Blog
22 Temmuz 2025

Dinlenme Tesisleri İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu

İçindekiler

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu neden önemlidir?

Elektrikli araç şarj istasyonlarının dinlenme tesislerinde bulunması, hem sürücüler hem de işletmeler için kritik bir ihtiyaç haline gelmiştir. Türkiye’de elektrikli araç sayısı hızla artmaktadır – 2023 ilk 9 ayında, bir önceki yıla göre %862 artışla 39 bine ulaşan EV satışı gerçekleşmiştir. Bu artışla birlikte uzun yol seyahati yapan sürücülerin, otoyol üzerindeki mola yerlerinde araçlarını şarj edebilmeleri zorunlu bir hizmet beklentisine dönüşmüştür.

Dinlenme tesisleri, şehirlerarası yolculuklarda doğal durak noktalarıdır. Bu tesislerde şarj imkânı sunulması, elektrikli araç kullanıcılarının “menzil endişesini” azaltır ve güvenli bir şekilde seyahat etmelerini sağlar. Örneğin, Bolu Dağı gibi yoğun kullanılan dinlenme noktalarında birden fazla hızlı şarj ünitesi bulunması, sürücülerin araçlarını yeterli sürede şarj etmelerine olanak tanımaktadır. Böylece elektrikli araç sahipleri ihtiyaç duydukları enerjiyi seyahat esnasında kolayca temin edebilirler. Bu durum kullanıcı memnuniyetini artırır – araştırmalar, sürücülerin şarj imkânı sunan tesisleri öncelikli tercih ettiğini göstermektedir.

Ayrıca çevresel açıdan da önemlidir. Dinlenme tesislerindeki elektrikli araç şarj istasyonları, fosil yakıtla çalışan araçlara kıyasla karbon salımını azaltmaya katkı sunar. EV kullanımının teşvik edilmesiyle sera gazı emisyonları düşer; yenilenebilir enerji kaynaklarından beslenen şarj altyapısı ile çevresel fayda daha da artar. Sonuç olarak, dinlenme tesislerinde elektrikli araç şarj istasyonlarının bulunması hem sürdürülebilir ulaşım için gereklidir hem de uzun yolculuk yapan EV sürücülerine güven verir.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu kurdurmanın avantajları nelerdir?

Dinlenme tesislerinde elektrikli araçlar için şarj istasyonu kurdurmak, işletmelere ve müşterilere bir dizi avantaj sağlar. Müşteri çekiciliği ve sadakati: Elektrikli araç sahipleri, yolculuk esnasında araçlarını şarj edebilecekleri tesisleri özellikle tercih etmektedir. Bir dinlenme tesisine şarj imkânı eklendiğinde, EV sürücüleri mola vermek için bu tesisi seçecek; araçlarını şarj ederken aynı anda tesiste yemek yeme, dinlenme gibi hizmetlerden yararlanacaktır. Bu da müşteri memnuniyetini artırır ve müşterilerin tesiste daha fazla vakit geçirmesini sağlar.

Ek gelir ve rekabet avantajı: Şarj istasyonları, işletmeler için yeni bir gelir modeli yaratır. Şarj hizmetinden elde edilen ücretler doğrudan bir gelir kalemidir. Ayrıca, şarj süresince müşterilerin tesis içindeki harcamaları (yemek, market alışverişi vb.) artabilir. Bu yönüyle, rakip dinlenme tesislerine kıyasla bir adım öne geçme imkânı doğar. Elektrikli araç kullanıcılarının uğradığı tesis sayısının artması, işletmenin genel cirosuna da olumlu yansıyacaktır. Örneğin, Bolu Dağı Dinlenme Tesisleri gibi şarj imkânı sunan popüler durak noktaları, hem elektrikli araç sürücülerini çekerek hem de uzun molalarda harcamaların artmasıyla işletmeye ekonomik katkı sağlamaktadır.

Çevre dostu imaj ve sürdürülebilirlik: Şarj istasyonu bulunan bir tesis, çevreye duyarlı ve yenilikçi bir işletme olarak konumlanır. Elektrikli araç şarjı, fosil yakıta alternatif olduğu için karbon emisyonlarını azaltmaya katkıda bulunur. Bu da işletmenin çevre dostu imajını güçlendirir. Örneğin, Türkiye’de birçok firma elektrikli şarj ağlarına yatırım yaparak “yeşil enerji” dönüşümüne destek vermektedir. EPDK’nin YEKA ve YEK-G gibi yenilenebilir enerji teşvik mekanizmaları sayesinde, bazı şarj ağı işletmecileri kullandıkları elektriği yenilenebilir kaynaklardan temin ettiklerini belgelendirmektedir. Bu durum hem çevresel fayda sağlar hem de işletmenin marka değerini yükseltir.

Özetle, dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu kurdurmak; daha fazla müşteri çekmek, ek gelir elde etmek, rekabette avantaj sağlamak ve çevreye duyarlı bir işletme profili oluşturmak gibi çok yönlü avantajlar sunmaktadır.

 

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu çeşitleri nelerdir?

Bir dinlenme tesisinde kurulabilecek elektrikli araç şarj istasyonu türleri temel olarak AC (Alternatif Akım) şarj istasyonları ve DC (Doğru Akım) hızlı şarj istasyonları olarak ikiye ayrılır. Bu çeşitler, şarj hızı ve teknoloji bakımından farklılık gösterir:

  • AC Şarj İstasyonları: Alternatif akımla çalışan bu üniteler, genellikle 22 kW güce kadar çıkar ve araçların yerleşik şarj cihazını kullanarak bataryayı şarj eder. AC istasyonlar “yavaş” veya “orta hızlı” olarak kabul edilir; bir aracı tamamen şarj etmek saatler sürebilir (genellikle 4-8 saat aralığında). Dinlenme tesislerinde AC şarj, uzun süre mola veren veya konaklama yapan sürücüler için uygun olabilir; örneğin bir otel bünyesindeki dinlenme tesisinde gece boyunca AC şarj cihazına takılan araç sabaha kadar dolabilir. Ancak şehirlerarası yollardaki kısa molalar için AC şarj genellikle yetersiz kalmaktadır.
  • DC Hızlı Şarj İstasyonları: Doğru akım kullanan bu üniteler, çok daha yüksek güçlerde (50 kW, 120 kW, 150 kW hatta 300+ kW) enerji verebilir. DC istasyonların içinde dönüştürücü bulunduğundan, aracı doğrudan yüksek güçte besler ve bataryayı kısa sürede doldurur. Örneğin Türkiye’de kurulan bazı otoyol üzeri istasyonlarda 120-180 kW DC üniteler mevcuttur; bu sayede uygun araçlar yaklaşık 30 dakikada %80 doluma ulaşabilir. EPDK mevzuatına göre de şehirlerarası yollardaki istasyonların önemli bir kısmının DC hızlı şarj olması şart koşulmuştur (otoyol şarj ünitelerinin en az %50’sinin 50 kW ve üzeri DC olması). Bu, dinlenme tesislerinde DC ünitelerin yaygınlaşmasını teşvik etmektedir.
  • HPC (Ultra Hızlı) Şarj İstasyonları: DC’nin bir alt türü olarak 150 kW üstü “ultra hızlı” istasyonlar da gelişmektedir. Örneğin 250-300 kW gücündeki HPC üniteleri, uygun bataryaya sahip araçları 15-20 dakikada büyük oranda şarj edebilir. Türkiye’de de bazı ağ işletmecileri 180 kW ve üzeri soketleri otoyol dinlenme noktalarına kurmaya başlamıştır. Bu tür istasyonlar, neredeyse yakıt alma süresine yakın bir şarj imkânı sunarak elektrikli araç kullanımını uzun yollarda son derece pratik hale getirir.

Sonuç olarak, dinlenme tesisleri için en uygun şarj istasyonu çeşitleri AC (22 kW civarı) ve DC hızlı şarj (50 kW ve üzeri) üniteleridir. Uygulamada şehirlerarası dinlenme noktalarında DC hızlı şarj istasyonları daha çok talep görmektedir, zira sürücüler kısa molalarda hızlı enerji takviyesi yapmayı tercih eder. İşletmeler de, hem yasal düzenlemelere uyum hem de müşteri beklentisi nedeniyle öncelikle DC üniteleri kurmakta; ayrıca park alanı ve kullanım senaryosuna göre birkaç AC soket ile farklı ihtiyaçlara cevap vermektedir.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu kurulum maliyeti nedir?

Dinlenme tesislerinde elektrikli araç şarj istasyonu kurulum maliyeti, birçok değişkene bağlı olarak farklılık gösterir ve sabit bir rakam vermek zordur. İstasyonun türü ve gücü: Öncelikle kurulacak istasyonun AC mi DC mi olacağı ve gücü maliyeti belirleyen en önemli faktörlerdendir. Örneğin, basit bir duvar tipi AC ünite birkaç bin dolara mal olabilirken, 150 kW’lık bir DC hızlı şarj istasyonunun maliyeti ekipman olarak on binlerce doları bulabilir. Şarj soketi sayısı: Tek soketli bir istasyon ile aynı anda 2-4 aracı şarj edebilen çok soketli istasyonların maliyetleri farklı olacaktır.

Altyapı ve inşaat çalışmaları: Mevcut elektrik altyapısının durumu maliyeti ciddi anlamda etkiler. Eğer dinlenme tesisinin trafosu veya elektrik hattı yüksek güçlü şarja hazır değilse, transformatör yükseltmesi, orta gerilim bağlantısı, yeni kablolama gibi yatırımlar gerekir. Sektör yatırımcıları, 300 kW gibi güçlü üniteler için her bir istasyona 2.5 MVA kapasiteli trafo yatırımı yaptıklarını belirtmektedir; bu, ciddi bir altyapı maliyetidir. Altyapı iyileştirmeleri, kazı ve kablolama çalışmaları, uygun bir zemin ve sundurma kurulumu gibi inşaat kalemleri toplam maliyeti arttırır.

İzinler ve projelendirme giderleri: Kurulum için belediye izinleri, elektrik dağıtım şirketinden onay, EPDK lisansı (ticari işletme için) gibi gereklilikler de masraf kalemlerine yol açar. Proje tasarımı, mühendislik danışmanlığı ve işçilik ücretleri de dahildir. Örneğin, bir şarj istasyonu kurulumu öncesi mevcut elektrik altyapısının etüt edilmesi ve projelendirme hizmeti almak gerekebilir.

Bütün bu bileşenler nedeniyle net bir maliyet aralığı vermek zordur. ADZE Enerji, maliyetlerin istasyonun türüne, piyasa koşullarına ve altyapı ihtiyacına göre değiştiğini, bu yüzden sabit bir fiyat ifade etmenin çoğu zaman mümkün olmadığını vurgular. 2025 itibarıyla Türkiye’de bir AC 22 kW’lık istasyon kurulumunun (altyapı uygunsa) kabaca birkaç yüz bin TL mertebesinde olabileceği, bir DC 100+ kW hızlı şarj istasyonu kurulumunun ise altyapı yatırımıyla birlikte birkaç milyon TL’ye ulaşabileceği sektör kaynaklarınca dile getirilmektedir. Örneğin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2022’deki teşvik programında istasyon başına ortalama 250 bin TL destek öngörülmüş olması, piyasa maliyetinin bu rakamın üzerinde olduğunu ima etmektedir. Dolayısıyla, işletmelerin kesin maliyet için teknik bir fizibilite çalışması yapması ve tedarikçilerden teklif alması en doğru yaklaşım olacaktır.

 

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu kurmak için gerekli izinler nelerdir?

Türkiye’de bir dinlenme tesisine elektrikli araç şarj istasyonu kurmak, çeşitli yasal izin ve onay süreçlerini gerektirir. Belediye izni: Öncelikle tesisin bulunduğu yerel belediyeden “işyeri açma ve çalışma ruhsatı” alınması gerekir. Şarj istasyonu, bir elektrikli akaryakıt ikmali hizmeti olarak değerlendirildiğinden, belediyenin imar ve fen işleri birimleri projeyi inceleyip uygun bulmalıdır. Özellikle istasyonun kurulacağı alan (park alanı, vb.) için herhangi bir imar engeli olmamalıdır. Resmî Gazete’de 2022’de yayımlanan düzenlemeye göre, şarj ağı işletmecileri yeni bir istasyon eklerken işyeri açma ruhsatını EPDK’ye sunmakla yükümlüdür; bu da belediye izninin zorunlu olduğunu teyit etmektedir.

Elektrik dağıtım şirketi onayı: İlgili bölgedeki elektrik dağıtım şirketinden şebeke bağlantısı için onay alınmalıdır. Dağıtım şirketi, talep edilen güç için mevcut altyapının yeterli olup olmadığına bakar ve gerekirse trafo merkezi kapasite artışı veya yeni bağlantı anlaşması yapar. Örneğin, yüksek güçlü (50 kW üstü) bir şarj istasyonu kurulacaksa, dağıtım şirketi tesis sahibinden “bağlantı görüşü” ister ve uygun trafo/hat düzenlemesini şart koşar. Bu süreçte AG/OG (Alçak Gerilim/Orta Gerilim) bağlantı talepleri teknik incelemeye tabi olur.

EPDK lisansı: Eğer dinlenme tesisi işletmesi, şarj hizmetini ticari olarak sunacaksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’ndan “Şarj Ağı İşletmeci Lisansı” alınması gerekir (bu lisans süreci ayrıca aşağıda detaylandırılmıştır). Ancak pratikte birçok dinlenme tesisi, lisansı halihazırda bulunan bir şarj ağı işletmecisiyle iş birliği yaparak istasyonu kurdurmayı tercih edebilir. Bu durumda lisans, ilgili şarj şirketi tarafından sağlanır ancak belediye/dağıtım onayları yine tesis sahibi ve şirket ortaklığında alınır.

İmar ve diğer izinler: Tesis mevcut bir yapı ise genelde ilave bir yapı ruhsatı gerekmemekle birlikte, istasyon kurulumu için sabit bir ünite yerleştiriliyorsa imar mevzuatı açısından basit tadilat izni veya altyapı izni gerekebilir. 2023’te Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle, mevcut apartman/site otoparklarına şarj ünitesi koymak için yapı ruhsatı aranmayacağı kararlaştırılmıştır. Bu yaklaşım, dinlenme tesisleri gibi ticari alanlara da emsal teşkil etmektedir. Yine de, otoyol kenarındaki bir dinlenme tesisi farklı bir parselde yeni bir trafo merkezi inşa edecekse, ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nden çevresel değerlendirme veya imar planı tadili gerekebilir.

Özetle, belediye ruhsatı, dağıtım şirketi bağlantı izni ve EPDK lisansı bir şarj istasyonu kurulumunun ana izin kalemleridir. Bu süreçlerde ayrıca TEDAŞ’ın yetkilendirdiği elektrik mühendisleri tarafından proje onayı, ölçü sistemi kurulumu için Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’nun belirlediği standartlara uygunluk denetimi gibi adımlar da yer alır. Tüm izinler tamamlandıktan sonra tesis, EPDK’nın ulusal şarj istasyonları veritabanına kayıt edilir ve faaliyete geçer.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu EPDK lisansı nasıl alınır?

Türkiye’de halka açık elektrikli araç şarj hizmeti verebilmek için EPDK’dan “Şarj Ağı İşletmeci Lisansı” alma zorunluluğu bulunmaktadır. Dinlenme tesisi işletmecileri, eğer kendi başlarına bu hizmeti sunmak isterlerse bu lisansa başvurabilir; aksi halde lisans sahibi bir firma ile çalışarak yükümlülükleri o firmaya bırakabilirler. Lisans alma süreci ve şartları kısaca şöyledir:

Başvuru ve sermaye şartı: Lisans başvuruları EPDK’ya elektronik ortamda yapılır. 2025 itibarıyla başvuru yapacak şirketin asgari ödenmiş sermayesinin 4,5 milyon TL olması gerekmektedir. Ayrıca başvuru sırasında EPDK tarafından belirlenen teminat veya bedellerin yatırılması gerekir. Nitekim 2023 yılı için şarj ağı işletme lisans bedeli 668.799 TL olarak belirlenmiştir. Bu bedel her yıl EPDK tarafından güncellenir. Başvuru dilekçesi, şirketi temsile yetkili kişilerin noter onaylı yetki belgeleriyle birlikte kuruma sunulur.

İstasyon kurulum taahhüdü: EPDK, lisans vereceği şirketlerin belirli bir yaygınlıkta altyapı kurmasını şart koşar. Mevzuata göre lisans alan şirket, lisans tarihinden itibaren 6 ay içinde en az 50 adet şarj ünitesini, en az 5 farklı il/ilçede kurarak şarj ağını faaliyete geçirmelidir. Bu, şarj hizmeti ağının yaygınlaştırılmasını hedefleyen bir zorunluluktur. 2024 sonu itibarıyla asgari istasyon sayısı şartının 150 üniteye çıkarılması planlanmıştır (EPDK gerektiğinde bu sayıları güncellemektedir). Ayrıca istasyonların en az %5’inin hızlı (50 kW üstü DC) olması ve otoyollardakilerin en az %50’sinin 50 kW üzeri kapasitede olması da şart koşulmuştur.

Teknik ve idari yeterlilik: Lisans alabilmek için şirketin, şarj ağına dair teknik altyapısının (şarj yönetim yazılımı, mobil uygulama, ödeme sistemi vb.) hazır olması beklenir. EPDK, tüm lisanslı işletmecilerin bir “serbest erişim platformu” üzerinden anlık veri paylaşmasını zorunlu tutar; bu platform sayesinde ülke genelindeki tüm istasyonlar ve fiyatları takip edilir. Başvuruda şirketin bu entegrasyonu sağlayabileceğine dair bilgi vermesi gerekebilir. Ayrıca her lisanslı işletmeci, şarj istasyonlarının güvenli ve 7/24 çalışır durumda olmasından sorumlu olacağı için, bakım/servis imkanlarını da başvuru dosyasında belirtmelidir.

