçok şirket SMS ile “Sayın abonemiz, şu tarih ve tutarlı faturanız ödenmemiştir, X tarihine kadar ödeme yapmazsanız elektrik enerjiniz kesilecektir” şeklinde mesaj yollar. Bu mesaj veya ihbarname, kesme uyarısı niteliğindedir. Siz bu uyarıyı aldıktan sonra belirtilen süre içinde ödeme yapmazsanız kesme gerçekleşir.

Eğer hiçbir bildirim almadan elektrikleriniz kesildiyse, bu bir hata veya usulsüzlük olabilir. Böyle bir durumda EPDK’nın tüketici hizmetleri yönetmeliğine atfen itiraz edebilir ve durumu şikayet edebilirsiniz. Normal şartlarda kesinti öncesi bildirim yapılması zorunlu olduğu için, habersiz kesinti halinde dağıtım şirketi sorumlu tutulabilir ve elektriğiniz derhal açılarak özür dilenmesi söz konusu olabilir.

Sonuç olarak, elektrik faturası ödenmedi diye aniden, hiçbir uyarı olmadan kesinti yapılmaz. Mutlaka önceden sizin bilginiz olacak şekilde ihbar süreci işler . Siz de bu süre içinde ödeme yaparak kesinti riskini ortadan kaldırabilirsiniz. Eğer bildirim yapılmadan kesim yapıldığına inanıyorsanız, elinize ulaşmayan ihbarname olabilir; bu durumda şirketle iletişime geçip ihbarnamenin ne zaman ve nasıl yapıldığını sorabilirsiniz. Fakat yasal prosedür gereği, haber verilmeksizin elektrik kesilmesi kural dışıdır.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, eve haciz gelir mi?

Elektrik borcunun icra takibine uğraması durumunda, diğer borçlarda olduğu gibi haciz işlemleri de yasal olarak mümkündür. İcra takibi kesinleştiğinde (yani ödeme emrine süresinde itiraz edilmediğinde veya itiraz kaldırıldığında), borçlu hala ödeme yapmamışsa, alacaklı elektrik şirketi borcun tahsili için haciz yoluna gidebilir. Bu, evinize haciz gelmesi şeklinde tezahür edebilir; yani icra memurları ve şirket avukatı, borcu karşılayacak değerde menkul eşyalarınızı (ev eşyası gibi) veya taşınmazlarınızı tespit edip haczedebilir. Ancak pratikte elektrik borçları genellikle görece düşük tutarlı olduğu için (aylık fatura seviyelerinde), ev eşyası haczi nadiren uygulanır, daha çok banka hesaplarına bloke konulması, maaş haczi veya taşınmaz varsa tapuya haciz şerhi konulması gibi yöntemler tercih edilir.

Örneğin, borcunuz icraya intikal ettiğinde, e-Devlet üzerinden adınıza bir icra dosyası açıldığını görebilirsiniz. Ödeme emrini alıp da ödeme yapmadıysanız, 7 günlük sürenin sonunda şirket avukatları haciz için işlemlere başlayabilir . İlk etapta genellikle Ulusal Yargı Ağı üzerinden borçlunun banka hesaplarına yazı yazılarak hesap bakiyelerine el konulur. Eğer bankalardaki para borcu karşılamazsa veya hiç yoksa, maaşınız varsa işvereninize haciz yazısı gönderilip maaşınızın belli bir kısmı (yasal olarak en fazla dörtte biri) kesilerek borca mahsup edilmeye başlanır. Bunlar da sonuç vermezse, icra memurları adresinize gelerek değerli eşyaları haczedip satılmak üzere kaldırabilirler.

