Kaçak Kullanım Bedeli
Kaçak kullanım bedeli nedir?
Kaçak kullanım bedeli, elektrik enerjisinin yasal olmayan yollarla tüketilmesi sonucu oluşan maliyetin adil dağıtılması için faturalara yansıtılan bir ücrettir . Elektrik şebekesinden kaçak (yani yetkisiz veya ölçümsüz) alınan enerji, dağıtım şirketlerine finansal kayıp doğurur. Bu kayıptan doğan masraf, kayıp-kaçak bedeli adı altında tüm abonelere paylaştırılır. Yani kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan maliyet, dürüst kullanıcılara da yansıtılmaktadır .
Kaçak kullanım bedeli, faturada yer alan yasal bir kalem olup Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirlenen düzenlemelere dayanır. 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle çerçevesi çizilen bu uygulama, elektrik sistemindeki kayıpları azaltmak ve herkesin eşit şartlarda elektrik hizmeti almasını sağlamak amacı taşır. Böylece, sisteme kaçak müdahalelerin caydırılması ve oluşan zararların telafisi hedeflenir . Kısaca, kaçak kullanım bedeli; kaçak elektrik kullanımının yol açtığı zararı dengelemek ve diğer abonelere adil dağıtım yapmak üzere faturalara eklenen bir tutardır.
Kaçak kullanım bedeli neden alınır?
Kaçak kullanım bedelinin alınmasının temel nedeni, elektrik şebekesindeki kayıp ve kaçakları telafi etmektir. Elektrik hatlarında meydana gelen teknik kayıplar veya bazı abonelerin elektriği yasa dışı yollarla tüketmesi, dağıtım şirketlerine maddi zarar verir. Bu zararın giderilmesi ve şebekenin sürdürülebilir işletimi için oluşan maliyet, tüm kullanıcıların faturalarına pay edilerek karşılanır . Böylelikle, kaçak elektrik kullanımının mali yükü tek bir kurum veya bölgeye değil, ülke geneline yayılarak her abonenin küçük bir kısmına yansıtılır.
Kaçak kullanım bedelinin alınmasının bir diğer nedeni de caydırıcılıktır. Yüksek cezai bedeller, yasa dışı elektrik kullananları vazgeçirmeyi amaçlar. Hem bireysel kaçak kullanıcılara özel yüksek faturalar çıkarılarak (ceza niteliğinde) hem de dürüst abonelerin faturalarına küçük paylar eklenerek, tüm kullanıcıların düzenli ve yasal kullanıma teşvik edilmesi hedeflenir . EPDK, kayıp-kaçak oranlarını azaltmak ve şebekeyi korumak amacıyla bu uygulamayı destekler. Özetle, kaçak kullanım bedeli; şebeke kayıplarını finanse etmek, haksız kullanımın maddi etkilerini telafi etmek ve kaçak kullanımı önlemek için alınmaktadır.
Kaçak kullanım bedeli hangi durumlarda uygulanır?
Kaçak kullanım bedeli, bir abonenin elektrik kullanımında herhangi bir usulsüzlük veya yasa dışı durum tespit edildiğinde faturaya eklenir . Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre kaçak veya usulsüz kullanım sayılan başlıca durumlar şunlardır:
- Sayaçlara Müdahale: Elektrik sayacına müdahale edilerek ölçümün doğru yapılmasının engellenmesi (ör. sayacı yavaşlatma, durdurma veya mühürleri sökme). Böyle bir tespit yapılırsa, kaçak kullanım bedeli faturaya yansıtılır .
- Yetkisiz Bağlantı: Dağıtım hattına şirket izni olmadan kaçak hat çekilmesi veya direkt bağlanma durumları. Abonelik olmaksızın veya sayaçsız elektrik çekmek de bu kapsamdadır. Bu durumda da kaçak kullanım cezası uygulanır .