Değerlendirme ve onay: EPDK, başvuruyu kanun (6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Ek-5) ve yönetmelik kriterlerine göre değerlendirir. Uygun bulunması halinde lisans kararı alınır ve başvuru sahibi şirkete bildirilir. Lisans alındıktan sonra şirket, belirttiğimiz 6 ay içinde asgari istasyon kurulumunu gerçekleştirip EPDK’ya bildirim yapmak zorundadır. Aksi halde EPDK, lisansı iptal edebilir – nitekim 2025 başında yükümlülüklerini yerine getirmeyen bazı şirketlerin lisansları iptal edilmiş, lisanslı şarj ağı işletmecisi sayısı düşürülmüştür.

Sonuç olarak, dinlenme tesisinde kendi şarj ağını işletmek isteyen bir şirketin sermaye ve teknik yeterlilik şartlarını sağlayarak EPDK’ya lisans başvurusu yapması gerekir. Alternatif olarak, lisans sahibi mevcut firmalarla anlaşarak, onların ağına istasyon eklemek mümkündür (bu durumda tesis sahibi lisans gerektirmeden hizmet sunabilir). 2025 itibarıyla Türkiye’de EPDK’dan lisans almış şirket sayısı 170’in üzerindedir; bu şirketler arasında enerji firmaları, akaryakıt zincirleri, otomotiv şirketleri ve teknoloji girişimleri bulunmaktadır.

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu elektrik altyapı gereksinimleri nelerdir?

Yüksek güçlü elektrikli araç şarj istasyonları, özellikle otoyol dinlenme tesislerinde kurulacaksa, ciddi elektrik altyapı gereksinimleri doğurur. Güç kapasitesi ve trafo ihtiyacı: Birden fazla hızlı şarj ünitesinin aynı anda çalışacağı bir tesis, küçük bir yerleşim alanı veya fabrika kadar elektrik çekebilir. Örneğin, 300 kW gücünde iki üniteye sahip bir istasyon, tam yükte çalışırken yaklaşık 600 kW – 700 kW (0.7 MW) talep yaratır ki bu, yüzlerce konutun tüketimine eşdeğerdir.  Bu nedenle dinlenme tesisinde mevcut trafo gücü yeterli değilse, yeni bir trafo merkezi kurulması veya mevcut trafonun yükseltilmesi gerekir. Nitekim bazı otoyol şarj yatırımcıları, her istasyon noktası için 2.5 MVA’lık (2500 kVA) özel trafolar tesis ettiklerini belirtmiştir.

Orta gerilim (OG) bağlantısı: Yüksek güçlü şarj istasyonları genellikle orta gerilim şebekesine bağlanarak beslenir. Dinlenme tesisinin bulunduğu bölgede uygun bir OG hattı yoksa, TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.) ve yerel dağıtım şirketi ile koordinasyon içinde yeni bir OG çekilmesi veya mevcut hattın uzatılması gündeme gelebilir. TEİAŞ, iletim sistemi tarafında gerekli gördüğü noktalara yeni trafo merkezi kurulmasını veya hat iyileştirmelerini planlar; örneğin otoyol boyunca şebeke kapasitesini artırmak üzere TEİAŞ tarafından acele kamulaştırma kararlarıyla yeni enerji iletim hatları inşa edildiği Resmi Gazete kararlarında yer almıştır. Bu da gösteriyor ki elektrikli ulaşım altyapısının gelişmesi için iletim ve dağıtım seviyesinde yatırımlar yapılmaktadır.

Dahili tesisat ve güvenlik: Şarj ünitelerini besleyen her bir hattın ayrı sigortası, şalteri ve koruma düzeni olmalıdır. Elektrik Mühendisleri Odası’nın teknik rehberine göre, her şarj çıkışı sabit tesisatta ayrı bir devre olarak tasarlanmalı; aşırı yük, kaçak akım ve kısa devre korumalarıyla donatılmalıdır. Ayrıca tesisin topraklama sistemi uygun değerde olmalı, şarj esnasında kullanıcı güvenliği için IEC 61851 ve ilgili TSE standartlarının öngördüğü tedbirler (örneğin, fiş takılıyken aracın hareket etmemesi için kilitleme mekanizması, acil durdurma butonu vb.) uygulanmalıdır. Şarj istasyonlarının bulunduğu alanlar su baskını riskine karşı korunmalı ve yeterli aydınlatma sağlanmalıdır.

Harmonik ve yük yönetimi: Çok sayıda yüksek güçlü dönüştürücünün şebekeye bağlanması, harmonik filtreleme ve reaktif güç kompanzasyonu ihtiyacı doğurabilir. Altyapı değerlendirmesi sırasında gerekirse uygun filtre/kompanzasyon panoları planlanmalıdır. Örneğin, 1 MW’a yakın bir yük çeken istasyon, reaktif güç dengesini bozabilir; dağıtım şirketi bu durumda kompanzasyon tesisi kurulmasını şart koşabilir.

Sonuç olarak, dinlenme tesisinde elektrikli araç şarj istasyonu kurulumunda yeterli güç tahsisi, trafo ve OG bağlantısı, uygun iç tesisat düzeni ve koruma önlemleri kritik önemdedir. Profesyonel bir elektrik mühendisliği değerlendirmesi yapılmadan kurulum yapılmamalıdır. Yetersiz altyapı kesintilere ve güvenlik sorunlarına yol açabileceğinden, şebeke değerlendirmesi ve güç yükseltmeleri kurulumun öncelikli adımları olmalıdır.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu elektrik altyapı gereksinimleri nelerdir?

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu elektrik altyapı gereksinimleri nelerdir?

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu güvenlik ve teknik standartları nelerdir?

Elektrikli araç şarj istasyonlarının güvenli işletimi için uluslararası ve ulusal teknik standartlara uyulması şarttır. Türkiye’de şarj istasyonları TS EN IEC 61851 serisi standartlarına ve ilgili TSE teknik şartnamelerine uygun olmalıdır. Bu standartlar, şarj ekipmanının elektriksel güvenliği, iletişim protokolleri ve çevresel dayanıklılığı gibi konuları kapsar. Örneğin IEC 61851-1, bir şarj istasyonunun aşırı akım, aşırı gerilim koruması, uygun topraklama ve yalıtım sağlaması gerektiğini belirtir. Her şarj soketi devresinde uygun boyutta sigorta/kaçak akım rölesi bulunmalı; kullanıcıyı elektrik çarpmasına karşı korumak için “Vehicle Ground Fault Protection” mekanizmaları aktif olmalıdır.

İstasyon bileşenlerinin güvenliği: Tipik bir şarj istasyonunun içinde güç dönüştürücü modüller, kontrol üniteleri, iletişim modülleri, ölçüm (sayaç) sistemi ve güvenlik kilitleme mekanizmaları bulunur. Kontrol ünitesi, şarj sırasında aracın bataryasıyla haberleşerek doğru akım seviyesini ayarlar ve herhangi bir anormallikte (örneğin aşırı sıcaklık, kısa devre, aşırı akım) şarjı keser. Kullanıcı ara yüzü (dokunmatik ekran, LED gösterge veya butonlar) üzerinden sürücüyü yönlendirir ve işlem güvenliğini sağlar. Şarj kablosu ve konektörler de standartlara uygun olmalıdır: Avrupa’da Type-2 AC fişi ve CCS2 Combo DC fişi yaygın olarak kullanılır; bu fişler takılıyken araç hareketini engelleyen kilit mekanizmasına sahiptir. Ayrıca suya ve toza karşı IP54/55 gibi koruma sınıflarını sağlamalıdır.

Yangın ve acil durum güvenliği: Şarj istasyonları, olası bir yangın durumuna karşı yanmaz malzemeden üretilmeli veya yangın anında elektriği otomatik kesen sistemlerle donatılmalıdır. Yönetmelikler, istasyon alanında acil durdurma butonu olmasını ve kolay erişilebilir bir yerden şebeke elektrik kesme şalterinin bulunmasını şart koşar. Örneğin, Elektrik Tesisleri Yangın Yönetmeliği gereğince kapalı otoparklara konulan şarj üniteleri için uygun havalandırma ve duman algılama önlemleri alınmalıdır (özellikle yüksek akımlarda kablo ısınmasına karşı).

Kullanıcı güvenliği ve işaretleme: Dinlenme tesisindeki şarj alanları uygun trafik işaretleri ve yer işaretlemeleri ile ayrılmalıdır. Elektrik çarpması riskine karşı “Yetkisiz kişilerin müdahale etmemesi” uyarıları, şarj ünitesi üzerinde kullanım talimatları bulunur. Kabloların düzgün şekilde sarılabilmesi veya yerde düz durması için aparatlar sağlanır, böylece takılma/kaza riski azaltılır. TEDAŞ ve ilgili dağıtım şirketleri, istasyon devreye alınmadan önce tesisat uygunluk kontrolü yapar ve “İç Tesisat Uygunluk Belgesi” düzenler.

Bakım ve denetimler: Güvenliğin sürekliliği için şarj istasyonları periyodik olarak kontrol edilmelidir. EPDK’nın proje onayları kapsamında, lisanslı işletmeciler istasyonlarını uzaktan izlemek ve güvenlik olaylarını kayıt altında tutmak zorundadır. Örneğin, bir toprak kaçak arızası veya aşırı ısı durumu algılanırsa, sistem otomatik alarm verir ve istasyon devreden çıkar. Ayrıca yılda en az bir kez yetkili teknik servislerce istasyon ekipmanının kalibrasyon ve izolasyon testi yapılması iyi bir uygulamadır.

Özetle, elektriksel koruma, standartlara uygunluk, acil durum mekanizmaları ve periyodik bakım, şarj istasyonlarının güvenli çalışması için temel unsurlardır. Bu hususlar, hem uluslararası standartlar hem de EPDK’nın çıkarımlarına dayanan ulusal mevzuat ile güvence altına alınmıştır.

 

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu ile araçlar ne kadar sürede şarj olur?

Şarj süresi, kullanılan şarj istasyonunun tipine (AC vs DC) ve aracın teknik özelliklerine bağlı olarak değişir. AC (ortalama 22 kW) şarj ile: Bu tip istasyonlar genellikle 3,7 kW – 22 kW arası güç sağlar. 22 kW AC bir istasyon, tipik bir elektrikli aracı (örneğin ~50 kWh bataryalı bir aracı) %0’dan %100’e yaklaşık 2,5 – 3 saatte şarj edebilir. Ancak AC şarj genelde uzun molalar veya gece konaklamaları için uygundur; dinlenme tesislerinde bu kadar uzun bekleme süresi pratik olmadığından AC genellikle ek bir hizmet olarak bulunur. Daha düşük güçlü AC (11 kW vb.) ise orantılı olarak daha uzun süre alacaktır (4-8 saat aralığı).

DC hızlı şarj ile: Dinlenme tesislerinde esas tercih edilen, 50 kW ve üzeri DC hızlı şarj istasyonlarıdır. 50 kW bir DC şarj cihazı, uygun bir aracı 30 dakikada yaklaşık 25 kWh enerjiyle besleyebilir – bu da bazı araçlarda %20’den %80 doluluğa ulaşmak demektir. Daha güçlü istasyonlarda süre dramatik şekilde kısalır: 100-150 kW bir istasyonda orta büyüklükte bataryaya sahip bir EV, 20-30 dakikada %80 seviyesine ulaşabilir. Örneğin Avrupa standartlarında CCS2 bağlantılı 120 kW bir şarj cihazı, popüler modellerden birini 30 dakikada ~300 km menzil ekleyecek şekilde şarj edebilir. Türkiye’de EPDK’nın sağladığı veriler de şehirlerarası yollardaki hızlı şarj ünitelerinin 15-30 dakika aralığında kayda değer şarj sağladığını göstermektedir.

Ultra hızlı şarj (HPC) ile: Son teknolojilerle 250-350 kW gücündeki HPC istasyonları devreye girmektedir. Uyumlu bataryası olan ileri teknoloji bir elektrikli araç, 250 kW üzerinde bir güçle şarj edildiğinde 10-15 dakikada %10’dan %80’e kadar dolabilir. 

Gerçek koşulların etkisi: Belirtmek gerekir ki, şarj süresi araçtan araca değişir. Bataryanın boyutu (kWh), araç üzerindeki BMS (Batarya Yönetim Sistemi) yazılımı, soğutma sistemi ve şarj eğrisi önemlidir. Genellikle bataryalar %80’den sonra daha yavaş (koruma amaçlı) şarj olur, bu nedenle son %20’lik kısım daha uzun zaman alabilir. Dinlenme tesislerinde genellikle sürücüler %100 yerine %80 civarı şarj etmeyi hedefler, çünkü hızlı şarj son dilimde yavaşlamaktadır.

Özetle, kısa bir mola (20-30 dk) planlayan sürücüler için DC hızlı şarj ile %60-80 dolum mümkündür. Daha uzun bir yemek molası (~1 saat) verildiğinde 50 kW DC istasyon bile çoğu aracı büyük oranda şarj edebilir. AC istasyonlar ise ancak uzun dinlenmelerde tam dolum sağlar. Bu nedenle otoyol dinlenme tesislerinde DC hızlı şarj üniteleri kritik önemdedir ve EPDK düzenlemeleri de bu ihtiyacı karşılayacak şekilde hızlı ünite oranını artırmayı hedeflemektedir.

 

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu kullanım ücreti nasıl belirlenir?

Elektrikli araç şarj istasyonu kullanım ücreti, Türkiye’de EPDK tarafından belirlenen esaslara göre tüketilen elektrik enerjisi miktarı (kWh) üzerinden hesaplanır. Yani sürücüler, araçlarına aktarılan enerji kadar ödeme yaparlar. Birim fiyatın belirlenmesi: Her şarj ağı işletmecisi, kendi tarifesini kWh başına TL olarak ilan eder. Örneğin 2025 yılı başı itibarıyla bazı şarj operatörlerinin uyguladığı fiyatlar KDV dahil AC şarj için ~8-9 TL/kWh, DC hızlı şarj için ~11-12 TL/kWh bandındadır. Bu fiyatlar, istasyonun işletmecisi tarafından belirlenir ancak rekabet ve maliyet unsurlarına göre şekillenir.

EPDK düzenlemeleri: EPDK, şarj hizmetinde fiyatlandırmanın şeffaf olmasını ve ek ücretlendirme olmamasını şart koşar. “Şarj hizmeti fiyatı, kilovatsaat cinsinden tüketilen enerji bedeli üzerinden olacak; araç sahibinden enerji bedeli dışında ilave bir ücret talep edilemeyecek” hükmü yönetmelikte yer alır. Bu, örneğin bağlantı ücreti, süre ücreti gibi kalemlerin ayrı ayrı alınamayacağı anlamına gelir – tüm maliyet kWh fiyatına dâhil edilmelidir. Ayrıca işletmeciler, uyguladıkları fiyatları dijital mecralarında ve istasyonlarında görünür şekilde ilan etmek zorundadır.

Tavan fiyat uygulaması: EPDK, gerektiğinde piyasa koşullarına göre taban veya tavan fiyat belirleyebilir. 2022’deki düzenleme ile Kurum, şarj hizmetinde fahiş fiyat oluşmasını engellemek için bu yetkiyi almıştır. Şu ana kadar Türkiye’de fiilen bir tavan fiyat uygulanmamış, rekabet ortamı fiyatları dengede tutmuştur; ancak elektrik tarifelerinde olağanüstü artış olursa EPDK’nın müdahale etme imkânı vardır. Örneğin, 2022 enerji krizi döneminde Avrupa’da kWh başına şarj ücretlerinin çok yükseldiği görülmüş, Türkiye’de de EPDK sektörle yakın temasta bulunarak fiyat geçişlerini izlediğini açıklamıştır.

Tarife farkları: AC ve DC üniteler için farklı tarifeler uygulanabilir. Hızlı DC şarj, altyapı maliyeti ve enerji yoğunluğu daha yüksek olduğu için genellikle birim enerji fiyatı AC’ye göre yüksektir (yukarıda belirtilen rakamlarda olduğu gibi). Ayrıca bazı işletmeciler üye müşterilerine indirimli tarifeler sunar veya belirli saatlerde (örneğin gece düşük talep saatlerinde) fiyat indirimi yapabilir. EPDK’nın izin verdiği sadakat programları kapsamında, üyelik anlaşmalarıyla kullanıcılara %10-20’ye varan indirimler yapılabilmektedir.

Ödeme ve faturalandırma: Şarj ücreti, istasyonlarda genellikle mobil uygulama veya RFID kart ile otomatik tahsil edilir. EPDK düzenlemesi uyarınca, şarj hizmeti verenler her işlem için fatura düzenlemekle yükümlüdür; 2023’te çıkan tebliğ ile bu faturaların anında (e-fatura/e-arşiv şeklinde) kesilmesi şartı getirilmiştir (551 Sıra No.lu VUK Tebliği). Fatura tutarı, kWh enerji bedeli + KDV şeklindedir (2025’te KDV %20 olarak uygulanmaktadır). Örneğin, 10 kWh şarj alan bir araç DC ünite kullandıysa ve tarife 11 TL/kWh ise, KDV dahil ücret 110 TL olacaktır.

Özetle, dinlenme tesislerinde elektrikli araç şarj ücreti tüketilen enerjiye göre hesaplanır ve güncel piyasa koşullarına göre kWh fiyatı operatörlerce belirlenir. EPDK, kullanıcıların korunması adına şeffaflık ve gerektiğinde tavan fiyat gibi düzenlemelerle süreci denetler. Her bir şarj işlemi sonunda kullanıcıya tüketim miktarı (kWh), birim fiyat ve toplam tutarı gösteren bir fatura sunulur.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu işletme maliyetleri ve geliri nasıldır?