Elektrik borcundan dolayı ev eşyası haczi teorik olarak mümkün olsa da, İcra İflas Kanunu evdeki lüzumlu eşyaların haczine kısıtlamalar getirmektedir (örn. buzdolabı, çamaşır makinesi gibi zorunlu ihtiyaç olan birer tane eşya haczedilemez). Bu sebeple elektrik şirketleri, küçük tutarlı alacakları için genelde bu yolu tercih etmez, daha ziyade banka ve maaş hacziyle tahsil yoluna gider. Öte yandan, birikmiş elektrik borcu çok yüksek rakamlara ulaşmışsa (örneğin sanayi aboneliklerinde olabiliyor), o zaman şirkete ait avukatlar gayrimenkul haczi, araç haczi gibi yöntemlere de başvurabilirler.

Özetle, elektrik faturası ödenmez ve icra takibine düşerse, haciz işlemleri yasal olarak devreye girebilir. “Eve haciz gelmesi” de bu seçeneklerden biridir. Bunu önlemenin en iyi yolu, ödeme emri geldikten sonra 7 gün içinde borcu ödemek veya uzlaşmak ya da hatalı bir durum varsa itiraz etmektir . Aksi takdirde, şirketin alacağını tahsil etmek için kullanabileceği haciz araçları bulunmaktadır. Küçük bir fatura borcunun bu seviyelere ulaşmaması için, en başta borcu geciktirmemek en doğrusudur. Eğer maddi sıkıntı nedeniyle ödeyemediyseniz ve icra aşamasına geldiyseniz, haciz gelmeden önce dosya avukatıyla görüşüp taksitlendirme gibi yolları denemek yararınıza olabilir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, faturaya itiraz edersem elektriğim kesilir mi?

Elektrik faturanızın tutarına itiraz etmeniz, borcunuzu ödememeniz için otomatik bir gerekçe oluşturmaz; bu nedenle itiraz etmiş olsanız bile son ödeme tarihine kadar faturayı ödemeniz önerilir . Mevzuata göre, fatura tutarının yüksek veya hatalı olduğunu düşünüyorsanız yazılı itiraz hakkınız vardır ve tedarikçi şirket başvurunuzu 15 gün içinde değerlendirmek zorundadır . Ancak bu süreç devam ederken, faturanın son ödeme tarihi gelip geçerse ve ödeme yapılmamışsa, şirketin elektrik kesmeme gibi bir yükümlülüğü bulunmamaktadır. Yani itiraz ettiğiniz bir fatura için de gecikme faizi işler ve normal bir fatura gibi ödeme yapılmazsa kesme süreci işletilebilir .

Birçok tüketici bu noktada yanılgıya düşer: “Faturaya itiraz ettim, sonuçlanana kadar ödemem gerekmiyor” diye düşünebilir. Oysa uygulamada “önce öde, sonra itirazın haklı çıkarsa düzeltme al” prensibi vardır . Elektrik şirketleri, itiraz etmiş olsanız bile son ödeme süresi geçtiğinde elektriği kesebilirler (yasal haklarıdır), çünkü itiraz sonucunda haksız çıkarsanız borcun faiziyle tahsili gerekir. Eğer itirazınız haklı bulunursa ve ödediğiniz tutarın bir kısmının iadesi gerekiyorsa, bu tutar size iade edilir veya sonraki faturalardan düşülür . Fakat itiraz süreci sonuçlanana dek ödeme yapmaz ve elektriğinizin kesilmesine engel olmazsanız, enerjiniz kesilebilir ve tekrar açtırmak için hem borcu hem de kesme-açma bedelini ödemek durumunda kalabilirsiniz.

Bu yüzden, faturaya itiraz ederken şu adımları izlemelisiniz: Önce faturayı kontrol edip mümkünse ödeyin, eş zamanlı olarak yazılı dilekçeyle veya şirketin online formuyla itiraz başvurusu yapın. Şirket 15 gün içinde size dönüş yapmazsa, EPDK’ya veya Tüketici Hakem Heyetine şikayette bulunma hakkınız vardır . Eğer fatura gerçekten hatalıysa (örn. sayaç arızası, okuma hatası vb. nedenlerle) ve bunu kanıtlarsanız, şirket haksız tahsil ettiği tutarı faiziyle birlikte size geri ödeyecektir. Bu durumda da ödediğiniz fazla miktar sonraki faturadan düşülerek mahsuplaşır veya nakden iade alırsınız.