- Kayıt Dışı Tüketim: Abonenin mevcut sayacı devre dışı bırakarak veya ölçüm dışı bırakarak elektrik tüketmesi. Örneğin, sayacın devreye girmeyeceği şekilde iç tesisattan by-pass yapılması ya da kesilmiş elektriği izinsiz tekrar bağlamak suretiyle kullanım. Bu gibi durumlar tespit edilirse ilgili döneme ait tüketim için kaçak kullanım bedeli faturalandırılır .
Yukarıdaki durumlar, elektrik dağıtım şirketlerince kaçak elektrik kullanımı olarak kabul edilir. Tespit halinde, dağıtım görevlileri tutanak düzenleyerek kaçak kullanım miktarını hesaplar ve buna karşılık gelen bedeli aboneden talep ederler. Ayrıca, benzer uygulamalar su ve doğalgaz için de geçerli olabilir (ilgili kurumların mevzuatına göre). Özetle, elektrik faturasında kaçak kullanım bedeli kalemi; sayaçla oynama, izinsiz hat çekme veya kayıt dışı tüketim gibi her türlü yasa dışı kullanım saptandığında devreye girer ve ilgili aboneye ceza niteliğinde yansıtılır.
Kaçak kullanım bedelini kimler öder?
Kaçak kullanım bedeli, doğrudan kaçak elektrik kullandığı tespit edilen aboneye fatura edilir. Yani elektrik sayacında usulsüzlük yapan, izinsiz bağlantı çeken veya sözleşmesiz elektrik tüketen kişi, yakalandığında bu bedeli ödemekle yükümlüdür. Kaçak kullanımın meydana geldiği tesisatın resmî abonesi kim ise, hukuken borçlu o kabul edilir. Örneğin, bir kiracı kendi üzerine abonelik almadan ev sahibinin tesisatından elektrik çekiyorsa ve kaçak kullanım saptanırsa, abonelik kimin adınaysa ceza faturası ona düzenlenir . Genellikle sayaç kime kayıtlıysa, dağıtım şirketi bedeli ondan tahsil eder.
Bunun yanı sıra, dolaylı olarak tüm aboneler de kaçak kullanım bedelini öderler. Nasıl ki dağıtım şirketi kaçak kullanım kaynaklı kayıpları tüm müşterilere dağıtıyorsa (kayıp-kaçak bedeli şeklinde), aslında her dürüst abone faturasının bir kısmıyla bu maliyeti paylaşır. Özellikle 2016’da yapılan yasal düzenleme ile kayıp-kaçak bedelinin tüm abonelerden alınması hukuki zemine kavuşmuştur . Sonuç olarak: doğrudan ödeme yükümlüsü, kaçak elektriği kullanan (ya da abonesi olan) kişidir; dolaylı ödeme ise kaçak kullanımın yol açtığı giderlerin herkesin faturasına yayılması şeklinde tüm abonelerce yapılır. Bu sistem, kaçak kullanımdan doğan zararın paylaşılmasını ve şebekenin finansal dengesinin korunmasını sağlar.
Kaçak kullanım bedeli ne kadardır?
Kaçak kullanım bedelinin sabit bir tutarı yoktur; bu bedel, yakalanan kaçak kullanımın miktarına ve süresine göre hesaplanır. Yani “kaçak kullanım bedeli ne kadar?” sorusunun tek bir cevabı yoktur. Ancak genel bir fikir vermek gerekirse, kaçak elektrik cezası normal fatura tutarının yaklaşık 1,5–2 katı kadar olabilir . Örneğin, bir abonenin kaçak kullandığı dönem için normalde ödeyeceği tutar 1000 TL ise, ceza sonrası bu tutar 1500–2000 TL’ye çıkabilmektedir . EPDK mevzuatı, ilk kez kaçak yakalananlar için 1,5 kat, tekrarında 2 kat ceza katsayısı uygulamaktadır . Dolayısıyla kaçak kullanım bedelinin miktarı, normal tüketim bedelinin belli katsayılarla çarpılmasıyla belirlenir (ayrıntıları bir sonraki soruda ele alınmıştır).