Bir elektrikli araç şarj istasyonunun işletme tarafında, gelir modeli temel olarak sürücülerden alınan şarj hizmeti ücretlerine dayanır. Dinlenme tesisindeki bir hızlı şarj istasyonu, kullanım yoğunluğuna bağlı olarak önemli gelir üretebilir: Örneğin günde 10 aracı hızlı şarj eden (her biri ~20 kWh alan) bir ünite, kWh başına 10 TL’den günlük 2.000 TL ciro yapabilir. Aylık bazda 60.000 TL brüt gelir potansiyeli vardır (bu kaba bir örnek olup kullanım sayısına göre değişir). Özellikle yoğun tatil ve seyahat sezonlarında otoyol üstü istasyonların kullanım oranı artacağından gelirler yükselebilir. Nitekim Bolu, İstanbul-İzmir, Ankara-Adana gibi hatlar üzerinde şarj istasyonları işleten firmalar, bu güzergahlarda talebin hızla yükseldiğini belirtmektedir.

İşletme maliyetleri ise birkaç kalemde incelenebilir:

  • Elektrik enerjisi maliyeti: İstasyonun en büyük işletme gideri satın aldığı elektriğin bedelidir. Şarj işletmecileri, dağıtım şirketinden genelde “ticarethane” abone grubu tarifesiyle elektriği alır. 2025 itibarıyla ticari aboneler için elektrik birim fiyatı ~3 TL/kWh civarındadır (OSB dışı, gündüz tarife). Yani kullanıcıdan 10 TL/kWh alınan bir hizmette yaklaşık %30-35 oranında elektrik maliyeti vardır. Ayrıca yüksek güç çekimlerinden dolayı güç anlaşması ve varsa aşım bedelleri de (MDK – Maksimum Demand Kontrol ücreti gibi) işletmeye yansıyabilir.
  • Bakım ve operasyon giderleri: Şarj cihazlarının periyodik bakımı, olası arızaların giderilmesi, 7/24 müşteri hizmetleri desteği gibi kalemler söz konusudur. Örneğin yılda bir kez her istasyon için yapılacak kontrol/bakım masrafı, donanım başına birkaç bin TL olabilir. Eğer cihaz arızalanırsa yedek parça ve servis maliyeti oluşur. Ayrıca istasyonun dijital altyapısını (mobil uygulama, ödeme sistemi) çalıştıran sunucuların ve yazılımların giderleri, lisans ücretleri bulunmaktadır.
  • Kira/paylaşım maliyeti: Dinlenme tesisinin kendisi ile yapılan anlaşmaya göre, şarj işletmecisi elde ettiği gelirin bir kısmını tesis sahibine kira veya komisyon olarak verebilir. Birçok iş modelinde, alan sağlayan işletmeye sabit bir kira veya cirodan pay ödenir. Bu da net kârı etkiler. Örneğin, bir akaryakıt istasyonunda kurulu şarj noktasında, işletmeci şirket ile istasyon sahibi arasındaki sözleşmeye göre brüt gelirin %20’si kira bedeli olabilmektedir.
  • Amortisman: İstasyon ekipmanının ilk yatırım maliyeti zamanla amorti edilir. Yüksek güçlü DC istasyonların ömrü ~8-10 yıl olarak düşünülürse, her yıl için cihaz başına amortisman gideri hesaplanır. Bu da muhasebe açısından kârlılığı etkiler.

Bu kalemler düşüldükten sonra işletmecinin elde ettiği net kâr, esasen kullanım oranına (demand) bağlıdır. Şu an geçiş dönemi olduğundan, her istasyon tam kapasite kullanılmıyor; dolayısıyla birçok işletmeci henüz büyük kâr marjları elde etmiyor. Analiz kuruluşları, şarj istasyonu işletmeciliğinin şu aşamada kârlılık zorlukları içerdiğini, ancak ölçek büyüdükçe (daha fazla araç, daha fazla kullanım) birim istasyon başına gelirin maliyeti aşacağını belirtmektedir. EPDK’nin sağladığı teşvikler (örneğin lisans bedelinin ilk yıllar düşük tutulması) ve Sanayi Bakanlığı destekleri sayesinde başlangıçta sermaye yükü biraz hafifletilmiştir.

Örneğin, 2022’de başlatılan destek programında devlet, kurulum yatırımının %75’ine kadar hibe vermiştir. Bu sayede işletmeciler ilk maliyetlerini düşürüp daha çabuk kâra geçebilir. Orta vadede, bir istasyonun başabaş noktasına ulaşması (yani yatırımın geri dönmesi) 3-5 yıl sürebilir diye öngörülmektedir – tabii ki yer seçimi ve kullanım yoğunluğu bu süreyi kısaltıp uzatabilir.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu mevzuatına göre hangi yükümlülükler vardır?

EPDK’nın çıkardığı Şarj Hizmeti Yönetmeliği ve ilgili tebliğler, elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulumu ve işletilmesine dair çeşitli yükümlülükler getirmiştir. Bu mevzuata göre dinlenme tesislerinde halka açık şarj hizmeti sunmak isteyen işletmelerin başlıca sorumlulukları şunlardır:

  • Lisans Alma Yükümlülüğü: Ticari amaçla (üçüncü şahıslara) şarj hizmeti verilecekse, EPDK’dan şarj ağı işletmeci lisansı alınması zorunlu tutulmuştur. Lisans almaksızın ücretli şarj hizmeti sunulamaz. Lisans alan işletmeciler, lisans koşullarına uymak zorundadır (örneğin belirli sayıda istasyonu belirli sürede kurmak gibi yükümlülükler, bkz. 50 istasyon/6 ay kuralı). Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenlerin lisansları iptal edilebilir; nitekim 2023 sonu ve 2024’te EPDK, taahhüt ettiği istasyonları kurmayan bazı şirketlerin lisansını iptal etmiştir.
  • Serbest Erişim ve Şeffaflık: Tüm lisanslı şarj ağı işletmecileri, EPDK’nın oluşturduğu Serbest Erişim Platformu’na entegre olmak zorundadır. Bu platform aracılığıyla, ülke çapındaki tüm halka açık istasyonların anlık durumu, konumu, soket güçleri ve fiyatları tek bir uygulamada kullanıcıların erişimine sunulur. İşletmeciler, kendi ağlarındaki istasyonların verilerini (müsaitlik, fiyat, arıza durumu vb.) gerçek zamanlı olarak bu platforma bildirmelidir. Bu yükümlülük, kullanıcıların şeffaf bilgi almasını ve istasyonlar arasında ayrım yapılmamasını amaçlar.
  • Ücretlendirme Kuralları: Şarj hizmeti, birim enerji (kWh) üzerinden ücretlendirilmelidir ve kullanıcıdan tüketilen enerji dışında herhangi bir ilave ücret talep edilemez. Örneğin “hızlı şarj hizmet bedeli” adı altında sabit bir ücret ya da abonelik zorunluluğu getirilemez. Ancak farklı güç ve şarj tipi için farklı birim fiyat uygulanabilir. Tüm fiyatlar hem istasyonda görünür biçimde ilan edilmeli hem de işletmecinin dijital kanallarında (web, mobil uygulama) açıkça belirtilecek şekilde şeffaf olmalıdır.
  • Teknik Standartlara Uyumluluk: İşletmeciler, şebekeye bağlı tüm şarj ünitelerinin ulusal standartlara uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür. Bu kapsamda şarj istasyonlarının Türk Standardları (TSE) ve uluslararası IEC standartlarına uygun cihazlar olması şart koşulur. Ayrıca her istasyonun elektriksel güvenliği ve iletişim protokolü bakımından şebeke ile birlikte çalışabilir (interoperable) olması gerekir. Bu madde, tüm araçların tüm istasyonlarda şarj edilebilmesini ve sistemin bir bütün olarak işlemesini garanti etmeyi hedefler.
  • Hizmet Sürekliliği: Şarj ağı işletmecileri, kendi ağlarındaki istasyonların sürekli çalışır durumda olmasından sorumludur. Uzun süreli arıza, hizmet kesintisi gibi durumları asgariye indirmek için gerekli bakım onarımları yapmak zorundadırlar. EPDK, kullanıcı şikayetleri veya denetimleri sonucu işletmecilere uyarılar verebilir; ciddi ihlal durumlarında idari para cezaları da söz konusu olabilir (6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na göre). Özellikle otoyol üzerinde stratejik önemdeki şarj noktalarının işlerliğinin korunması beklenir. EPDK iki yılda bir şarj altyapısı projeksiyonu hazırlayarak, ihtiyaçları ve aksaklıkları tespit etmekle de görevlendirilmiştir.
  • İşletme Sertifikasyonu: Lisans sahibi şarj ağı işletmecileri, üçüncü taraflara (örneğin dinlenme tesisi sahiplerine) kendi lisansları altında istasyon kurup işlettirebilirler. Ancak bunun için bu taraflara EPDK mevzuatında tanımlı “şarj istasyonu işletmecisi” sertifikası vermeleri gerekir. Bu sertifikasyon, sorumluluk paylaşımı ve EPDK gözetiminde şarj hizmetinin standartlara uygun yürütülmesi içindir.

Otoyol özel yükümlülüğü: Mevzuat, otoyol ve şehirlerarası yol kenarlarındaki istasyonlarda hızlı şarj ünitesi oranını %50’den az olmamak üzere şart koşar. Bu, dinlenme tesislerindeki belirli oranda hızlı şarj bulundurma yükümlülüğüdür. Ayrıca bu istasyonların 7/24 halka açık olması da bir nevi fiili yükümlülüktür; zira kapalı alan istasyonu kabul edilmemektedir (herkesin erişimine açık olma şartı vardır).

Bu yükümlülüklerin tümü, EPDK denetimine tabidir. Kurum, lisanslı şirketlerden düzenli raporlar alır; istasyon sayılarını, konumlarını ve hizmet kalitesini izler. Örneğin 2025 başında EPDK, Türkiye genelinde 173 lisanslı şarj ağı işletmecisinin bulunduğunu ve bunların 150’sinin fiilen istasyon işletmekte olduğunu raporlamıştır (bazı lisanslar iptal edilmiş, aktif sayı düşmüştür). Bu denetimler, yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlama amaçlıdır.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu devlet teşvikleri ve destekleri nelerdir?

Türkiye, elektrikli araç şarj altyapısının yaygınlaşmasını teşvik etmek amacıyla son yıllarda çeşitli destek programları ve muafiyetler uygulamaya koymuştur. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Destekleri: 2022 yılında bakanlık, özellikle hızlı şarj istasyonlarının kurulumu için bir hibe programı başlattı. Bu program kapsamında belirli kriterleri sağlayan şirketlere, istasyon yatırımlarının %75’ine varan oranlarda hibe desteği sağlandı. Toplam 1500 adet hızlı şarj istasyonu hedefiyle çıkan bu çağrıda, coğrafi dağılım ve DC ünite gücü gibi öncelikler belirlendi. Örneğin, nispeten az gelişmiş illere istasyon kurmayı taahhüt eden şirketlere ve 180 kW üzeri ultra hızlı şarj ünitelerine daha yüksek puan verildi. 

Vergi teşvikleri: Elektrikli araç şarj ekipmanlarının yatırımında bazı dolaylı teşvikler de mevcut. 2022’de yayımlanan bir Cumhurbaşkanı Kararı ile, elektrikli araçlar için ikinci ve üçüncü seviye (AC ve DC) şarj istasyonlarının ithalatında gümrük vergisi muafiyeti ve KDV istisnası getirildi. Bu sayede istasyon cihazları daha uygun maliyetle temin edilebildi. Ayrıca şarj hizmeti sunan işletmeler, Enerji Piyasası Kanunu Ek-5 kapsamında ilk yıllarda lisans ücreti indiriminden yararlandı (2022 için lisans bedeli 300 bin TL seviyesinden 668 bin TL’ye çıkarılmış olsa da yeni başvuranlara taksit imkânı sunuldu).

Ücretlendirme teşvikleri: EPDK, rekabeti ve EV kullanımını özendirmek amacıyla tavan fiyat uygulamamayı tercih ederek, işletmecilerin makul kâr marjlarıyla çalışabilmesini sağladı. Ayrıca şarj ağı işletmecilerinin, kullanıcılarla sadakat anlaşmaları yaparak %20’ye varan indirimler sunabilmesine olanak tanıdı. Bu, örneğin belli abonelik paketleriyle sık kullanan müşteriye indirim yapılabilmesi demek ve dolaylı bir teşvik mekanizması sayılabilir.

Altyapı yatırımı destekleri: TEİAŞ ve TEDAŞ tarafında da dolaylı destekler bulunuyor. Şarj altyapısı kuracak şirketlerin ihtiyaç duyacağı elektrik şebekesi bağlantıları, mümkün olduğunca hızlı ve uygun bedellerle sağlanmaya çalışılıyor. Örneğin, 2023’te yürürlüğe giren bir düzenlemeyle dağıtım şirketlerinin kamusal şarj istasyonları için talep edilen trafo güç artışlarını yatırım planlarına öncelikli alması hükme bağlandı. Bu sayede, dinlenme tesislerinde şarj ünitesi kurmak isteyen bir yatırımcı, dağıtım şirketinden kapasite tahsisi talep ettiğinde, şirket bu yatırımı hızlandırılmış biçimde yapabiliyor. EPDK da dağıtım şirketlerinin bu harcamalarını destek mekanizmalarıyla teşvik ediyor.

EV kullanıcılarına teşvikler: Dolaylı yoldan şarj altyapısına etki eden bir destek de, elektrikli araç sahiplerine tanınan muafiyetlerdir. 2021’den bu yana elektrikli otomobiller, Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ve özel tüketim vergisi (ÖTV) açısından daha avantajlı tutulmaktadır. Örneğin, belli bir motor gücünün altındaki EV’lerde ÖTV %10 gibi düşük oranlarda uygulanmaktadır. Ayrıca elektrikli araçlar, belediyelerin otoparklarında ücretsiz park gibi ayrıcalıklar elde etmektedir (İBB’nin EV’lere 2 saat ücretsiz park uygulaması gibi). Bu teşvikler EV yaygınlığını artırarak, şarj istasyonu talebini dolaylı olarak yükseltmektedir.

Sonuç olarak, dinlenme tesisi gibi yerlere şarj istasyonu kurulmasını kolaylaştırmak üzere doğrudan hibe programları, vergi/ithalat muafiyetleri ve düzenleyici kolaylıklar sağlanmıştır. 2025 itibarıyla kamu otoriteleri, Türkiye’yi hızlı şarj altyapısı açısından Avrupa’da ön sıralara taşıyan bir ivme yakaladıklarını duyurmaktadır. Özellikle bakanlık destekli kurulan istasyonlar ile otoyollarda kesintisiz elektrikli ulaşım mümkün hale gelmektedir. İlerleyen dönemde de elektrikli ulaşımı teşvik için benzeri hibe programlarının (örneğin 2030’a kadar 25000 şarj noktası hedefi gibi) gündeme gelmesi beklenebilir.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu erişim ve kullanımı nasıl gerçekleşir?

Bir dinlenme tesisindeki elektrikli şarj istasyonunu kullanmak, sürücüler için oldukça kullanıcı dostu bir süreçtir. Genellikle aşağıdaki adımlar izlenir:

  1. Konum Bulma: Sürücü, aracının navigasyon sistemi veya şarj ağı mobil uygulamaları üzerinden yakındaki dinlenme tesislerindeki şarj istasyonlarını görür. Uygulamalar, istasyonun konumunu, anlık müsaitlik durumunu, soket tiplerini ve fiyatını gösterir. Örneğin, Türkiye’de geliştirilen bir ulusal mobil uygulamada tüm lisanslı istasyonlar harita üzerinde listelenmekte ve kullanıcılar filtreleyerek DC/AC ya da güç seviyesine göre seçim yapabilmektedir.
  2. İstasyona Ulaşma ve Bağlanma: Dinlenme tesisine varıldığında, şarj alanı genellikle yeşil boyalı veya “Elektrikli Araç Şarj Noktası” tabelasıyla ayrılmış özel park yerleridir. Sürücü aracını bu alana park eder ve istasyondaki uygun soket tipine göre kabloyu aracına bağlar. Bazı istasyonlarda kablo sabit bağlıdır (özellikle DC ünitelerde CCS2 kablosu istasyona entegre gelir), bazılarında ise sürücünün kendi kablosunu kullanması gerekebilir (AC ünitelerde Type-2 kabloyu araç sahibi takar). Bağlantıyı yaptıktan sonra şarj ünitesi aracın iletişimini algılar ve hazır olduğunu bildirir.
  3. Kimlik Doğrulama ve Başlatma: Şarjı başlatmak için genelde üç yöntem bulunur:
    • Mobil Uygulama: Kullanıcı, istasyon üzerindeki soket numarasını uygulamadan seçip “şarj başlat” komutu verir. Uygulama, kullanıcının hesabına bağlı ödeme yöntemiyle otorizasyonu sağlar.
    • RFID Kart: Şarj ağı işletmecisinden temin edilen bir RFID üyelik kartı istasyon üzerindeki okuyucuya tutulur. Sistem kartı tanıyınca şarjı başlatır.
    • Doğrudan Ödeme (Kredi Kartı): Bazı yeni nesil istasyonlarda temassız kredi kartıyla doğrudan ödeme imkanı vardır. POS terminali gibi çalışan bu cihazlarda uygulama veya üyelik gerekmeden kart okutarak şarjı başlatmak mümkündür.
  4. Bu yöntemlerden biriyle kimlik doğrulama yapıldığında istasyon aracın BMS’i ile iletişim kurarak güvenli akım akışını başlatır.
  5. Şarj Süreci ve Takip: Araç şarj olmaya başladığında istasyon ekranından veya mobil uygulamadan süreç takip edilebilir. Genellikle anlık olarak aktarılan enerji (kWh), şarj süresi ve ücret bilgisi görüntülenir. Kullanıcı bu esnada aracını kilitleyip dinlenme tesisinin diğer imkanlarından faydalanabilir. Şarj istasyonu, işlemin başında tahmini bir süre verse de bataryanın durumuna göre süre dinamik olarak güncellenir.
  6. Bitirme ve Ödeme: Arzu edilen seviyeye ulaşıldığında veya kullanıcı durdurmak istediğinde, mobil uygulamadan “durdur” seçeneği kullanılır ya da istasyon üzerindeki durdurma düğmesine basılır. Genellikle ödeme otomatik olarak, başlangıçta tanımlanan yöntemle tahsil edilir (ön ödemeli bir sistem değilse). Örneğin uygulamaya kredi kartı tanımlı ise, kullanılan kWh kadar tutar karttan çekilir ve uygulama faturayı e-posta ile gönderir. RFID kart kullanıldıysa, kartın bağlı olduğu hesaptan düşülür ya da aylık fatura edilir. Doğrudan kredi kartı ile başlatılan şarjda ise işlem sonunda makbuz veya e-fatura kullanıcıya iletilir.
  7. Ayrılma: Ödeme onaylandıktan veya durdurma yapıldıktan sonra istasyon fişi otomatik kilitliyse serbest bırakır, kullanıcı kabloyu çıkartır. Aracını yerinden alır ve park yerini boşaltır. Kablolar toplanır, kapaklar kapatılır.