Ancak herhangi bir geri ödeme veya düzeltme kararı çıkana dek faturanın aslını zamanında ödemek sizin sorumluluğunuzdur. Aksi halde geciken ödeme yüzünden elektriğiniz kesilebilir ve itirazınız haklı bulunsa bile yaşadığınız kesinti ve uğradığınız ek masraflar (faiz, açma-kapama ücreti) sizi zor durumda bırakabilir. Kısaca, itiraz etmek elektriğin kesilmesini otomatik olarak durdurmaz. Bu nedenle, itiraz halinde de borcunuzu ödemeyi ihmal etmeyin; itirazınız sonuçlandığında haklıysanız fazladan ödediğiniz kısım size iade edilecektir .

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, gecikme faizi nasıl hesaplanır?

Elektrik faturanızın gecikme faizi, aylık belirlenen oran üzerinden günlük olarak hesaplanır. Her fatura döneminde uygulanacak gecikme faizi oranı (örneğin aylık %4,5) ilgili dönemde EPDK tarafından azami olarak belirlenir ve şirketiniz tarafından duyurulur. Bu aylık oran, günlük faiz oranına çevrilerek borcunuza işler. Hesaplama formülü basittir: Dönemin faiz oranı / 30 = Günlük faiz oranı . Örneğin aylık gecikme faizi %4,5 ise günlük gecikme faizi 4,5/30 = %0,15 (yüzde 0,15) olacaktır.

Bu durumda, vadesinde ödenmemiş bir borç için her geçen gün borcunuzun %0,15’i kadar faiz eklenir. Somut bir örnekle açıklayalım: 1000 TL tutarında bir elektrik faturanızın son ödeme tarihini bir gün geçirirseniz yaklaşık 1,5 TL (1000 x 0,0015) gecikme faizi işler. 10 gün gecikirse bu faiz kabaca 15 TL’ye ulaşır. Faiz, bileşik değil basit şekilde işler; yani biriken faiz de ayrıca faiz getirmez, ancak genelde faturanın ödenmesi geciktiğinde oluşan faiz tutarı bir sonraki faturaya yansıtılır veya ödeme esnasında birlikte tahsil edilir.

Faiz hesaplanırken, son ödeme tarihinden itibaren geçen günler dikkate alınır. Diyelim ki son ödeme tarihi 1 Mart olan bir faturayı 11 Mart’ta ödediniz; bu 10 günlük gecikme için yukarıdaki gibi bir faiz hesaplanır. Eğer kısmi ödeme yapmayıp tüm tutarı bekletirseniz, gecikme süresinin son gününe kadar her gün için faiz birikir. Faiz oranları dönem dönem değişebildiği için, içinde bulunduğunuz aya ait geçerli oran bölünüp günlük oran bulunur ve her gün için aynı oranda uygulanır. Yasal düzenleme gereği, elektrik şirketleri gecikme faizini tek taraflı keyfi belirleyemez; 6183 sayılı Kanun’un öngördüğü devlet alacaklarına uygulanan gecikme zammı oranını geçemezler, çoğunlukla da bu oranı aynen uygularlar .

Kullanıcı açısından bakıldığında, gecikme faizi borcun artan bir fonksiyonudur: Borç ne kadar yüksekse ve ödeme gecikmesi ne kadar uzunsa o oranda daha fazla faiz ödersiniz. Bu nedenle, fatura tutarınız küçük bile olsa zamanında ödemek en iyisidir; çünkü yüksek faiz oranları kısa sürede dikkate değer ek maliyet yaratabilir. Örneğin, aylık %5 faiz uygulanan bir dönemde 2 ay geciken 500 TL’lik borç için yaklaşık 50 TL faiz çıkabilir ki bu %10’luk bir ek yük demektir. Bu hesaplamalar, faiz oranlarının dönemsel değişimine de tabi olabilir ama formül her zaman aynıdır. Sonuç olarak, gecikme faizi günlük bazda (aylık oran/30) formülüyle hesaplanır ve toplam gecikme gününüzle çarpılarak borcunuza eklenir .