Öte yandan, elektrik faturalarında daha önce “kayıp-kaçak bedeli” adıyla görünen kalem, toplam faturanın yaklaşık %10-15’i düzeyinde olabiliyordu . Bu oran bölgedeki kaçak elektrik oranına göre değişmekteydi. 2013’ten itibaren faturada ayrı gösterilmese de halen enerji birim fiyatlarının içinde bu maliyet bulunmaktadır . Yani tüm aboneler, farkında olmadan kullandıkları elektriğin bir kısmı kadar kaçak kullanımın maliyetini ödemeye devam etmektedir. Sonuç olarak, kaçak kullanım bedelinin kesin tutarı vakaya ve tüketime bağlıdır; ancak ciddi bir yük getirebileceği için caydırıcı etkisi bulunmaktadır.
Kaçak kullanım bedeli nasıl hesaplanır?
Kaçak kullanım bedelinin hesaplanması, EPDK’nın belirlediği kriterlere göre yapılır ve birkaç ana faktöre dayanır:
- Tespit Edilen Kaçak Kullanım Süresi: Kaçak tüketimin ne kadar zaman devam ettiği önemlidir. Mevzuata göre, geriye dönük en fazla 180 güne kadar (yaklaşık 6 ay) kaçak kullanım hesaplaması yapılabilir . Yani dağıtım şirketi, tutanak tarihinden geriye doğru en çok 180 günlük bir dönemin kaçak tüketimini faturaya yansıtabilir. (Bazı durumlarda, eğer düzenli sayaç okuma yapılmışsa süre daha kısa – örneğin 90 gün – alınabilir, ancak en yüksek sınır 180 gündür.)
- Kaçak Tüketilen Elektrik Miktarı: İlgili dönemde ölçülememiş veya kayıt dışı kalan enerji miktarı (kWh) belirlenir . Bu, ya sayaç üzerindeki anormalliklerden hareketle ya da tutanakta belirtilen cihazların güç ve kullanım sürelerine göre tahmini olarak hesaplanır. Örneğin, mühürlenmiş bir sayacın 3 ay boyunca devre dışı bırakıldığı tespit edilirse, o 3 ay içinde harcanmış olabilecek enerji miktarı (önceki tüketim ortalamalarına veya bağlı cihazlara bakılarak) hesaplanacaktır.
- Uygulanan Elektrik Tarifesi: Kaçak kullanımın gerçekleştiği dönemdeki resmi kilovat-saat (kWh) birim fiyatı esas alınır . Abonenin ait olduğu tarife grubu (mesken, ticarethane vb.) ve o dönemdeki enerji bedeli bu hesaplamaya baz teşkil eder. Örneğin, 2025 yılında mesken aboneleri için kWh birim fiyatı X TL ise, kaçak kullanılan kWh miktarı X TL ile çarpılır.
- Ceza Katsayısı: Mevzuat gereği kaçak elektriğe normal tarifenin belirli katları uygulanarak ceza hesaplanır . Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), ilk defa kaçak elektrik kullanan için 1,5 kat tarifeyi, tekrarı halinde 2 kat tarifeyi uygulatmaktadır . Yani hesaplanan enerji tutarı, ilk seferde 1,5 ile, ikinci seferde 2 ile çarpılarak faturalandırılır. Bu katsayılar, kaçak kullanımın caydırıcılığını artırmak amacıyla belirlenmiştir.
- Vergi ve Fonlar: Kaçak kullanım bedeline, tıpkı normal faturada olduğu gibi KDV ve diğer vergiler de eklenir. Ancak güç bedeli veya reaktif enerji bedeli gibi kalemler genellikle eklenmez . Yani ceza sadece enerji tutarı üzerinden katlamalı hesaplanır, farklı hizmet bedelleri alınmaz.