Kullanıcı deneyimi açısından, çoğu sürücü için mobil uygulama temel ara yüzdür. Uygulamalar aynı zamanda rota planlama özelliği sunarak, sürücüye bir sonraki dinlenme tesisindeki şarj duraklarını önerir. Bazı entegre sistemlerde araç navigasyonunun doğrudan istasyon müsaitlik bilgisine erişmesi de sağlanmıştır. 

Son olarak, EPDK’nın serbest erişim platformu devreye alındıkça, sürücüler farklı ağlara ait istasyonları tek uygulama üzerinden de kullanabileceklerdir (e-roaming gibi). 2025 itibarıyla bu entegrasyon çalışmaları sürmektedir ve yakında “herkese açık tek arayüz” ile tüm istasyonlara erişim mümkün hale gelecektir.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu erişim ve kullanımı nasıl gerçekleşir?

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu erişim ve kullanımı nasıl gerçekleşir?

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu bakımı ve işletmesi nasıl yapılır?

Elektrikli şarj istasyonlarının kesintisiz ve güvenli çalışması için düzenli bakım ve profesyonel işletme yönetimi şarttır. Dinlenme tesislerinde genellikle şarj ağı işletmecisi firmalar, kendi kurdukları istasyonların bakımını planlı bir şekilde yürütür. Uzaktan izleme ve arıza yönetimi: Modern şarj istasyonları internete bağlı olup merkezi bir yazılım tarafından 7/24 izlenir. İşletmeci, istasyonun durumunu (çevrim içi/çevrim dışı, doluluk, sıcaklık, akım değerleri vb.) gerçek zamanlı takip eder. Olası bir arıza veya anormal durum tespit edildiğinde sistem alarm üretir. Örneğin, bir istasyonda aşırı ısınma veya kablo hatası varsa, merkez bunu görüp o ünitede şarjı durdurabilir ve saha ekibini yönlendirebilir.

Periyodik bakım: Üretici tavsiyeleri doğrultusunda, genellikle yılda 1 veya 2 kez istasyonların periyodik bakımı yapılır. Bu bakım kapsamında:

  • Elektriksel kontroller: Kablo, konnektör ve terminaller sıkılık ve aşınma yönünden incelenir. İzolasyon direnci ölçülerek herhangi bir kaçak akım problemi olup olmadığı test edilir. Ölçü aletleri kullanılarak istasyonun doğru voltaj ve akım verdiği doğrulanır.
  • Mekanik kontroller: İstasyon kasası, soğutma fanları, havalandırma filtreleri temizlenir. Ekran, düğme gibi arayüz öğelerinin sağlamlığı kontrol edilir. Konektör kilit mekanizması yağlanır veya gerekliyse değiştirilir.
  • Yazılım güncellemesi: İşletmeci firma veya cihaz üreticisi, istasyon yazılımına dönemsel güncellemeler yayınlar (örneğin yeni çıkan araç modelleriyle uyum, iletişim protokolü iyileştirmeleri, güvenlik yamaları). Bakım sırasında bu firmware güncellemeleri yüklenir.

Acil durum müdahaleleri: İstasyonun hizmet dışı kalmasına yol açan ciddi bir arıza olduğunda (örneğin güç modülünün arızası, kablo hasarı, ekranın kırılması vb.), işletmeci mümkün olan en kısa sürede sahaya teknisyen göndererek onarım yapar. Pek çok büyük şarj ağı işletmecisi, ülke çapında mobil servis ekipleri oluşturmuştur. Bu ekipler 24 saat içinde arızaya müdahale etmeyi hedefler. Özellikle otoyol üzerindeki kritik noktalarda yedek parça stoğu bulundurulur (yedek şarj kablosu, sigorta, elektronik modül gibi).

Temizlik ve fiziksel düzen: Dinlenme tesisi işletmesi ile koordineli olarak, şarj alanının temizliği ve düzeni sağlanır. Şarj cihazlarının ekranları, etiketleri periyodik silinir; toz, çamur birikmesi önlenir. Kışın kar, yazın toz gibi çevresel faktörler istasyon performansını etkileyebileceğinden, çevre temizliği de bakım rutininin bir parçasıdır. Ayrıca zorlu hava koşullarında (fırtına, sel) istasyonlar gözle kontrol edilir. Örneğin, şiddetli bir fırtına sonrası kablo ve fişlerde hasar kontrolü yapmak önemlidir.

Yedekleme ve süreklilik: Bazı işletmeciler, kritik noktalardaki istasyonlar için yedek güç veya yedek istasyon bulundurur. Örneğin, yoğun trafikli bir dinlenme tesisinde 50 kW’lık tek bir cihaz varsa, arıza anında hizmet aksamasın diye geçici olarak kullanıma sokulabilecek mobil jeneratör ya da mobil şarj ünitesi hazır tutulabilir. Bu tür önlemler müşteri memnuniyeti açısından değerlidir.

İşletme yönetimi kapsamında faturalandırma ve raporlama da yer alır. Her bir şarj işlemi kaydedilir ve EPDK’nın talep ettiği şekilde raporlanır (işletmeciler, aylık bazda ne kadar enerji tükettiklerini ve kaç adet şarj işlemi yaptıklarını EPDK’ye bildirir). Bu sayede denetimler de gerçekleştirilir.

Özetle, dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonlarının bakımı, düzenli teknik kontroller, hızlı arıza müdahalesi, temiz ve güvenli ortam sağlanması ve sürekli izleme esaslarına dayanır. Enerji sektörü otoritesi (EPDK) ve dağıtım şirketleri de zaman zaman denetimler yaparak iç tesisat uygunluğunu ve ölçü sistemlerinin doğruluğunu kontrol edebilir. Tüm bu çalışmaların amacı, sürücülere her zaman çalışır durumda ve güvenli istasyonlar sunmaktır.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu yaygınlığı ve hedefleri nelerdir?

Türkiye’de elektrikli araç şarj istasyonu altyapısı son birkaç yıl içinde hızlı bir büyüme göstermiştir. Özellikle 2023 ve 2024 yıllarında, yerli elektrikli araç (Togg) lansmanının da etkisiyle otoyol dinlenme tesislerinde şarj noktalarının sayısı ciddi oranda artmıştır. Mevcut yaygınlık: 2024 üçüncü çeyrek verilerine göre ülke genelinde halka açık yaklaşık 6.281 AC ve 4.607 DC şarj istasyonu bulunmaktadır. Bu istasyonların önemli bir bölümü şehirlerarası yol güzergâhlarındaki dinlenme tesisleri ve akaryakıt istasyonlarında konumlanmıştır. Örneğin İstanbul-Ankara TEM otoyolunda Bolu, Düzce civarındaki hemen her dinlenme tesisinde en az 2 hızlı şarj ünitesi vardır. Aynı şekilde İzmir-Aydın, Adana-Urfa otoyollarında da belirli aralıklarla şarj istasyonları hizmet vermektedir. TEHAD (Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği) verilerine göre, 2021’de 2.332 olan toplam şarj soketi sayısı 2023 ortasında 3.457’ye, 2024 sonunda ise 10 binin üzerine çıkmıştır. Bu sayı dinamik olarak artmaya devam etmektedir.

Kapsama hedefleri: Resmi hedefler, 2030 yılına kadar Türkiye’de elektrikli şarj istasyonu sayısının on binlerden yüz binlere çıkmasını öngörmektedir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın hazırladığı bir strateji belgesinde, “her 50 km’de bir hızlı şarj noktası” hedefi vurgulanmıştır. Bu bağlamda, otoyollardaki dinlenme tesislerinin hemen hemen tamamının 2025 sonuna kadar en az bir hızlı şarj cihazına sahip olması amaçlanmıştır. 2022’deki hızlı şarj destek programıyla 81 ilin tamamına en az 50 kW gücünde cihaz kurulması planı bu hedefin parçasıdır. Nitekim 2023 yılı sonunda Hakkâri, Ardahan, Sinop gibi daha önce hiç istasyon olmayan illerde ilk DC şarj üniteleri devreye alınmıştır.

Avrupa ile kıyas: Elektrikli şarj altyapı yaygınlığı bakımından Türkiye, son atılımla birlikte Avrupa ortalamasını yakalama yolundadır. Türkiye “araç başına düşen DC şarj noktası” açısından Avrupa’da birinci sıraya yükselmiştir (2023 verileri). Bu, elektrikli araç sayısına kıyasla hızlı şarj istasyonu kurulumu konusunda oldukça agresif bir büyüme sağlandığını gösterir.

 

Devlet tarafında ise EPDK, her iki yılda bir projeksiyon hazırlayıp teşvik önerileri sunmakla görevlidir. Bu projeksiyonlara göre 2025 sonunda Türkiye genelinde 25 bin civarı soket (fiş) olması bekleniyordu – büyük ölçüde bu rakama yaklaşılmaktadır. 2030 hedefi ise 1 milyon elektrikli araç ve bunlara hizmet verecek en az 100 bin şarj noktası olarak dile getirilmektedir (EPDK ve TEHAD ortak öngörüsü).

Bölgesel dağılım: Şu an için Marmara, Ege ve İç Anadolu bölgeleri en yoğun ağa sahip. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi büyükşehirler şarj istasyonu sayısında önde. Ancak teşvik programlarıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki şehirlerarası hatlar da kapsandı. Örneğin Temmuz 2023’te Van, Ağrı, Diyarbakır gibi illerin ana yollarında hızlı şarj istasyonları kurulmuştur. Bu sayede elektrikli araçla Türkiye’nin herhangi bir noktasına erişim imkânı doğuyor.

Sonuç olarak, dinlenme tesisleri için elektrikli şarj istasyonu yaygınlığı 2020’lerin başındaki birkaç istasyondan, 2025 itibarıyla bini aşkın lokasyona ulaşan bir seviyeye gelmiştir. Hedef, otoyol ve devlet yolları üzerinde hiç “şarj boşluğu” bırakmamak ve her 50-100 km’de bir yüksek güçlü şarj imkanı sunmaktır. Gerek kamu teşvikleri gerek özel sektör yatırımları, bu hedef doğrultusunda hız kesmeden devam etmektedir.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu nasıl kurulur?

Dinlenme tesisinde elektrikli araç şarj istasyonu kurulum süreci, planlama aşamasından devreye almaya kadar bir dizi adımdan oluşur:

  1. İhtiyaç Analizi ve Planlama: Öncelikle tesis işletmecisi, kaç adet ve ne tip (AC/DC) istasyona ihtiyaç duyduğunu belirler. Bu, tesisin büyüklüğü, günlük araç trafiği ve hedeflenen hizmet kalitesine göre şekillenir. Örneğin yoğun bir otoyol dinlenme noktasıysa birden fazla DC hızlı şarj cihazı planlanır. Bu aşamada bir fizibilite çalışması yapılarak elektrik altyapısının mevcut durumu değerlendirilir (trafo gücü, uygun bağlantı noktaları vb.). Uzman bir mühendislik firması bu analizde görev alabilir.
  2. Tedarikçi/İş Ortağı Seçimi: Tesis, ya kendi yatırımını yaparak ekipman satın alır ya da bir şarj ağı işletmecisi ile anlaşır. Türkiye’de yaygın uygulama, lisanslı firmaların tesis işletmecileri ile işbirliği yapmasıdır. Bu firmalar genellikle “anahtar teslim” kurulum teklifleri sunar. Eğer kendi yatırımı yapılacaksa, uygun şarj cihazı üreticileri/tedarikçileri araştırılır, fiyat teklifleri alınır. AC üniteler genelde yerli üreticilerden, DC üniteler hem yerli hem yabancı olabilir.
  3. Projelendirme: Seçilen cihazların teknik çizimleri hazırlanır. Elektrik projesinde cihazların konumu, kablo güzergahları, trafo veya pano bağlantıları detaylandırılır. Bu proje yerel elektrik dağıtım şirketine onaylatılır ve belediyeye sunulur. Örneğin MEDAŞ veya BEDAŞ gibi dağıtım şirketleri, şebeke bağlantısı için proje inceler ve uygun bulursa onay verir. Belediyede ise imar açısından engel olmadığına dair onay alınır (gerekliyse tadilat ruhsatı).
  4. Altyapı Hazırlığı: İnşaat ekibi sahada gerekli altyapıyı hazırlar. Yerden istasyonlara kadar kablo kanalları kazılır, koruge borular döşenir. Beton kaideler inşa edilir (cihazların monte edileceği zemini düz ve sağlam yapmak için). Trafo merkezi güç artışı gerekiyorsa, yeni trafo veya ilave OG hücreleri tesis edilir. Orta gerilimden alçak gerilime inen transformatör gerekliyse temin edilip kurulumu yapılır. Ayrıca topraklama sistemi gözden geçirilir ve gerekirse takviye bakır kazıklarla iyileştirilir.
  5. Cihaz Kurulumu ve Montaj: Şarj istasyon cihazları sahaya getirilir ve önceki adımda hazırlanan kaidelere sabitlenir. Elektrik kablo bağlantıları (faz, nötr, toprak) yetkili elektrikçilerce cihazın pano klemenslerine bağlanır. Her cihaz için uygun değerde sigorta, şalter, kaçak akım koruma cihazı panoya takılır. Sistem enerjilendirilmeden önce birkaç kez kontrol listesi üzerinden bağlantıların doğru yapıldığı, vidaların sıkıldığı doğrulanır.
  6. Test ve Devreye Alma: Şebeke elektriği cihazlara verilir ve ilk açılış yapılır. Üretici firma teknisyeni varsa, cihazın iç yazılım ayarlarını (şebeke parametreleri, iletişim ayarları vs.) yapar. Ardından test şarj işlemleri gerçekleştirilir – gerçek bir elektrikli araçla veya simülasyon cihazıyla her soket tek tek denenir. Örneğin bir aracı bağlayıp 5-10 dakika şarj ederek, cihazın düzgün çalıştığı, iletişim kesilmediği, faturanın oluştuğu görülür. Akabinde EPDK’nın Serbest Erişim Platformu kayıtları güncellenir; yeni istasyon sisteme tanıtılır.
  7. Lisans ve Belgelendirme: Eğer tesis işletmecisi lisanslı bir şirketle çalıştıysa, o şirket EPDK’ye bu istasyonun kendi ağına eklendiğini bildirir (yönetmelik gereği). Ayrıca, belediye işyeri açma ruhsatı işlemleri tamamlanır; dağıtım şirketi enerji bağlantısını resmi olarak yapar ve ayrı bir elektrik sayacı tesis eder. Bu sayede şarj istasyonunda tüketilen elektrik, diğer tesis tüketiminden ayrı ölçülür.
  8. Kullanıma Sunma: Tüm izinler ve testler tamamlandıktan sonra istasyon fiilen kullanıma açılır. Gerekli ise tesis içinde yönlendirme tabelaları konur, park alanı boyanır. Mobil uygulamalara istasyonun aktif olduğu bilgisi düşer ve sürücüler burayı görmeye başlar.

Bu adımların her birinde uzmanların ve yetkili kurumların denetimi önemlidir. Örneğin, proje onayını yapan elektrik mühendisi odası veya dağıtım şirketi, kurulum bitince geçici kabul prosedürü uygulayabilir. Bu, her şeyin mevzuata uygun yapıldığını teyit eder.

Genel olarak, bir dinlenme tesisine elektrikli şarj istasyonu kurma süreci, uygun planlama yapıldığında 4-8 hafta gibi bir sürede tamamlanabilir. İzin süreçleri uzun sürerse veya altyapı güçlendirmesi gerekiyorsa süre uzayabilir. Ancak teşviklerle bürokratik süreçlerin hızlandığı, birçok işletmenin 1-2 ay içinde istasyonlarını devreye alabildiği gözlemlenmektedir. Nitekim, 2022 destek programı kazananları 3 ay içerisinde yüzlerce istasyonu kurup çalışır hale getirmiştir.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu konum ve yer seçimi kriterleri nelerdir?