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, gecikme faizi nasıl hesaplanır?

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, gecikme faizi nasıl hesaplanır?

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, bu durumla ilgili mevzuat nedir?

Elektrik faturalarının ödenmemesi halinde izlenecek prosedürler ve tarafların hakları-yükümlülükleri, başta Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından çıkarılan yönetmeliklerde düzenlenmiştir. Konuya ilişkin en temel düzenleme, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’dir. Bu yönetmelik, 8 Mayıs 2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve zaman içinde çeşitli değişikliklere uğramıştır . Söz konusu yönetmelikte fatura bildirim süreleri, ikinci ihbar süreçleri, elektriğin kesilmesi ve açılması koşulları, özel duruma sahip tüketicilerin (65 yaş üstü, engelli, şehit yakını/gazi vb.) hakları gibi pek çok detay madde madde belirtilmiştir. Örneğin, yönetmeliğin 52. maddesi elektrik kesme şartlarını içerirken, 31. maddesi aboneliğin devri/sonlandırılması konularını düzenler . Bu yönetmelik hükümleri, Türkiye genelinde tüm dağıtım ve perakende satış şirketlerini bağlayıcı niteliktedir; şirketler keyfi uygulama yapamazlar.

Ayrıca, EPDK Kurul Kararları ile her yıl belirlenen tarifeler ve bedeller bulunmaktadır. Kesme-açma ücreti, güvence bedeli gibi kalemler EPDK’nın yayımladığı “Nihai Kullanıcılara Uygulanan Diğer Bedeller” tablolarında ilan edilir . Örneğin EPDK Kurulu her yıl sonunda bir sonraki yılın kesme-bağlama ücretini belirler (2025 için AG: 106,8 TL, OG: 799,6 TL gibi) ve Resmî Gazete veya EPDK’nın web sitesinde duyurur . Aynı şekilde güvence bedelleri de her yıl enflasyon oranları dikkate alınarak EPDK kararıyla güncellenir ve mesken, ticarethane, sanayi gibi abone gruplarına göre kW başına bedelleri yayınlanır .

Gecikme faizi konusunda, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51. maddesi referans alınır . EPDK yönetmelikleri, elektrik faturalarında vadesinde ödenmeyen tutarlar için uygulanacak gecikme zammının bu kanun kapsamındaki gecikme faizini geçemeyeceğini belirtir. Yani fiilen, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın kamu alacakları için belirlediği gecikme zammı oranı ne ise, elektrik borçlarına da azami o oranda faiz işletilir.

Elektrik borçlarının tahsilinde izlenecek yasal yollar ise genel hükümlere tabidir. İcra İflas Kanunu, borcun takibi ve haciz süreçlerini düzenler. Örneğin, borcun icra takibine konulması, ödeme emri, itiraz ve haciz prosedürleri hep bu kanun hükümlerine göre yapılır. Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun “karşılıksız yararlanma” suçu, kaçak elektrik kullanımını kapsar ve bu konuda 5237 sayılı TCK’nın 163. maddesi uygulanır (elektriğin kaçak kullanımı halinde ceza hükümleri) .

Tüm bu mevzuat, EPDK denetimi altındadır. EPDK, elektrik dağıtım ve perakende satış lisansı sahibi şirketlerin tüketicilere yönelik işlemlerini takip eder ve yönetmeliklere aykırı uygulama tespit ederse idari yaptırım uygulayabilir. Siz de hak ihlali olduğunu düşünürseniz EPDK’ya şikayette bulunabilirsiniz.

Özetle, elektrik faturasının ödenmemesi durumunda atılacak adımlar Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ile ayrıntılı şekilde belirlenmiştir . Tarife bedelleri EPDK kurul kararlarıyla sabittir. Genel hukuki süreçler ise Borçlar Kanunu, İcra İflas Kanunu ve ilgili diğer yasal mevzuat çerçevesinde yürütülür. Bu mevzuat, tüketici haklarını ve şirketlerin yetkilerini dengeleyen kuralları içerir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, güvence bedelinin rolü nedir?

Güvence bedeli, elektrik aboneliği başlatılırken aboneden alınan bir tür teminat tutarıdır. Elektrik perakende satış şirketleri, abonelik sözleşmesi yapılırken tüketicinin ileride doğabilecek olası borçlarını güvence altına almak amacıyla bu bedeli tahsil eder . Güvence bedelinin yasal dayanağı EPDK mevzuatıdır ve her yıl EPDK tarafından abone gruplarına göre belirlenen birim fiyatlar üzerinden hesaplanır . Mesken aboneleri için güvence bedeli, sözleşme gücü (örneğin kW cinsinden) başına belirli bir TL tutarıdır; bu tutar 2025 yılı için ev abonelerinde kW başına ~200,3 TL olarak belirlenmiştir . Örneğin evinizin bağlantı gücü 5 kW ise yaklaşık 5 x 200,3 = 1001,5 TL güvence bedeli ödersiniz. Bu bedeli abonelik başlangıcında peşin veya bazı durumlarda ilk faturaya yansıtılmış taksitlerle ödersiniz .

Güvence bedelinin rolü, sizin faturanızı ödememeniz gibi bir durumda ortaya çıkar: Abonelik sürecinde oluşabilecek ödenmemiş borç riskini karşılamak üzere şirket, bu bedeli elinde tutar . Eğer siz faturalarınızı düzenli öderseniz, bu bedel sizde bir hak olarak durur ve abonelik sonlandırıldığında geri alırsınız. Ancak borç ödenmezse, şirket kanunen bu güvence bedelini borcunuza mahsup edebilir (önceki sorularda değindik). Diyelim abonelik sonlandırılırken son faturanız veya ödenmemiş birkaç faturanız kaldı; şirket nihai hesaplama yaparak varsa borçlarınızı güvence bedelinden düşer ve kalan bir tutar varsa size iade eder . Eğer borcunuz güvence bedelinden yüksekse, güvence bedeli tamamiyle borca gider, yetmeyen kısım için şirket sizden farkı talep etmeye devam eder.

Güvence bedeli ayrıca abonelik boyunca sizin sorumluluklarınızı yerine getirmenizi teşvik eden bir mekanizmadır. Örneğin usulsüz kullanım yaparsanız (başkasının aboneliği üzerinden elektrik kullanmak gibi), yönetmelik gereği güvence bedelinizin birkaç katı tutarında ceza uygulanabilir ve güvence bedelinizin bir kısmı yanabilir. Ancak normal şartlar altında, güvence bedeli sizin mülkiyetinizde bir tutar sayılır; şirket bunu mevduat gibi saklar ve belirli durumlar dışında kullanmaz.

Abonelik iptali halinde güvence bedelinin iadesini alabilmek için, elektrik dağıtım şirketine başvuruda bulunmanız yeterlidir. Şirket, son endeks okumasını yapıp final faturayı çıkarır. Bu final faturada diyelim 150 TL borç çıktı ve sizin güvence bedeliniz 300 TL idi. Şirket bu 150 TL’yi güvence bedelinizden mahsup eder, kalan 150 TL’yi ise genellikle 5 iş günü içinde size iade eder (banka hesabınıza havale veya nakit şekilde PTT aracılığıyla ödeme gibi yöntemlerle). Eğer güvence bedeliniz zaman içinde EPDK tarafından güncellendi ise iade edilirken güncel değeri üzerinden iade edilir; yani yıllar önce 100 TL yatırdığınız bedel, iade zamanı belki enflasyonla 200 TL olmuşsa, 200 TL olarak geri alırsınız.