Şarj istasyonu kurulumunda doğru konum seçimi, hem teknik fizibilite hem de kullanıcı erişimi açısından kritik önem taşır. Dinlenme tesisleri için yer seçerken dikkate alınan başlıca kriterler şunlardır:

  • Elektrik altyapısına yakınlık: İstasyonun, tesisin elektrik dağıtım panosuna veya trafosuna mümkün olduğunca yakın konumlandırılması tercih edilir. Bu, kablolama maliyetini düşürür ve voltaj düşümü gibi teknik sorunları en aza indirir. Örneğin büyük bir dinlenme tesisinde, trafo merkezi arka tarafta ise şarj alanı da o bölgeye yakın planlanır. Aksi halde uzun mesafeli kablo çekmek hem pahalı hem de enerji kayıplı olacaktır. TEİAŞ/dar bölge planlamasında da, otoyol kenarlarında OG hatlarının geçtiği noktalar göz önünde bulundurulup, şarj istasyonları mümkünse bu hatların yakınında konumlanır.
  • Araç erişimi ve trafik güvenliği: Şarj noktasının, tesise giren araçların kolayca ulaşabileceği fakat genel trafik akışını da engellemeyeceği bir yerde olması gerekir. İdeal olarak, dinlenme tesisinin park alanının bir köşesi veya yakıt pompalarının biraz dışında ayrılmış bir bölümü seçilir. Böylece elektrikli araçlar giriş yaptıktan sonra net yönlendirmeyle şarj alanına gider, diğer benzin/dizel araçların sırasına karışmaz. Araçların rahat manevra yapabileceği, giriş-çıkış yaparken sıkışıklık yaratmayacağı bir düzenleme önemlidir. Ayrıca şarj sırasında araçlar genelde 20-30 dakika park halinde kalacağı için, bu alanın diğer kısa süreli park eden araçlardan ayrı olması istenir.
  • Görünürlük ve tabela: Konum, sürücülerin kolay fark edebileceği bir yerde olmalıdır. Otoyol kenarındaki dinlenme tesisinin giriş totemlerinde artık genellikle “Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Mevcuttur” ibaresi ya da EV sembolleri bulunuyor. Tesis içinde de yönlendirme tabelaları ile şarj noktaları işaretlenir. Konum seçiminde fiziksel görünürlüğün yüksek olması, elektrikli araç kullanıcılarının tesise çekilmesini kolaylaştırır. Bu nedenle, mümkünse şarj alanı restoran/market girişine yakın, aydınlatılmış bir bölgede konumlandırılır. Bu hem güvenlik hem de tanıtım açısından faydalıdır (diğer araç sahipleri de bu sayede tesisin EV dostu olduğunu görür).
  • Güvenlik ve çevresel faktörler: Yer seçerken, fiziki güvenlik unsurlarına dikkat edilir. Şarj alanı, gece yeterince aydınlatılan ve kamera gözetimi olan bir noktada olmalıdır. Ayrıca sel riski düşük, zemini düz bir yer olmalı; su birikintisi, çamur gibi riskler şarj cihazlarına zarar verebileceğinden mümkün olduğunca korunaklı alanlar seçilir. Bazı dinlenme tesisleri, şarj noktaları için üzeri kapalı alan (canopy) yapmayı da tercih etmektedir, bu da özellikle yağışlı bölgelerde cihaz ömrü ve kullanıcı konforu için avantaj sağlar.
  • Genişleme imkanı: Elektrikli araç sayısı arttıkça talep de artacaktır. Bu yüzden başlangıçta 2 soket kurulsa bile ileride 4 veya 6’ya çıkarılabileceği bir alan planlamak akıllıcadır. Yer seçerken, ilave istasyon koymaya elverişli bir boşluk bırakılması tavsiye edilir. Örneğin tesisin arka köşesinde 10 araçlık bir bölüm şarj alanı için ayrılıp ilk etapta bunun yarısına cihaz kurulabilir, geri kalan yer ileride değerlendirilir.
  • Altyapı izinleri ve mülkiyet durumu: Şarj cihazı konulacak yerin mülkiyeti ya da kullanım hakkı, tesis işletmesinde olmalıdır. Bazı dinlenme tesisleri, karayolları arazisi üzerinde olabilir; bu durumda Karayolları Genel Müdürlüğü’nden de izin gerekebilir. Bu nedenle yer seçerken, hukuki açıdan sorunsuz (kira sözleşmesi kapsamındaki) bir alan olmasına dikkat edilir.

Özetle, trafoya yakın, erişimi kolay, güvenli ve genişlemeye müsait bir konum en idealidir. Örneğin, Bolu Dağı’ndaki bir dinlenme tesisinde şarj istasyonları, girişin hemen sağında, akaryakıt pompalarından ayrı ama göz önünde bir yere konumlandırılmıştır – bu, başarılı bir yer seçimine örnek gösterilebilir. Bu kriterlere uygun planlama, hem kurulum maliyetlerini optimize eder hem de kullanıcı memnuniyetini arttırır.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu hangi araçları şarj edebilir?

Günümüzde dinlenme tesislerine kurulan elektrikli araç şarj istasyonları, standart soket tipleri sayesinde piyasadaki hemen hemen tüm elektrikli araç modelleriyle uyumludur. Türkiye ve Avrupa’da kullanılan temel şarj standartları şunlardır:

  • AC Şarj (Tür 2): Bütün elektrikli otomobiller, seviye 2 AC şarj için Type-2 fişi kullanır. Dinlenme tesislerindeki AC üniteler bu soket tipine sahip olup her marka aracın AC şarjını destekler. İster Renault Zoe, ister BMW i3, ister Togg olsun – araç üzerindeki port Type-2 olduğu sürece, istasyondaki Type-2 prizi veya kablosu ile bağlantı sağlanabilir.

 

  • DC Şarj (CCS Combo 2): Avrupa standartı olan CCS2 (Combined Charging System Combo Type 2) fişi, yeni nesil elektrikli araçların çoğunluğunda bulunan DC hızlı şarj girişidir. Tesla (Avrupa versiyonları), Volkswagen, Mercedes, Audi, Hyundai, Kia, Togg gibi pek çok marka CCS2 kullanır. Dinlenme tesislerindeki DC hızlı şarj istasyonlarının hemen hepsinde CCS2 çıkışı bulunur. Dolayısıyla CCS2 portuna sahip herhangi bir araç, bu istasyonlarda hızlı şarj olabilir. Örneğin bir Volvo XC40 Recharge veya Togg C-SUV, CCS2 soketi ile bağlanarak 180 kW’a kadar güç alabilir.
  • DC Şarj (CHAdeMO): Japon standardı olan CHAdeMO, özellikle Nissan Leaf, Mitsubishi i-MiEV gibi Asya menşeili bazı araçlarda kullanılır. Türkiye’de yeni modellerde (2020 sonrası) pek tercih edilmese de, halen CHAdeMO girişine sahip araçlar mevcut olduğundan birçok hızlı şarj istasyonu bir adet CHAdeMO soketi de barındırır. Ancak uzun vadede CHAdeMO kullanımının azalmasıyla, yeni kurulan bazı istasyonlar sadece CCS sunmaktadır. Yine de 2025 itibarıyla lisanslı işletmecilerin çoğu, en azından stratejik noktalarda CHAdeMO desteğini sürdürüyor.
  • Tesla Supercharger’lar: Tesla, Avrupa’daki Supercharger istasyonlarında kendi standardı yerine CCS2 kullanmaya başlamıştır. Dolayısıyla Tesla araçlar da CCS2 üzerinden şarj olur. Hatta Tesla harici markalara da belirli istasyonlarını açmaya başladığından, dinlenme tesislerinde kurulu Tesla istasyonlarını artık farklı markalar da (uyumlu port varsa) kullanabilir durumdadır.

Özetle: Dinlenme tesislerindeki elektrikli araç şarj istasyonları, bütün güncel elektrikli otomobilleri şarj edebilecek evrensel bağlantılara sahiptir. Sürücüler sadece araçlarındaki soket tipine uygun kabloyu kullanarak hizmet alır. Türkiye’de istasyon kurulumları bu evrenselliği sağlamak üzere yapılıyor; EPDK da yönetmelikte “herkesin kullanımına açık, birlikte çalışabilir üniteler” şartını getirmiştir. Bu nedenle herhangi bir marka/model ayrımı olmaksızın – yerli Togg’dan Alman, Fransız, Kore veya Japon elektrikli araçlarına kadar – hepsi dinlenme tesislerindeki üniversal şarj istasyonlarından faydalanabilir.

Ek bir not olarak, motosiklet, scooter gibi daha küçük elektrikli araçlar da Type-2 veya adaptör aracılığıyla şarj olabiliyor. Ancak genellikle bu tip taşıtlar uzun yol yapmadığı için otoyol tesislerinde pek rastlanmıyor. Yine de teorik olarak, fişe takılabilen her türlü elektrikli taşıt (örn. Type-2 adaptörü olan bir elektrikli motosiklet) buralardan enerji alabilir.

 

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu kurulumunda karşılaşılan zorluklar nelerdir?

Elektrikli şarj istasyonu kurulum süreci, bazı meydan okumaları da beraberinde getirir. Dinlenme tesislerinde proje gerçekleştirirken en sık karşılaşılan zorluklar şöyle özetlenebilir:

  • Altyapı kısıtları: Mevcut elektrik altyapısının yetersiz olması en büyük sorunlardan biridir. Birçok dinlenme tesisi, sadece kendi ihtiyaçlarına yetecek kadarlık (örneğin aydınlatma, restoran, akaryakıt pompaları için) elektrik bağlantısına sahiptir. Yüksek güçlü bir şarj istasyonu eklenmek istendiğinde trafo kapasitesi ve kablolama yetersiz kalabilir. Bu durumda altyapıyı güçlendirmek gerekir, ancak bu hem zaman alıcı hem maliyetlidir. Örneğin, uzak bir dinlenme tesisine OG hattı çekmek gerekebilir; TEİAŞ veya dağıtım şirketiyle koordinasyon uzun sürebilir. Altyapı genişletme süreci bürokrasi ve mühendislik bakımından kurulum takvimini uzatır.
  • İzin ve bürokrasi süreçleri: Birden fazla kurumdan onay almak gerektiği için (belediye, dağıtım şirketi, EPDK) bürokratik zorluklar yaşanabilir. Özellikle mevzuatın yeni olduğu 2022-2023 döneminde bazı yerel idareler elektrikli şarj istasyonu başvurularını nasıl ele alacağını bilememiş, süreç uzamıştır. Örneğin kimi belediyeler, yapı ruhsatı isteyip istememe konusunda tereddüt yaşamıştır (her ne kadar yeni düzenleme yapı ruhsatı aranmayacağını netleştirse de). Ayrıca lisans başvurusu ve belge hazırlıkları da küçük işletmeler için karmaşık bulunabiliyor. Resmi yazışmalardaki eksikler, süreçte geri dönüşlere neden olabiliyor.
  • Yatırım ve finansman zorluğu: Şarj istasyonu kurmak yüksek ilk yatırım gerektirir. Özellikle DC hızlı şarj cihazları ve altyapı maliyeti düşünüldüğünde, bazı işletmeler için bu finansal yük caydırıcı olabilir. Her ne kadar teşvikler olsa da, yatırımın geri dönüş süresinin tam kestirilememesi bir risktir. Özellikle elektrikli araç sayısının yeterince yüksek olmadığı bölgelerde “ya yatırımı yaparım ama kimse kullanmazsa” endişesi yaşanır. Bu da işletmelerin bazen bekle-gör tavrıyla projeyi ertelemesine yol açabilir. Teşvik programları bu zorluğu aşmaya çalışsa da, öz kaynak ihtiyacı tamamen ortadan kalkmıyor.
  • Teknik bilgi eksikliği: Dinlenme tesisi işletmecilerinin çoğu geleneksel olarak akaryakıt veya gıda hizmetlerinde uzmanlaşmıştır. Elektrikli şarj teknolojisi ise yeni bir alan olduğu için teknik bilgi eksikliği yaşanabilir. Örneğin, doğru güçte cihaz seçimi, araçlarla uyumluluk, geleceğe dönük kapasite planlaması gibi konularda kararsızlık olabilir. Bu da yanlış ürün seçimi ya da yetersiz planlama riskini getirir. Bu zorluğu aşmak için işletmeler danışmanlık alma yoluna gitmelidir. Aksi takdirde, örneğin aşırı düşük güçlü istasyon kurup müşteri memnuniyetsizliği yaşanması veya tam tersine gereğinden fazla yatırım gibi hatalar ortaya çıkabilir.
  • Mevsimsel ve çevresel koşullar: Özellikle sert iklim koşullarına sahip bölgelerde (doğu Anadolu’nun kışı, güneyin aşırı sıcağı gibi) cihaz kurulumunda ve işletmesinde zorluklar olabilir. Örneğin kışın -30°C’ye düşen bir bölgede istasyon kurarken, cihazın o sıcaklıkta çalışabilir model olması (ek ısıtıcı modüller, özel kablo izolasyonu vb.) gerekebilir; bu da tedarik zorluğu yaratabilir. Aynı şekilde çöl sıcaklarının yaşandığı bir yerde soğutma sistemi güçlü olmayan bir DC ünite tercih edilirse yazın sürekli arıza verebilir. Bu çevresel faktörleri hesaba katmazsa işletmeci sonradan sıkıntı yaşar.
  • Kullanıcı alışkanlıkları ve yanlış kullanım: Yeni teknoloji olduğu için bazı kullanıcılar ilk başlarda cihazları yanlış kullanabilir (kablonun fişini tam oturtmamak, acil durdurma butonuna gereksiz basmak gibi). Bu da işletmeci için beklenmedik bakım ihtiyacı oluşturur. Zamanla sürücülerin bilinç düzeyi artsa da başlangıçta eğitim ve yönlendirme eksikliği hissedilebilir.

Tüm bu zorluklar, sektörde deneyim arttıkça ve piyasa olgunlaştıkça azalacaktır. Nitekim 2024 itibarıyla hem izin süreçleri hızlanmakta (EPDK süreçleri dijitalleşmekte) hem de maliyetler ölçek ekonomisiyle düşmektedir. Yine de, bir dinlenme tesisine şarj istasyonu kurma kararı alan işletmeci yukarıdaki potansiyel sorunlara karşı hazırlıklı olmalı ve iyi bir planlama ile riskleri yönetmelidir.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu işletme modelleri nasıldır?

Dinlenme tesislerinde elektrikli şarj hizmetinin sunulması farklı işletme modelleriyle gerçekleştirilebilir. Temelde iki ana model öne çıkar:

  1. İşbirliği (Konum Sağlayıcı + Şarj Operatörü) Modeli: Bu en yaygın görülen modeldir. Dinlenme tesisi işletmecisi, bir lisanslı şarj ağı işletmecisi şirketle anlaşma yapar. Şarj cihazlarının kurulumu, bakımı, işletmesi bu uzman firma tarafından gerçekleştirilir; tesis işletmesi ise sadece yer ve elektrik altyapısını sağlar (veya paydaş olur). Gelir paylaşımı veya kira esasına dayalı bir sözleşme yapılır. Bu modelde dinlenme tesisi sahibi, şarj hizmetinin teknik ve operasyonel detayıyla uğraşmaz; işi uzmanına devretmiş olur. Karşılığında ya aylık sabit bir kira alır ya da satış gelirinden belirli bir yüzde pay alır. Bu oranlar anlaşmaya göre değişir (%10-30 arası ciro payı yaygın görülür). Bu modelin avantajı, tesis sahibinin lisans alma, yatırım yapma yükünden kurtulmasıdır; dezavantajı ise gelirin tamamını elde edememesidir.
  2. Kendi İşletme (Lisanslı Operatör Olarak) Modeli: Dinlenme tesisi sahibi veya işletmecisi, gerekli şartları sağlayarak EPDK’den kendi şarj ağı işletmeci lisansını alır ve yatırımı kendisi yapar. Bu durumda tüm gelir kendisine aittir, ancak lisansın getirdiği yükümlülükleri (örneğin 50 istasyon kurma şartı, veri raporlama, vb.) yerine getirmek zorundadır. Bu model genellikle büyük kurumsal yapılar için uygundur.

 

  1. Hibrit Model (Yatırımcı + İşletmeci Ayrımı): Bazı durumlarda üçüncü bir yatırımcı devreye girebilir. Örneğin, bir enerji yatırım fonu veya girişim sermayesi, dinlenme tesisine istasyonu kurar (yatırımcı) ve bir mevcut lisanslı işletmeci ile anlaşarak işletmeyi yürüttür. Gelir, yatırımcı ve işletmeci arasında paylaşılır, tesis sahibi ise genellikle kira alır. Türkiye’de henüz çok yaygın olmamakla birlikte, ileride finansal yatırımcıların bu sektöre ilgisi arttıkça bu tür üçlü modeller de görülebilir.
  2. Hizmet Olarak Şarj (Charging as a Service): Yurtdışında bazı örnekleri olan bu modelde, tesis sahibi aylık bir sabit ücret ödeyerek bir servis alır; şarj altyapısını kuran şirket tüm geliri toplar ama bakımı da üstlenir, tesis sahibi ise kendi müşterilerine sanki bedava veriyormuş gibi bile sunabilir. Örneğin bir restoran, müşterilerine ücretsiz şarj sunmak isterse, bir şirketle anlaşır ve aylık hizmet bedeli öder, kullanıcıdan ücret almaz. Bu model Türkiye’de istasyon bazında belirmeye başlamıştır (özellikle AVM’lerde bazı ücretsiz şarj noktaları buna benzer anlaşmalarla işletiliyor).

Akaryakıt istasyonu entegrasyonu: Birçok dinlenme tesisi, akaryakıt şirketlerine bayilik vermiş noktalardır. Bu durumda genellikle akaryakıt firmaları, kendi markaları altında şarj hizmetini de entegre eder. 

Gelir Paylaşımı: Hangi model olursa olsun, bir dinlenme tesisindeki şarj istasyonundan elde edilen kazancın paylaşımı önemlidir. Eğer tesis sahibi ile operatör ayrı ise, genelde operatör brüt gelirin belli bir yüzdesini tesis sahibine verir. Ya da operatör, elektriği tesis sahibinden satın alır (tesis sahibi kendi abonesi üzerinden elektriği sağlıyorsa) ve bunun karşılığında düşük bir birim fiyat öder, üstünü kâr olarak tutar. Bazı anlaşmalarda da “kademeli kira” vardır: Örneğin ayda 1000 kWh altı tüketim olursa sabit 1000 TL, üstü için ekstra pay gibi.

Sonuç olarak, dinlenme tesisleri için en pratik ve yaygın model, uzman bir şarj ağı firmasıyla iş birliğine gidilmesidir. Bu, riskleri dağıtır ve işi ehline bırakır. Büyük ölçekli işletmeler ise kendi ağlarını kurarak pazarda söz sahibi olmayı seçebilir. 2025 itibarıyla Türkiye’de 170 civarı lisanslı şarj işletmecisi olması, rekabetçi bir ortam yaratmış; bu da tesis sahiplerine çeşitli iş modeli seçenekleri sunmuştur (kiminle, nasıl çalışacaklarını seçebilmektedirler).