Kısacası, güvence bedeli sizin elektrik borcunuzu ödememeniz riskine karşı alınmış bir depozitodur. Rolü, ödenmeyen faturaların şirkete getireceği zararı bir ölçüde karşılamaktır. Siz sözleşmeyi sorunsuz bitirirseniz bu bedel size geri döner; sorun yaşanırsa da borcunuza kullanılır. Bu sistem, elektrik hizmetinin finansal sürdürülebilirliği ve diğer abonelerin borç yükünü paylaşmaması açısından önemlidir.

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, borcuma ne gibi ek masraflar eklenir?

Ödenmeyen elektrik faturası, sadece anapara borcu olarak kalmaz; zaman içinde çeşitli ek maliyetler doğurur. İşte borcunuzu geciktirmeniz veya ödememeniz halinde karşılaşacağınız başlıca ek masraflar:

  • Gecikme Faizi (Gecikme Zammı): Borcunuzu vadesinde ödemezseniz günlük olarak işleyen faiz borcunuza eklenir . Bu faiz, belirlenen oran (%4,5 aylık gibi) üzerinden hesaplanır ve ödeme geciktiği sürece birikir. Örneğin 100 TL’lik borç için bir aylık gecikme sonunda yaklaşık 4,5 TL faiz eklenir. Gecikme süresi uzadıkça bu tutar artar.
  • Kesme-Açma Ücreti: Borcunuz nedeniyle elektrik enerjiniz kesilirse, yeniden bağlanması için faturaya kesme-bağlama bedeli yansıtılır. 2025 itibarıyla meskenler için bu bedel 106,8 TL’dir (alçak gerilim aboneleri) . Elektriğiniz kesildikten sonra borcu ödeyip açtırdığınızda, bir sonraki faturada bu ücreti ödemek durumunda kalırsınız.
  • İhbarname/Tebligat Giderleri: Şirketin gönderdiği ikinci bildirim/ihbarname bazen küçük bir bedel olarak faturaya yansıtılabilir (posta masrafı gibi, örneğin 3-5 TL). Ayrıca borç icraya intikal ederse, size gönderilen ödeme emirleri veya yazılarının tebligat masrafları da borca eklenir.
  • İcra Masrafları: Borç icra takibine konulduğunda, icra harçları ve masrafları borçluya yüklenir. İcra müdürlüğü masrafları (dosya açılış harcı, tahsil harcı, başvuru harcı, tebligat ücreti v.b) borcunuza eklenir. Bu tutarlar borcun büyüklüğüne göre değişebilmekle birlikte, birkaç yüz lira seviyesine ulaşabilir.
  • Avukatlık Ücreti: İcra veya dava sürecine elektrik şirketi avukat ile devam ediyorsa, kanunen belirlenen avukat vekalet ücreti de borca eklenir. Bu tutar, alacağın belli bir yüzdesi (genelde %20’ye kadar) veya asgari bir meblağ olabilir. Örneğin 1000 TL’lik bir borç icraya verildiğinde yaklaşık 225 TL vekalet ücreti eklenmesi söz konusu olabilir (tarifeye göre değişir).
  • Mahkeme Giderleri: Borca itiraz edilip dava yoluna gidilirse, mahkeme harcı, karar harcı, varsa bilirkişi ücreti gibi giderler de sonuçta borçluya yüklenecektir. İtirazın kaldırılması davası açılırsa, burada çıkan tüm masraflar ve karşı taraf vekalet ücreti de borca ilave edilecektir.
  • Faizlerin Devamı: Ödeme yapmadığınız süre boyunca gecikme faizi işlemeye devam eder. İcra takibi başladıktan sonra da  ayrıca yasal faiz (ya da sözleşmede belirtilen ticari faiz) işlemeye devam edebilir. Yani borcunuz icralık oldu diye faiz durmaz, tahsil edilene kadar artar.
  • Güvence Bedeli Kaybı: Borcunuz nedeniyle abonelik iptal olursa, yatırdığınız güvence bedelinden borcunuz tahsil edilir . Bu, cebinizden direkt çıkmasa da size iade alacağınız paradan düşüldüğü için dolaylı bir maliyettir. Örneğin 300 TL güvence bedeliniz vardı, 100 TL borcu ödemediyseniz bu 100 TL depozitonuzdan kesilir ve 200 TL’sini geri alırsınız – aslında 100 TL’niz yanmış olur.