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu işletme modelleri nasıldır?

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu işletme modelleri nasıldır?

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu yeni trendler ve teknolojiler nelerdir?

Elektrikli araç şarj altyapısı teknolojisi hızla gelişmekte ve dinlenme tesislerindeki uygulamalara da yeni trendler yansımaktadır. 2025 ve sonrası için dikkat çeken başlıca trendler şunlardır:

  • Daha Yüksek Güç (Ultra-Hızlı Şarj): Standart hızlı şarjın ötesinde, 350 kW ve üzeri güç sunabilen ultra-hızlı şarj (High Power Charging – HPC) istasyonları yaygınlaşıyor. Bu teknoloji, uygun araçların 10 dakikadan kısa sürede %80’e yakın şarj olmasını hedefliyor. Türkiye’de de 2024 itibarıyla 300 kW üniteler devreye alınmaya başladı. Bu trend, şarj süresini benzin almaya iyice yaklaştırarak elektrikli araç kullanıcısına büyük rahatlık sağlayacak.
  • Enerji Depolama Entegrasyonu: Şarj istasyonlarına büyük batarya depolama sistemleri eklenmesi önemli bir yenilik. Battery Energy Storage System (BESS) entegre edilen tesislerde, istasyon yanına konteyner boyutunda lityum-iyon bataryalar kuruluyor. Bu bataryalar şebekeden düşük talep zamanında veya güneş enerjisinden doldurulup, pik anlarda araçlara enerji verebiliyor. Böylece şebekeye binen anlık yük azalıyor ve daha stabil bir güç sağlanıyor. Özellikle şebeke kapasitesinin kısıtlı olduğu dinlenme noktalarında, depolama sayesinde birden fazla araç aynı anda hızlı şarj olabilir hale geliyor. Türkiye’de TEİAŞ, pilot olarak bazı otoyol istasyonlarında akülü enerji depolama ünitelerinin denenmesini desteklemektedir. Bu trend, akıllı şebeke yönetiminin parçası olarak görülüyor.
  • Yenilenebilir Enerji Entegrasyonu: Şarj istasyonlarının enerji kaynağını kısmen de olsa yenilenebilir yapmak gittikçe önem kazanıyor. Birçok dinlenme tesisi, şarj alanlarının üstüne güneş paneli (PV) kanopileri inşa etmeye başladı. Bu paneller gündüz güneşli saatlerde doğrudan istasyonlara enerji sağlıyor veya depolama birimlerini dolduruyor. Örneğin Konya-Aksaray arasındaki bir dinlenme tesisinde 100 kW gücünde solar kanopi kurulup, araçlar şarj olurken kısmen güneşten besleniyor. Ayrıca şarj operatörleri, şebekeden tükettikleri elektriği yenilenebilir kaynaklardan satın alıp YEK-G sertifikaları ile belgelendirme trendinde. Bu sayede “yeşil şarj” konsepti oluşuyor, yani EV şarjının karbon ayak izi minimize ediliyor. Bu trend, çevre bilincine sahip kullanıcıları da memnun ediyor.
  • Akıllı Şarj Ağları ve V2G: Akıllı şarj (smart charging) ile şebeke talebinin yoğun olduğu zamanlarda istasyonlar araçlara verilen gücü yönetebiliyor, düşük talep zamanlarında arttırabiliyor. Örneğin, birçok araç aynı anda bağlandığında yazılım, toplam şebeke kapasitesini aşmamak için her birine biraz daha düşük güç verebilir; araç sayısı azalınca kalanlara gücü yükseltir. Ayrıca Araçtan Şebekeye (V2G) teknolojisi ufukta görünüyor: Elektrikli araçlar gerektiğinde şarj istasyonları üzerinden şebekeye enerji geri verebilecek. Dinlenme tesisleri, filo araçları veya otobüslerin durakladığı yerler olduğu için V2G uygulamasına elverişli olabilir; araçlar dururken bataryalarını birer enerji depolama varlığı gibi şebekeye açabilirler. 2025’ten sonra V2G pilot denemelerinin başlaması bekleniyor.
  • Kablosuz Şarj ve Robotik: Henüz yaygın olmamakla birlikte, kablosuz (indüksiyonlu) şarj teknolojisi de gelişmekte. Bir dinlenme tesisi park alanına entegre edilen pad üzerinden aracın kablosuz şarj olması mümkün hale gelebilir. Şu an verim ve standart sorunları nedeniyle kullanılmıyor, fakat ileride lüks segment EV’lerle birlikte görülebilir. Bir diğer yenilik de robotik şarj kolları: Tesla’nın tanıttığı prototipteki gibi, araç park ettiğinde otomatik olarak portunu bulup takılan robotik kollar ileride dinlenme tesislerinde konfor sunabilir. Sürücü inmeden araç şarj olmaya başlayabilir. Bu tür teknolojiler Ar-Ge aşamasındadır ve birkaç yıl içinde pilot uygulamalar beklenmektedir.
  • Ödeme ve Ulaşılabilirlik İyileştirmeleri: Teknoloji trendleri sadece enerji tarafında değil, kullanıcı arayüzünde de var. Örneğin Plug&Charge (Tak ve Şarj) standardı yayılıyor: Bu özellik sayesinde kullanıcıların kart veya uygulama kullanmasına gerek kalmadan, araç fişi takar takmaz kimlik doğrulama otomatik oluyor (araçtan şarj cihazına sertifikalar ile). ISO 15118 standardına dayalı bu teknoloji henüz tüm araçlarda desteklenmiyor ama 2025’te yeni modellerle artacak. Dinlenme tesislerinde sürücülerin işini çok kolaylaştıracak bir yenilik. Aynı zamanda ödeme sistemleri de temassız ve hızlı hale geliyor; tüm operatörleri tek bir platforma bağlayan e-roaming anlaşmaları sayesinde, farklı ağlar arasında tek hesapla ödeme yapmak mümkün olacak.

Özetle, daha hızlı, daha akıllı ve daha entegre bir şarj ekosistemine doğru gidiyoruz. Dinlenme tesisleri de bu trendlerin uygulama alanı olacak; zira uzun yolculukların geleceğinde, şarj durakları yüksek teknoloji merkezleri haline gelmeye aday.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu kurulumu zorunlu mu?

Mevcut yasal düzenlemeler açısından, dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu kurmak doğrudan zorunlu kılınmış değildir; yani kanunen her dinlenme tesisinde şarj istasyonu olmalı diye bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak dolaylı ve sektörel bazı düzenlemelerle bu yönde bir beklenti oluşturulmuştur. Özellikle yeni yapılan tesisler ve büyük otoparklar için getirilen yükümlülükler, fiiliyatta dinlenme tesislerini de kapsayacak şekilde etki yaratmaktadır:

  • Otopark Yönetmeliği Zorunluluğu: 2023 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Otopark Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle, yeni yapılacak binalarda ve alışveriş merkezi/genel otoparklarda elektrikli araç şarj üniteleri zorunlu hale getirildi. Buna göre, zorunlu otopark adedi 20 ve üzeri olan yeni yapılarda en az 1 adet şarj noktası olmalı ve toplam park yerlerinin en az %5’i elektrikli araçlara uygun (şarj altyapılı) olarak düzenlenmelidir. Ayrıca yeni AVM otoparklarında bu oran en az %10 olarak belirlendi, büyük AVM’lerde belli sayıda hızlı şarj ünitesi şartı kondu. Bu yönetmelik doğrudan “dinlenme tesisleri” demese de, eğer yeni inşa edilecek bir dinlenme tesisi kompleksi varsa (örneğin içinde 20’den fazla araçlık park alanı olan), bu kapsamda değerlendirilebilir ve proje onayı için şarj ünitesi planlaması gerekir. Dolayısıyla yeni tesislerde fiili bir zorunluluk vardır.
  • Karayolları İhale Şartları: Yeni yapılan otoyollar veya kamu-özel sektör ortaklığıyla işletilen otoyol dinlenme tesisleri için açılan ihalelerde, son dönemde şartnamelere elektrikli araç şarj istasyonu konulması eklenmeye başlandı. Örneğin 2021’deki Kuzey Marmara Otoyolu tesis ihalelerinde, kazanan işletmecinin 1 yıl içinde en az 2 adet hızlı şarj noktası kurması şart koşulduğu sektörden gelen bilgiler arasındadır. Bu tip idari şartnameler, doğrudan kanun yerine sözleşmeye dayalı zorunluluklar getirse de, sonuç itibarıyla o tesislerde şarj istasyonu mecburi hale gelir.
  • EPDK’nın Dolaylı Yönlendirmesi: EPDK, lisans verdiği şarj ağı işletmecilerinin coğrafi yaygınlık şartını koyarak (5 ilde istasyon kurma zorunluluğu) aslında dolaylı bir baskı oluşturmaktadır. Şirketler bu yükümlülüğü yerine getirmek için dinlenme tesislerini hedef seçer. Özellikle otoyollarda lisans şartı gereği %50 hızlı şarj zorunluluğu da (her 2 istasyondan 1’i hızlı olacak) getirilmiştir. Bu da otoyol tesislerinin hızlı şarjla donatılmasını adeta mecburi kılar. Yasal olarak tesis sahibine dönük bir yaptırım olmasa da, lisanslı şirketler üzerinden bir fiili zorunluluk oluşur.
  • Piyasa ve rekabet baskısı: Hukuki bir mecburiyet olmasa bile, artan elektrikli araç kullanımı nedeniyle dinlenme tesisleri arasında rekabetçi kalmak isteyenler şarj istasyonu kurmak zorunda hissediyor. Örneğin aynı güzergâhta bir tesis şarj imkânı sunup diğeri sunmuyorsa, EV sürücüleri şarj olanağı olanı tercih edecektir. Bu nedenle büyük zincir dinlenme tesisi işletmeleri, herhangi bir yasal zorunluluk olmamasına rağmen hızla istasyon kurulumuna başlamıştır. Bu, piyasanın getirdiği bir zorunluluk gibi görülebilir.

Şu an itibarıyla “her dinlenme tesisinde şarj istasyonu bulunmalıdır” şeklinde bir kanuni madde yoktur. Ancak devlet politikaları bu altyapının yaygınlaşmasını teşvik ettiği için, fiilen tüm dinlenme noktalarının kapsanması hedeflenmektedir. Nitekim 2022’de Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yayınlanan bir raporda, 2025 yılına kadar tüm otoyol ve şehirlerarası yol dinlenme tesislerine en az bir hızlı şarj istasyonu kurulmasının planlandığı belirtilmiştir (bu bir strateji belgesi olup bağlayıcılığı olmasa da hedefi ortaya koyar).

Kısaca, mevzuat düzeyinde doğrudan bir zorunluluk yok, fakat gerek ikincil düzenlemeler gerek piyasa dinamikleri nedeniyle şarj istasyonları kısa süre içinde her dinlenme tesisinin olmazsa olmazı haline gelecektir. Bu da hukuki zorunluluk olmadan fiili bir mecburiyete dönüşmektedir.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonlarının şebeke üzerindeki yükü nasıl etkiler ve nasıl yönetilir?

Elektrikli araçların yoğun olarak şarj edilmesi, özellikle otoyol şebekeleri üzerinde ciddi bir ek yük oluşturabilir. Tek bir hızlı şarj istasyonunun bile şebekeden çektiği güç, onlarca konutun toplamına eşdeğer olabilmektedir. Örneğin 150 kW gücünde iki ünitenin tam kapasite çalıştığı bir dinlenme tesisi, yaklaşık 300 kW yani 60-70 evin anlık tüketimine denk bir yük çeker. Bu durum, şebekede iyi yönetilmezse lokal trafolarda aşırı ısınma, gerilim düşümü gibi sorunlara yol açabilir.

Şebeke planlaması ve TEİAŞ’ın rolü: TEİAŞ, ulusal iletim şebekesinin kapasite planlamasını yaparken elektrikli ulaşımın getireceği ekstra yükü projeksiyonlarına dahil etmektedir. EPDK’nin de görevlendirmesiyle her iki yılda bir hazırlanan şarj altyapısı projeksiyonları, ileride şebekede hangi noktalarda ne kadar talep artışı olacağını öngörür. Bu doğrultuda TEİAŞ, ihtiyaç duyulan yerlere yeni trafo merkezleri ve iletim hatları planlar. Örneğin, otoyol güzergahlarında yüksek hızlı şarj noktalarının kümeleneceği öngörülen yerlere yakın 154 kV trafo merkezleri inşa edilmesi (veya mevcutların kapasite artışı) kararı alınabilir. Nitekim Resmi Gazete’de yayınlanan bazı kararlarda, TEİAŞ’ın belirli enerji iletim hattı projelerini hızlandırdığı ve acele kamulaştırma yaptığı görülmektedir – bu, elektrik talebindeki artışa hazırlık niteliğindedir.

Dağıtım Şebekesinde Yük Yönetimi: Dinlenme tesisleri genelde dağıtım şebekesinin son kullanıcı tarafında yer alır. Bu nedenle yerel dağıtım şirketi (TEDAŞ’ın bölgesel dağıtım kuruluşları) şarj istasyonlarının bağlantısını verirken talep yönetimine gider. Örneğin, akıllı sayaçlar ve izleme sistemleri aracılığıyla, belirli bir transformatöre bağlı çok sayıda cihaz aynı anda devredeyse, dağıtım merkezi bunu izler ve gerekirse bazı cihazlara uzaktan müdahale edebilir (aşırı yük durumunda kademeli azaltma gibi). Şu an Türkiye’de doğrudan böyle bir kontrol uygulanmasa da, altyapı bu izleme için hazırlanmaktadır. Dağıtım şirketleri ayrıca talep tarafı katılımı programlarıyla, yüksek yük çeken müşterilere fiyat sinyalleri verebilir. Örneğin gelecekte, pik saatlerde şarj eden işletmelere farklı tarife uygulanarak, mümkünse geceleri şarj etmeye teşvik söz konusu olabilir.

Akıllı şarj ve yük dengeleme: Şarj ağı işletmecileri de kendi içinde yük yönetimi uygulamaları yapabilir. Örneğin bir dinlenme tesisinde 4 soket varsa ve hepsi doluysa, yazılım toplam gücü sınırlayıp her bir araca dengeli dağıtabilir. Böylece şebeke bağlantı gücü aşılmaz. Gece yarısı gibi şebeke yükünün hafif olduğu saatlerde ise tam güç verilebilir. Bu “dynamic load balancing” denilen teknoloji, istasyonlar arası iletişimle veya bulut üzerinden merkezi yönetimle olur. Akıllı şarj, şebeke yükünü daha öngörülebilir kılarak altyapının verimli kullanımını sağlar.

Enerji depolama ile pik kesme: Bir önceki konuda bahsedilen batarya depolama sistemleri, şebeke üzerindeki yükü yönetmenin etkin yollarından biridir. Dinlenme tesisine kurulan bir batarya, şebekeden çekişin en yoğun olduğu anlarda devreye girip ihtiyacın bir kısmını karşılar (Peak shaving). Mesela trafonun kaldırabileceği maksimum 200 kW ise, iki araç aynı anda 300 kW isterse, 100 kW’ı batarya sağlar, kalan 200 kW şebekeden gelir. Sonra talep düşünce batarya tekrar şebekeden dolar. Bu sayede trafo korunduğu gibi, şebekenin zirve talep saatleri de daha düz bir profil olur.

Araçtan Şebekeye (V2G) perspektifi: Gelecekte, park halindeki elektrikli araçların bataryalarını şebeke dengeleme amacıyla kullanmak da mümkün olabilir. Bu, özellikle filo araçlarının dinlenme tesislerinde durakladığı durumlarda anlamlı olabilir. Örneğin, bir elektrikli otobüs mola verdiğinde, şebekede ihtiyaç varsa kısa süreliğine enerjisini geri verebilir; hem şebekeye destek olur hem belki ücret kazanır. V2G uygulamaları, dağıtım şirketlerinin talep yönetimi araç setine girebilir.

Özetle, elektrikli araç şarjı şebekeye yeni yük getirse de, akıllı teknolojiler ve planlama ile bu yük yönetilebilir. TEİAŞ iletim seviyesinde kapasite artışlarına giderken, dağıtım şirketleri de akıllı şebeke uygulamalarıyla yerel dengeleme yapacaktır. Kullanılan yenilikler (akıllı şarj, depolama, V2G) sayesinde, dinlenme tesislerinde çok sayıda aracın aynı anda şarj olması bile elektrik sisteminin dengesini bozmayacak şekilde kontrol altına alınabilir. Ama tabii bunun için gerekli yatırım ve koordinasyonların zamanında yapılması şarttır.

 

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu EPDK tarifeleri ve fiyat kısıtlamaları var mı?

Elektrikli araç şarj hizmeti, EPDK tarafından serbest piyasa koşullarına tabi bir hizmet olmakla birlikte, EPDK gerektiğinde fiyatlara müdahale yetkisini haizdir. 2022’de yürürlüğe giren Şarj Hizmeti Yönetmeliği’nde, “Kurum (EPDK), şarj hizmetine ilişkin taban veya tavan fiyat tespit ederek gerekli tedbirleri almaya yetkilidir” ifadesi yer almaktadır. Bu, şu anlama gelir: EPDK, eğer kullanıcıları korumak veya haksız rekabeti engellemek adına gerekli görürse, şarj hizmeti için ülke çapında bir tavan fiyat (maksimum kWh ücreti) belirleyebilir.

Mevcut durumda uygulama: 2025 itibarıyla EPDK henüz doğrudan bir tavan fiyat uygulamasına gitmemiştir. Piyasadaki oyuncuların sayısının fazla olması ve rekabetin işlemesi sayesinde fiyatlar makul seviyelerde kalmıştır. Örneğin, halihazırda hızlı şarj hizmeti veren başlıca firmalar kWh başına 7-8 TL (AC) ile 10-12 TL (DC) arasında değişen fiyatlar sunmaktadır. Arada ufak farklar olsa da, piyasada tekelleşme olmadığı için EPDK müdahalesine gerek kalmamıştır. Ancak EPDK bu fiyatları yakından izlemektedir. Özellikle elektrik tarifelerinde ani artışlar olduğunda veya yeni az sayıda oyuncu piyasaya girdiğinde tüketicinin mağdur edilmemesi adına sınır koyabilir.

Geçmişte bir sınır örneği: 2022 başında enerji krizinin yaşandığı dönemde, sektör temsilcileri EPDK’ya başvurarak bir kWh tavan fiyat belirlenmesini tartışmış ancak o dönem elektrikli araç sayısı az olduğu için somut bir karar çıkmamıştır. Bunun yerine EPDK, şarj ağı işletmecilerine “maliyet bazlı ve makul kâr marjlı fiyatlama” yapmaları yönünde tavsiye kararı iletmiştir.

Tarifelerde esneklik: EPDK’nın getirdiği önemli bir kural, şarj hizmeti fiyatının sadece enerji bedeline dayanması ve ilave ücret alınamaması olsa da, operatörler farklı hızdaki üniteler için farklı tarifeler uygulayabilir. Örneğin AC 22 kW için ayrı (daha düşük), DC 150 kW için ayrı (daha yüksek) kWh fiyatı koymak serbesttir. Aynı şekilde, bir işletmeci gündüz ve gece farklı tarifeler tanımlayabilir; veya üyelik paketine özel indirimli tarifeler sunabilir. Bunlar EPDK tarafından engellenmeyen esnekliklerdir, yeter ki her durumda fiyat kWh başına şeffaf olarak ilan edilsin.

EPDK’nın denetimi: Fiyatlar serbestçe belirleniyor olsa da EPDK, tüm lisanslı şarj ağı işletmecilerinden uyguladıkları tarifeleri resmi olarak kendisine bildirmelerini istemektedir. Bu sayede piyasayı izlemekte, herhangi bir uç değer görüldüğünde müdahale hazırlığında olmaktadır. Ayrıca eğer bir işletmeci, mobil uygulamasında farklı kullanıcıya farklı fiyat gibi adil olmayan bir uygulama yaparsa (örneğin yabancı plakalı araçlara ayrı tarife gibi), EPDK bunun önüne geçer. Tüm kullanıcılar için herkese açık ilan edilen fiyatlar geçerli olmalıdır.

Tavan fiyat olasılığı: İleride elektrik fiyatlarında veya işletme giderlerinde aşırı bir dalgalanma yaşanır ve bu da şarj hizmeti fiyatlarına yansırsa, EPDK bir tavan fiyat getirebilir. Örneğin akaryakıt sektöründe tavan fiyat uygulamaları geçmişte görülmüştür (EPDK, pompa satış fiyatlarına geçici süreyle sınır koyabilmiştir). Şarj hizmeti için benzer bir durum henüz yaşanmamış olsa da mevzuat altyapısı hazırdır. Kurul kararı ile, diyelim ki “DC şarj hizmeti kWh başına KDV hariç 5 TL’yi geçemez” gibi bir karar alınabilir. Bu karar, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer ve tüm operatörlerce uyulması zorunlu olur.

Özetle, EPDK tarifelere doğrudan karışmamakla birlikte, gerektiğinde tavan fiyat belirleme ve düzenleme yapma yetkisine sahiptir. Şu ana kadar piyasa bunu gerektirecek bir olumsuzluk yaşamadı, fiyatlar rekabetle belirlendi. Kullanıcılar açısından önemli olan, kWh başına ödediği bedelin şeffaf olması ve keyfi uygulamalara maruz kalmamasıdır – EPDK da bunu mevzuatla güvence altına almıştır. Hem serbest piyasa hem de gerektiğinde koruyucu düzenleme yaklaşımı bir arada bulunmaktadır.

 

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu bağlantısında TEİAŞ ve TEDAŞ’ın rolü nedir?

Elektrikli araç şarj istasyonlarının kurulumu ve işletilmesi sürecinde, Türkiye’de elektrik altyapısını yöneten kurumlar olan TEİAŞ (Türkiye Elektrik İletim A.Ş.) ve TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. – dağıtım faaliyetleri bölgesel şirketlere devredilmiştir ancak burada genel olarak dağıtım şebekesini temsil eder) önemli roller üstlenir.

TEİAŞ (İletim Ağı) rolü:

  • Yüksek Gerilim Arzı: TEİAŞ, ulusal iletim şebekesinin sahibi ve işletmecisidir. Otoyol üzerindeki büyük dinlenme tesisleri, eğer çok yüksek güçlü bir şarj merkezi haline gelirse, doğrudan TEİAŞ’ın iletim hatlarından beslenme ihtiyacı doğabilir. Örneğin, bir dinlenme tesisinde toplam 5+ MW’lık bir güç gereksinimi ortaya çıkarsa (onlarca ultra hızlı şarj cihazı senaryosu), TEİAŞ’a ait 154 kV bir trafodan OG bağlantısı gerekebilir. TEİAŞ bu noktada yeni bir trafo merkezi tesis ederek veya mevcut trafoya ek çıkış vererek bu yüksek gücü sağlar. Örneğin, 2025’e doğru TEİAŞ bazı otoyollar yakınında yeni 154/33 kV trafo projelerini yatırım programına almıştır; bunlar, bölgedeki artan elektrik talebini (kısmen EV şarj kaynaklı) karşılamaya yöneliktir.
  • Planlama ve Kapasite: TEİAŞ, iletim seviyesinde bölgesel kapasite planlaması yaparken elektrikli araç şarj talebini dikkate alır. Bölgesel üretim-tüketim dengelerini gözeterek, hangi iletim hatlarının veya trafo merkezlerinin güçlendirilmesi gerektiğine karar verir. Örneğin, Trakya otoyolunda çok sayıda istasyon planlandığı biliniyorsa, TEİAŞ orada 380 kV şebekede kapasite artışı düşünebilir. Ayrıca TEİAŞ, iletim sistemine bağlanacak 30 MVA üstü büyük tüketiciler için bağlantı anlaşması yapar; eğer devasa bir şarj merkezi konsepti (bir nevi elektrikli araç “yakıt” istasyonu hub’ı) gerçekleşirse, bunun iletim bağlantısını sağlayacak olan TEİAŞ’tır.
  • Kalite ve Kararlılık: İletim sistemi seviyesinde, çok sayıda hızlı şarj cihazının eşzamanlı çalışması, bölgesel gerilim istikrarını etkileyebilir (ani yük değişimleri frekansa etki yapabilir). TEİAŞ, bu konuda genel sistem kararlılığını izler ve gerekirse bazı endüktif/düzeltici ekipmanlar ile (statik VAR kompanzatörler, reaktörler vb.) sisteme destek sağlar. TEİAŞ ayrıca yenilenebilir enerji entegrasyonunda yaptığı gibi, ileride elektrikli araçların talebini de tahminleyerek operasyonunu planlayacaktır.

TEDAŞ (Dağıtım Ağı) rolü:

  • Bağlantı ve Tesis: TEDAŞ, Türkiye genelindeki dağıtım şebekelerinin üst kurumu olmakla birlikte, pratikte bölgelerdeki dağıtım şirketleri (Bedaş, Ayedaş, Toroslar EDAŞ vs.) EV şarj istasyonlarının OG/AG şebekeye bağlantısını gerçekleştirir. Dinlenme tesisinde bir şarj cihazı kurulurken, ilgili dağıtım şirketi yerinde inceleme yapıp hangi trafoya bağlanacağını, kablo güzergahını onaylar. Eğer mevcut trafo yetersizse TEDAŞ/dağıtım şirketi yeni trafo koyar veya daha güçlü trafo takar. Örneğin, Konya Ereğli civarında bir dinlenme tesisine 4×50 kW ünite kurulacaksa, MEDAŞ (dağıtım şirketi) oradaki kök trafonun gücünü 160 kVA’dan 400 kVA’ya çıkarmayı planlayabilir.
  • Şebeke İşletme & Kalite: Dağıtım şebekesi tarafında, hızlı şarj cihazları harmonik üretebilir, gerilim düşümlerine neden olabilir. TEDAŞ’ın teknik kriterlerine göre bu cihazların ağa bağlanması gerekir. Bu nedenle, bağlanmadan önce proje onayı safhasında kısa devre gücü ve gerilim düşümü hesapları yaptırılır; cihazın yaratacağı harmonikler standartlara uygun mu (IEC 61000-3-12 vb.) diye bakılır. Dağıtım şirketi bu konuda sınır değerlerin aşılmamasını sağlar. Gerekirse filtre kondansatör veya reaktör gibi ek taleplerde bulunur.
  • Sayaç ve Ölçüm: TEDAŞ, şarj istasyonlarına ayrı bir ölçüm sistemi (sayaç) takılması hususunda da rol oynar. Çünkü elektrik piyasası mevzuatına göre, şarj hizmeti verenlerin tüketimi ayrı bir sayaçtan ölçülmeli ve ticarethane abone grubu olarak faturalandırılmalıdır. Dağıtım şirketi, tesise bu sayacı takar ve düzenli okumalarını yapar. Bu veriler hem işletmeciye fatura olarak gider hem de enerji tedarik planlamasında kullanılır.
  • Bakım ve Arıza Müdahalesi: Şarj istasyonuna giden elektrik altyapısı (trafo, OG hat, dağıtım panosu vs.) dağıtım şirketinin sorumluluğundadır. Olası bir arıza durumunda (sigorta atması, trafo arızası gibi) TEDAŞ ekipleri müdahale eder. Dolayısıyla şarj hizmetinin sürekliliği açısından dağıtım alt yapısının sağlam olması elzemdir; bu sebeple dağıtım şirketi de istasyonu kritik müşteri olarak tanır ve arıza durumunda öncelik verebilir.

Özetle, TEİAŞ şebekenin ana omurgasını güçlendirerek EV şarj taleplerini karşılamaya çalışırken, TEDAŞ (dağıtım şirketleri) lokal bağlantı, kapasite ve kalite yönetimini üstlenir. İki kurum arasında koordinasyon, özellikle otoyol kenarı büyük yükler söz konusu olduğunda önem kazanır. Örneğin, TEİAŞ bir bölgede yeni trafo merkezi devreye alırken, TEDAŞ da oradan yol tesislerine OG beslemeleri planlar. Bu işbirliği sayesinde elektrikli araçların şarjından kaynaklanacak ekstra yük, ülke şebekesine başarıyla entegre edilecektir.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu kurallarına uyulmaması durumunda yaptırımlar nelerdir?

Elektrikli araç şarj hizmeti piyasasında faaliyet gösteren işletmeler, EPDK ve ilgili mevzuatın koyduğu kurallara uymakla yükümlüdür. Kurallara uyulmaması halinde çeşitli yaptırımlar söz konusu olabilir:

  • EPDK Lisans İptali: Şarj ağı işletmecileri için en ciddi yaptırım, lisanslarının iptal edilmesidir. Örneğin, EPDK tarafından verilen süre içinde asgari istasyon kurulumunu yapmayan, şarj ağını söz verdiği yaygınlığa ulaştırmayan şirketlerin lisansları Kurul kararı ile iptal edilebilir. Nitekim 2024’te EPDK, kurul kararlarıyla bazı şirketlerin şarj ağı işletmeci lisansını sonlandırdı ve lisanslı şirket sayısı 178’den 173’e düştü. Lisansı iptal edilen bir şirket, artık yasal olarak şarj hizmeti sunamaz; tesislerindeki istasyonlar devre dışı kalmak zorunda kalabilir (veya başka bir lisanslı işletmeciye devredilir). Bu, kural ihlaline karşı en ağır yaptırımdır ve sektördeki diğer oyunculara da gözdağı vermiştir.
  • İdari Para Cezaları: EPDK, Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili yönetmelikler kapsamında kurallara aykırı davrananlara idari para cezası uygulayabilir. Örneğin, fiyatlandırmada EPDK’nın belirlediği esaslara aykırı hareket eden (kWh yerine zaman bazlı haksız ücret alma gibi) veya serbest erişim platformuna verilerini iletmeyen işletmeciler tespit edilirse, EPDK tarafından on binlerce TL’ye varan para cezaları kesilebilir. Bu cezalar, şirketin ihlali düzeltmemesi halinde katlanarak artabilir. Kanun, elektrik piyasası lisans ihlalleri için ciddi ceza miktarları öngörmektedir (6446 sayılı Kanun md.16).
  • Geçici Durdurma: EPDK aşırı bir durumda, ilgili şirketin faaliyetlerini belirli bir süre durdurma kararı da alabilir. Örneğin, güvenlik açısından risk oluşturan ve uyarılara rağmen düzeltmeyen bir istasyon işletmecisi olursa, o istasyonun hizmeti geçici olarak durdurulabilir. Bu, bir nevi mühürleme işlemi gibidir. Kullanıcıların zarar görmemesi için böyle durumlar kamuoyu ile de paylaşılabilir.
  • Tüketici Şikayetleri ve Hukuki Sonuçlar: Kullanıcılar açısından, eğer bir dinlenme tesisi şarj hizmeti sunarken mevzuata aykırı bir uygulama yaparsa (örn. ilan ettiği fiyattan fazla ücret çekme, veya istasyon arızalı olmasına rağmen uygulamada çalışıyor gösterme gibi), tüketiciler EPDK’ya veya Ticaret Bakanlığı’na şikayette bulunabilir. Bu şikayetler incelenerek işletmeciye yaptırım uygulanabilir. Ayrıca tüketiciye yansıyan bir maddi zarar varsa, işletmeci bunu tazmin etmek zorunda kalabilir.
  • Dağıtım Şirketi Yaptırımları: Teknik açıdan kurallara uyulmaması durumunda yerel dağıtım şirketi de müdahale edebilir. Örneğin, şarj istasyonu işletmecisi izinsiz olarak bağlantı gücünü aşıyor veya kompanzasyon yapmayarak şebekeye aşırı reaktif yük bindiriyorsa, dağıtım şirketi uyarı gönderir. Düzeltilmezse, elektrik bağlantısını kesmeye kadar gidebilir (bu elbette en son çaredir, genelde para cezası veya kapasite sınırlaması uygulanır).
  • Genel Hukuki Sorumluluk: Bir dinlenme tesisindeki şarj istasyonu güvenlik ihlali nedeniyle bir kazaya sebep olursa (örneğin bakımsızlık yüzünden yangın çıkması, kullanıcıya elektrik çarpması), işletmeci hem idari hem adli sorumlulukla karşılaşır. İdari olarak belediye veya ilgili kurum işletme ruhsatını askıya alabilir; adli olarak da savcılık soruşturma açabilir, kusur tespiti halinde para cezası veya hapis cezasına varan hükümlere konu olabilir. Bu, genel hukuk çerçevesindeki yaptırımlardır.

Özellikle EPDK, yeni oluşan bu sektörde düzenin sağlanması için yakın takipte ve ilk kural ihlallerine karşı sert tavır almıştır. Yukarıda belirtildiği gibi lisans iptalleri bunun göstergesidir. Bu durum, diğer şarj ağı işletmecilerini de disipline etmektedir. Sonuç olarak, kurallara uyulmaması durumunda lisans kaybı, para cezaları, hatta faaliyetten men gibi yaptırımlar devreye girer. Dinlenme tesisleri işletmecileri ve şarj şirketleri, bu yaptırımlarla karşılaşmamak için mevzuata tam uyum içinde olmaya özen göstermektedir.

 

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonlarının çevresel etkileri nelerdir?

Elektrikli araç şarj istasyonları, fosil yakıtlı araçlara kıyasla ulaşımın çevresel etkilerini azaltmaya yardımcı olan kritik bir altyapıdır. Emisyonların azalması: Elektrikli araçların kullanımının yaygınlaşmasıyla, içten yanmalı motorlardan kaynaklanan egzoz gazı emisyonları (CO2, NOx, PM gibi kirleticiler) azalır. Dinlenme tesisleri, uzun yolculuk yapan elektrikli araçlara şarj imkânı sunarak bu araçların benimsenmesini teşvik eder. Sonuçta daha fazla elektrikli araç, daha az karbon ayak izi anlamına gelir. Örneğin, Avrupa Çevre Ajansı verilerine göre bir elektrikli aracın şarj edildiği elektrik karışımı ne kadar temizse, aracın yaşam döngüsü CO2 emisyonu o kadar düşük olur. Türkiye’de elektrik üretim karışımı her geçen yıl daha fazla yenilenebilir içerdiğinden, elektrikli araçlar fosil araçlara göre %30-50 arası daha az CO2 emisyonu sağlamaktadır (kullanım ömrü bazında). Dinlenme tesislerindeki her şarj, potansiyel bir benzin/dizel yakıt alımının yerini alarak atmosfere daha az karbon salınmasına yol açar.

Yenilenebilir enerjinin entegrasyonu: Bir önceki trendler kısmında bahsedildiği üzere, şarj istasyonları güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla desteklenebiliyor. Dinlenme tesislerinde güneş panelleri yaygınlaştıkça, şarj için kullanılan elektriğin bir kısmı doğrudan temiz enerjiden geliyor. Bu durumda şarj esnasındaki karbon ayak izi neredeyse sıfıra inebiliyor. Örneğin, Antalya-Burdur yolundaki bir dinlenme tesisinde kurulan 50 kW’lık güneş paneli, gündüz saatlerinde istasyona gelen enerjinin %20’sini karşılayarak o oranda şebekeden fosil kaynaklı elektrik çekilmesini önlemektedir. Bu yeşil şarj uygulaması, çevresel etkiyi en aza indirir.

Yerel hava kalitesi ve gürültü: Elektrikli araçların şarj olduğu alanlarda egzoz olmadığından, dinlenme tesisinin bulunduğu çevredeki hava kalitesi korunur. Özellikle büyük otoparklarda klasik araçlardan kaynaklı yoğun egzoz dumanı ve koku sorunu, EV’lerle ortadan kalkar. Bu hem insan sağlığı hem ekosistem için olumlu bir etkidir. Gürültü anlamında da elektrikli araçlar çok sessiz olduğundan, duraklama alanlarında gürültü kirliliği azalır. Örneğin bir mola yerinde onlarca araç aynı anda çalışır durumda beklerken oluşan gürültü yerine, EV’ler sessizce şarj olurken ortam daha sakin kalır. Bu da dolaylı bir çevresel ve yaşamsal faydadır.