Yukarıda sayılan ek masraflar, borcun ciddi oranda büyümesine yol açabilir . Örneğin 200 TL’lik bir faturayı ödemeyip işin sonu icraya varırsa, belki toplamda 400-500 TL ödemeniz gerekebilir (faizler, ücretler, masraflarla birlikte). Bu nedenle elektrik borcunu zamanında ödeyerek bu ek yüklerden kaçınmak önemlidir. Aksi halde, faiz ve masraflar yasal olarak size yükletilir ve elektrik şirketi bunları tahsil etme hakkına sahiptir .

Elektrik faturası ödenmezse ne olur, ödeme güçlüğü yaşayanlar için destek var mı?

Geliri yetersiz olan veya faturalarını ödemekte zorlanan vatandaşlar için Türkiye’de devlet tarafından sağlanan bazı elektrik tüketim destekleri mevcuttur. Özellikle düzenli sosyal yardımlardan faydalanan ihtiyaç sahibi haneler, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yürüttüğü Elektrik Tüketim Desteği Programı kapsamında fatura desteği alabilmektedir . Bu program, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu ile 2022 sayılı 65 Yaş Aylığı Kanunu kapsamında sosyal yardıma hak kazanmış yoksul aileleri kapsar . Belirli bir başvuru gerekmeden, sosyal yardımlaşma vakıflarınca yardıma muhtaç olduğu tespit edilen ve düzenli yardım alan hanelere her ay elektrik faturalarında kullanılmak üzere nakdi destek sağlanır.

Destek miktarı, hanedeki kişi sayısına göre kademelendirilmiştir:

  • 1-2 kişilik hanelere aylık 75 kWh elektrik bedeli,
  • 3 kişilik hanelere 100 kWh,
  • 4 kişilik hanelere 125 kWh,
  • 5 ve daha fazla kişilik hanelere 150 kWh elektrik tüketimine denk gelen tutar, devlet tarafından karşılanır .

Bu destek tutarı her yıl belirlenen ulusal tarife fiyatlarına göre TL olarak hesaplanır ve hak sahiplerine PTT aracılığıyla ödenir. Uygulamada, hak sahibi vatandaşlar faturalarını PTT şubelerinde öderken, belirtilen kWh karşılığı tutar otomatik olarak fatura toplamından düşülür; böylece daha az ödeme yapmış olurlar . Desteğin devam etmesi, ailenin sosyal yardım alma kriterlerini sürdürmesine bağlıdır (yani yoksulluk durumunun devamına).

Ayrıca kronik hastalığı nedeniyle cihaza bağımlı olan ve sosyal yardıma muhtaç olduğu tespit edilen hastaların bulunduğu hanelere, ayrı bir elektrik desteği programı vardır. Bu kapsamda, cihaza bağımlı her bir hasta için aylık 150 kWh karşılığı tutarında ek elektrik desteği sağlanır . Örneğin evde sürekli oksijen konsantratörü kullanan bir hasta varsa ve hane sosyal yardım kriterlerine uygunsa, o hane normal desteğe ek olarak 150 kWh’lık bir destekten de yararlanır.