Şebeke ve enerji verimliliği etkileri: Şarj istasyonlarının çevresel etkisini değerlendirirken elektrik şebekesine etkisini de düşünmek gerekir. Akıllı şarj yönetimi ve araçların bataryalarının potansiyel enerji depoları olması, genel enerji sisteminde verimliliği artırabilir. Örneğin gece düşük talep saatlerinde araçlar şarj edilip gündüz yoğun saatlerde şebekeye geri verebilirse (ileride V2G ile mümkün olacak), daha az fosil yedek santral çalıştırmak gerekir. Bu da sistemin genel emisyonunu azaltır. Şarj altyapısının bu şekilde entegre yönetimi, uzun vadede yenilenebilir enerji kullanımını da kolaylaştırır (gündüz üretilen güneş enerjisi araçlara depolanıp akşam kullanılabilir gibi).

Altyapı inşaatının etkileri: Her çevresel iyileştirmede olduğu gibi, şarj istasyonu altyapısının kurulumu da bazı geçici çevresel etkilere sahiptir. Örneğin istasyon kurulumunda kazı yapılırken toz, gürültü, hafriyat oluşabilir; bunlar kısa süreli ve lokal etkilerdir. Yine, şarj cihazlarının üretimi ve bataryaların imalatı da enerji gerektirir (bataryaların üretiminde belli bir karbon ayak izi vardır). Ancak çalışmalar, elektrikli araçların ortalama 1-2 yıl kullanım sonunda üretimdeki ek karbon ayak izini telafi ettiğini göstermektedir. Dolayısıyla uzun vadedeki fayda, başlangıçtaki üretim etkisinden çok daha ağır basar.

Atık yönetimi: Şarj istasyonlarının çevresel bir boyutu da, ömür sonunda cihazların geri dönüşümüdür. İstasyon elektronik devreleri, kabloları vb. geri dönüştürülebilir malzemelerdendir. Bataryalar için de (varsa entegre depolama) mevzuat doğrultusunda atık yönetimi planları yapılmaktadır. Türkiye’de henüz şarj istasyonu atıkları gündem olmadı çünkü çoğu yeni; ancak 10-15 yıl sonra bu cihazların yenilenmesi gerektiğinde, içlerindeki elektronik atıkların çevreye zarar vermeden geri kazanılması gerekecektir. Bu konuda da sektör hazırlık yapmaya başlamıştır.

Neticede, dinlenme tesislerinde elektrikli araç şarjının çevresel etkisi olumlu yöndedir: Fosil yakıt tüketimi azalır, karbon ve kirletici gaz emisyonları düşer, yenilenebilir enerji ile desteklenerek daha sürdürülebilir bir ulaşım ekosistemi oluşur. Bu da hem iklim değişikliği ile mücadeleye katkı sağlar hem de yerel çevre kalitesini iyileştirir.

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu, elektrikli araç sahiplerine ne sağlar?

Elektrikli araç kullanıcıları açısından, dinlenme tesislerinde şarj imkânının bulunması seyahat deneyimini güvenli ve konforlu hale getirir. Menzil endişesinin giderilmesi: Uzun yolculuk yapan EV sürücülerinin en büyük endişesi, bataryalarının yolda tükenmesi riskidir. Otoyol üzerindeki dinlenme tesislerinde hızlı şarj istasyonlarının bulunması, bu endişeyi büyük ölçüde ortadan kaldırır. Sürücü, rotası üzerinde belli aralıklarla şarj noktalarının olduğunu bilerek plan yapar ve gerektiğinde aracını şarj ederek yoluna devam edebilir. Bu, elektrikli araçla seyahatin mümkün ve pratik olduğunu kanıtlar. Örneğin, İstanbul’dan Ankara’ya giden bir elektrikli araç sürücüsü Bolu’da veya Düzce’deki tesislerde 30-40 dakikalık bir şarj molasıyla rahatça hedefine ulaşabilir. Bu sayede elektrikli araç sahipleri, uzun mesafeleri de kapsama cesareti bulur.

Konforlu mola deneyimi: Şarj süresi genellikle 20-40 dakika aralığında olduğu için, sürücüler bu esnada ihtiyaç molası verebilirler. Aracını şarja takan bir kullanıcı, o sırada dinlenme tesisinde yemek yiyebilir, kahve içebilir, tuvalet ihtiyacını giderebilir veya kısa bir yürüyüşle dinlenebilir. Yani şarj süresi boşa harcanan bir zaman olmaktan ziyade, zaten gerekli olan dinlenme etkinlikleriyle örtüşür. Bu da yolculuğun getirdiği yorgunluğun atılmasına katkı sağlar. 

Maliyet avantajı ve ekonomik fayda: Birçok elektrikli araç sahibi için, uzun yolda dahi elektrikle yol almanın maliyeti, fosil yakıtlara göre düşüktür. Örneğin 100 km’de ~18 kWh tüketen bir EV, şarj ücreti kWh başına 10 TL ise 100 km’yi ~180 TL’ye kat eder. Aynı segment bir dizel araç, 100 km’de ~8 litre yakıt yaksa ve mazot 25 TL ise 200 TL harcar. Yani şarj edip gitmek genelde biraz daha ekonomiktir. Bazı şarj ağları, abonelik indirimleriyle veya kampanyalarla kullanıcılara daha da uygun fiyat sunar. Uzun yolda da bu avantaj devam eder. Dolayısıyla sürücüler dinlenme tesisinde şarj ederek seyahat masraflarını görece düşük tutarlar. Ayrıca bazı lüks segment EV kullanıcıları, evde bedava güneş enerjisinden veya işyerinde ücretsiz şarjdan yararlanıp uzun yolun bir kısmını öyle katedip, sadece gerektiğinde ücretli şarja başvurabiliyor. Bu esneklik de tasarruf imkanı tanır.

Psikolojik rahatlık ve planlama kolaylığı: Elektrikli araç sahipleri, rotalarında şarj altyapısı olduğunu bildiğinde kendilerini güvende hissederler. Bu, elektrikli araca geçişte önemli bir motivasyon unsurudur. Dinlenme tesislerindeki şarjlar, genellikle navigasyon sistemlerine entegre bilgiler olduğundan, kullanıcı yolculuk öncesi planını yapabilir. Örneğin, Tesla sürücüleri araç ekranında Bolu’daki Supercharger’ın müsait olduğunu görüp orayı planına dahil eder. Bu şeffaf bilgi, yolculuğu stressiz hale getirir. Sürücü bilir ki “şu saatte mola vereceğim, şu kadar süre şarj edip şu seviyeye geleceğim, oradan varış noktasına rahat yeter.” Bu öngörülebilirlik EV sahiplerine büyük bir rahatlık sunar, ki bu da içten yanmalı araca kıyasla önemli bir konfordur (zira benzin istasyonları her yerde olsa da, EV sürücüsü planlama yaparak bekleme süresini optimize eder ve sürpriz yaşamaz).

Ek hizmetlerden yararlanma: Bazı şarj ağları, kullanıcılarına dinlenme tesislerinde ek ayrıcalıklar da sunuyor. Örneğin, belli operatörlerin üyelerine, anlaşmalı tesislerde kahve indirim kuponu, lounge erişimi veya benzeri küçük jestler olabiliyor. Henüz Türkiye’de çok yaygın olmasa da, yurt dışında bazı şarj noktalarında EV sürücüleri için ücretsiz Wi-Fi, bekleme alanı gibi imkanlar sağlanıyor. Bu trend zamanla ülkemize de gelebilir. Bu da elektrikli araç sahiplerine kendilerini özel hissettiren bir deneyim sunar.

Çevresel tatmin: Bir kısım kullanıcı için, seyahatini fosil yakıt tüketmeden gerçekleştirmek başlı başına bir tatmin kaynağıdır. Dinlenme tesisinde aracını güneş enerjisiyle şarj edildiğini bilmek (örneğin tesisin çatısında güneş panelleri görüp oradan üretildiğini bilmek) sürücüye manevi bir haz verebilir. Karbon ayak izini azaltarak yolculuk yapmak, çevre duyarlılığı yüksek EV sahiplerinin önemli motivasyonlarından biridir.

Tüm bu açılardan bakıldığında, dinlenme tesislerindeki şarj istasyonları elektrikli araç sahiplerine güvenli, ekonomik, konforlu ve çevre dostu bir yolculuk imkanı sağlar. Bu yüzden de elektrikli araç kullanıcı memnuniyetini önemli ölçüde artıran bir unsurdur. Yapılan anketlerde, EV sürücüleri sıkça “yeterli şarj altyapısının olması”nı memnuniyet kriteri olarak belirtmektedir ve Türkiye’de de bu altyapı geliştikçe kullanıcıların memnuniyetinin arttığı gözlenmektedir.

 

 

Dinlenme tesisleri için elektrikli araç şarj istasyonu kurulumunda kullanılan ekipmanlar nelerdir?

Bir elektrikli araç şarj istasyonunun kurulumu sırasında, hem elektrik altyapısı hem de şarj ünitesinin kendisi için çeşitli ekipman ve bileşenler kullanılır:

  • Şarj İstasyonu Ünitesi: Bu, asıl şarj cihazıdır ve içinde güç elektroniği bileşenleri barındırır. AC şarj istasyonu ünitelerinde bir veya birden fazla Type-2 priz veya entegre kablo bulunur, dahili ölçüm sayaçları ve kontrol devreleri vardır. DC hızlı şarj istasyonları ise büyük bir dönüştürücü (AC’den DC’ye çeviren) güç modülü içerir. Örneğin 50 kW’lık bir DC istasyonda tipik olarak birkaç adet yüksek güçlü IGBT modülü, doğrultucu devreler, DC çıkış filtreleri bulunur. Bu ünitelerde genelde 2 çeşit kablo sabittir: CCS (Combo) kablosu ve bazen CHAdeMO kablosu, uçlarında araç konnektörleri ile birlikte. İstasyonun ön panelinde kullanıcı arayüzü (dokunmatik ekran veya LED göstergeler), RFID kart okuyucu, acil durdurma butonu gibi parçalar yer alır.
  • Dağıtım Panosu ve Koruma Ekipmanları: Şarj istasyonunun elektrik bağlantısı, bir dağıtım panosu üzerinden yapılır. Bu panoda şarj devresi için uygun amper değerinde otomatik sigortalar (devre kesiciler) veya kontaktörler, artık akım koruma röleleri (kaçak akım koruması için) bulunur. Ayrıca gerilim dalgalanmalarına karşı aşırı gerilim koruyucular (surge arrester) da kullanılır. Bu pano, ya mevcut tesisin pano odasında yer ayrılarak şarj devrelerini barındırır ya da sahada cihazın yanına ek bir kabin olarak konur. Örneğin, 400V AC beslemeli 22 kW bir cihaz için 3 faz 40A sigortalar, 30 mA hassasiyetli Tip B kaçak akım rölesi tipik ekipmanlardır. Daha büyük DC istasyonlarda 125A, 250A gibi devre kesiciler, kontaktörler kullanılır.
  • Transformatör: Eğer dinlenme tesisinin mevcut trafosu yetersizse veya OG’den bağımsız bir hat çekildiyse, ek bir trafo kurulabilir. Bu, 34.5 kV/0.4 kV veya 6.3 kV/0.4 kV gibi tipik dağıtım trafosudur ve şarj istasyonlarına özel değildir aslında, genel elektrik altyapısının parçasıdır. Ancak ekipman listesinde önemli bir yer tutar çünkü maliyeti yüksektir ve yer kaplar. Örneğin 1000 kVA trafo, birden fazla hızlı şarj cihazını beslemek için kullanılabilir.
  • Kablolar ve Bağlantı Donanımı: İstasyon ile besleme noktası arasına uygun kesitte güç kabloları döşenir. Bu kablolar genellikle bakır iletkenli, XLPE izoleli yeraltı kablolarıdır. Mesafeye ve yüke göre 3x50mm², 3x150mm² gibi kesitler seçilebilir. Topraklama tesisatı için de bakır baralar veya şeritler kullanılır. Kablo başlıkları, pabuçlar, sigorta bıçakları gibi bağlantı elemanları da bu kapsamda. Montaj için kablo kanalları, borular (koruge boru gibi) ve menhol/şöbet yerleri de inşaat ekipmanı olarak sayılabilir.
  • Topraklama ve Koruma Malzemeleri: Şarj istasyonlarının güvenliği için iyi bir topraklama şarttır. Bu nedenle bakır topraklama kazıkları (elektrotlar), topraklama şeritleri, topraklama ölçüm ekipmanları kullanılır. Cihazın metal gövdesi, yakındaki topraklama noktasına bu bakır iletkenlerle bağlanır. Yıldırımdan korunma için yakında bir paratoner sistemi varsa ona da entegrasyon yapılır.
  • İletişim ve Yazılım Bileşenleri: Modern şarj istasyonları, operatör merkezine bağlı çalıştığından haberleşme ekipmanları bulunur. Genelde içinde bir endüstriyel modem (SIM kartlı 4G modem) veya Ethernet bağlantısı, bazen Wi-Fi modülü yer alır. Bunlar cihazın operatör ağına bağlanmasını sağlar. Ayrıca bazı istasyonlarda araçlarla iletişim için OCPP protokolünü çalıştıran gömülü kontrol kartları vardır. Bu yazılım/donanım bileşeni, şarj işlemini yönetir ve merkeze veri gönderir.
  • Fiziksel Muhafaza Ekipmanları: İstasyonun kurulacağı alanda cihazları korumak için bariyer dubalar konur (araçların çarpmasını engellemek için). Montaj cıvataları, ankrajlar, beton kaide malzemesi vs. inşaatsal ekipmanlar da vardır. Üniteyi zemine sabitlemek için çelik dübeller ve bağlantı plakaları kullanılır. Eğer canopy (sundurma) yapıldıysa onun çelik konstrüksiyon malzemeleri, aydınlatma armatürleri de listeye girer.
  • Ölçüm ve Faturalama Cihazları: Her bir şarj ünitesinde MID sertifikalı bir enerji sayacı bulunur (kullanıcıya fatura edilecek enerjiyi ölçen). Bu sayaç genellikle ünitenin içinde entegredir. Ayrıca dağıtım şirketi de tesise bir ana sayaç koyar (abone bazlı ölçüm). Bu sayede çift katmanlı bir ölçüm yapılır. Ölçümlerin doğruluğu ve kalibrasyonu önemli olduğu için, bu sayaçlar yüksek hassasiyetlidir.

Bu ekipmanlar bir araya gelerek işleyen bir şarj istasyonu sistemini oluşturur. Örneğin bir dinlenme tesisine 2 adet 150 kW DC ve 2 adet 22 kW AC kurulacaksa, kuruluma giden kablo, OG bağlantı ise trafo, AG pano, her cihaz için sigorta/röle, cihazlar, kablolar, konnektörler, topraklama vs. hepsi tedarik edilip montajlanır. Montaj sonunda test için ölçüm cihazları (multimetreler, termal kameralar, iletişim test cihazları) kullanılır ki bunlar geçici ekipman olsa da devreye almada kritiktir.

Özetle, transformatörden kabloya, şarj ünitesinden yazılım modülüne kadar çok çeşitli ekipman kurulumu yapılır. Bu bileşenlerin her biri, şarj istasyonunun güvenli ve verimli çalışması için vazgeçilmezdir. Kurulum aşamasında doğru tip ve kapasitede ekipman seçimi, projenin başarısını doğrudan etkiler.

 

Kaynakça:

  • Avrupa Çevre Ajansı (EEA), “Electric Vehicles Lifecycle CO2 Emissions Report” (2022) – EV vs ICE karşılaştırması.
  • T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı (2017-2023) – Ulaşım sektörü ve elektrikli araçlar bölümü.
  • Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Kararları (Ocak 2025) – İptal edilen Şarj Ağı İşletmeci Lisansları listesi
  • 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu – Ek Madde 5 ve Madde 16 (Lisans ihlalleri yaptırımları)
  • EPDK, “Elektrikli Araç Şarj Hizmeti Piyasası Denetim Duyurusu” (2024) – İdari yaptırım usullerine ilişkin bilgilendirme.
  • EPDK Şarj Hizmeti Yönetmeliği, Madde 6(4) – Taban/Tavan fiyat tespiti yetkisi

 

Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu

Hastaneler İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Otel İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Site İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Kafeler İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Villa İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Avm İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Restoran İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Üniversiteler İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Otopark İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Ev İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Müstakil Ev İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Ofis İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Akaryakıt İstasyonları İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Plazalar İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Rezidanslar İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Taksi Durakları İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Dinlenme Tesisleri İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu
Apartman İçin Elektrikli Araç Şarj İstasyonu Kurulumu

EÇE Enerji, 2018 yılında, Türkiye sanayisinin öncülerinden EGE ÇELİK’ in güvencesiyle kuruldu. İlk adımda İzmir Aliağa’da bulunan EGE ÇELİK tesislerine elektrik tedariki sağlarken kısa sürede enerji tedarik sektöründe güvenilir, istikrarlı ve sürdürülebilir hizmet sunan bir marka haline geldi.

Bugün, 81 ilde bulunan müşterilerine elektrik tedarik eden EÇE Enerji, GES yatırımları, yeşil enerji tedariki, araç şarj istasyonu hizmetleri ile müşterilerine enerjinin birçok alanında destek veren bir iş ortağı konumundadır. Enerji sektöründe şeffaflık, kalite ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle hareket eden EÇE Enerji; teknolojiyi ve yenilikçiliği merkeze alan anlayışıyla geleceğin ihtiyaçlarına bugünden cevap vermektedir.

Diğer Bloglar
EÇE Enerji ile güvenilir ve sürdürülebilir
elektrik tedarikine başlayın.