Bunların dışında, 2022-2023 döneminde gelen yüksek elektrik zamlarıyla birlikte devreye alınan kademeli tarife ve devlet sübvansiyonu bulunmaktadır. Mesken aboneleri için belirli bir tüketim miktarına kadar devlet belli oranda sübvansiyon uygulamaktadır (2025 itibarıyla aylık 417 kWh altındaki tüketimler için devlet faturanın %60’ını üstlenirken, üstündeki kısım için %40 desteğe düşmektedir) . Bu otomatik destek, tüm vatandaşlara yönelik bir indirim şeklindedir ve faturaya yansır. Ancak bu, gelir durumuna bakılmaksızın uygulanan genel bir sübvansiyondur.

Sonuç olarak, eğer elektrik faturalarınızı ödemekte ciddi zorluk yaşıyorsanız:

  • Sosyal yardım alıyorsanız, otomatik olarak Elektrik Tüketim Desteğinden yararlanıyor olabilirsiniz. Bunu faturanızda “ETD” gibi bir ibare veya düşülmüş tutardan anlayabilirsiniz. Emin değilseniz bulunduğunuz ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’na danışabilirsiniz.
  • Kronik cihaz bağımlısı hastanız varsa, kaymakamlık vakfına başvurup bu destekten faydalanma durumunu kontrol edin.
  • Gelir durumunuz sınırdaysa ancak yardım almıyorsanız, e-Devlet veya sosyal hizmet merkezlerine müracaat ederek durumunuzun değerlendirilmesini talep edebilirsiniz. Uygun görülürse sizi de programa dahil edebilirler.

Bu destekler, elektrik faturasını ödeyemeyen dar gelirli kesimleri hedef alır ve kesinti yaşamalarını engellemeyi amaçlar. Ancak destek alıyor olsanız dahi, destek tutarını aşan kısım için yine de ödeme yapmanız gerektiğini unutmayın. Devlet desteği yalnızca belirli bir miktarı karşılar, geri kalan tüketim tutarı sizin sorumluluğunuzdadır. Eğer bu miktarı da ödeyemezseniz, normal kesme prosedürü maalesef işletilebilir (yukarıda bahsedilen 3 faturayı aşmama kuralı ve diğer istisnalar haricinde). Dolayısıyla destek, faturanın tamamını değil bir kısmını hafifleten bir yardımdır; yine de enerjiyi verimli kullanmak ve mümkün mertebe borç biriktirmemek en doğru yaklaşım olacaktır.

Kaynakça

  • EPDK, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği, Resmî Gazete: 08.05.2014 ve güncel değişiklikler.
  • EPDK Kurul Kararı, 2025 Yılı Elektrik Tarifeleri ve Diğer Bedeller, (Kesme-bağlama ücretlerine ilişkin 06.01.2025 tarihli karar)
  • T.C. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Elektrik Tüketim Desteği Sıkça Sorulan Sorular – (Sosyal yardım alanlara elektrik faturası desteği koşulları ve miktarları)
  • Türk Ceza Kanunu m.163 ve ilgili Mevzuat – (Kaçak elektrik kullanımının suç sayılması ve ceza yaptırımları hakkında)

 

EÇE Enerji, 2018 yılında, Türkiye sanayisinin öncülerinden EGE ÇELİK’ in güvencesiyle kuruldu. İlk adımda İzmir Aliağa’da bulunan EGE ÇELİK tesislerine elektrik tedariki sağlarken kısa sürede enerji tedarik sektöründe güvenilir, istikrarlı ve sürdürülebilir hizmet sunan bir marka haline geldi.

Bugün, 81 ilde bulunan müşterilerine elektrik tedarik eden EÇE Enerji, GES yatırımları, yeşil enerji tedariki, araç şarj istasyonu hizmetleri ile müşterilerine enerjinin birçok alanında destek veren bir iş ortağı konumundadır. Enerji sektöründe şeffaflık, kalite ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle hareket eden EÇE Enerji; teknolojiyi ve yenilikçiliği merkeze alan anlayışıyla geleceğin ihtiyaçlarına bugünden cevap vermektedir.

Diğer Bloglar
EÇE Enerji ile güvenilir ve sürdürülebilir
elektrik tedarikine başlayın.