Bu şekilde hesaplanan kaçak kullanım bedeli, ilgili aboneye ayrı bir fatura veya ihbarname ile bildirilir. Özetle, kaçak kullanım süresi, miktarı, tarife birim fiyatı ve ceza katsayısı çarpan olarak kullanılıp vergiler eklenerek ceza tutarı oluşturulur. Örneğin; 1000 kWh kaçak kullanım 3 ayda tespit edildiyse, birim fiyat 1 TL ve katsayı 1,5 ise: 1000 × 1 TL × 1,5 = 1500 TL (vergiler hariç) kaçak kullanım bedeli hesaplanacaktır.
Kaçak kullanım bedeli geriye dönük ne kadar süreyle hesaplanır?
Kaçak kullanım bedeli geriye dönük en fazla 180 gün (yaklaşık 6 ay) için hesaplanabilir. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde, kaçak veya usulsüz tüketim tespitinde, dağıtım şirketinin geriye dönük uygulayabileceği dönem sınırlanmıştır. Bu süre, kural olarak 90 gün ile 180 gün arasında değişmektedir. Uygulamada:
- Eğer abonenin düzenli sayaç okuması yoksa veya abonelik dışı (kaçak) bir bağlantı söz konusuysa, şirket genellikle 180 günlük tüketimi dikkate alarak hesaplama yapar . Bu, yarım yıla kadar olan bir süreyi kapsar.
- Diğer yandan, abone mevcut ancak usulsüz kullanım iddiası varsa (örneğin mühür fekki veya borçtan dolayı kesilen elektriğin izinsiz açılması gibi durumlar), bazı yorumlara göre 90 gün geriye dönük hesaplama yapılması esas alınabilir . Özellikle sayaç okuma kayıtları mevcutsa, kaçak kullanım başlangıcı daha yakın bir tarihe indirgenebilir.
Yargı kararlarında da bu süre sınırlaması vurgulanmıştır. Örneğin, bir davada bilirkişi ilk etapta 90 günlük kaçak tüketim üzerinden hesaplama yaparken, mahkeme bu yöntemi mevzuata aykırı bularak düzeltilmesini istemiştir . Sonuçta, EPDK yönetmelikleri dağıtım şirketlerine sonsuz geçmişe dönük fatura kesme yetkisi vermez; makul bir dönemle sınırlandırır. 2013 öncesi eski yönetmelikte 12 ay olarak uygulanan süre, günümüzde en fazla 6 ayla sınırlandırılmıştır.
Dolayısıyla bir abone, yıllarca kaçak elektrik kullanmış olsa bile, yakalandığında en çok son 6 aylık tüketiminin faturalaştırılması söz konusu olur. Bu kural, tüketiciyi aşırı eski borç yüklerinden korumaya yöneliktir. Ancak tekrarlanan kaçak kullanım tespitlerinde her seferinde geriye dönük dönem ayrı değerlendirileceğinden, birden fazla ceza faturası da söz konusu olabilir. Özetle, kaçak kullanım bedeli geriye dönük hesaplamada 6 ay kuralı genel bir üst sınır olarak uygulanmaktadır .
Kaçak kullanım bedeli ceza katsayısı nedir?
Kaçak kullanım bedelinin hesaplanmasında uygulanan ceza katsayısı, kaçak elektrik tüketimine caydırıcı bir çarpan eklemek amacıyla belirlenmiş orandır. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) mevzuatına göre, ilk defa kaçak elektrik kullanan bir aboneye normal tarifenin 1.5 katı üzerinden fatura çıkarılırken, tekrar kaçak kullanım yapan (mükerrer yakalanan) aboneye 2 katı üzerinden ceza uygulanır . Bu katsayılara halk arasında “ceza çarpanı” da denilmektedir.
Örneğin, bir abonede ilk kez kaçak elektrik tespit edilmiş ve normal koşullarda ödemesi gereken tutar 400 TL ise, ceza katsayısı 1.5 uygulanarak fatura 600 TL olarak düzenlenir. Aynı abone benzer bir fiili ikinci kez yapar ve yine 400 TL’lik enerji çaldığı saptanırsa, bu kez 2 kat çarpanla 800 TL ceza ödeyecektir. Bu katsayılar, her yeni tespitte artmaz; EPDK yönetmelikleri şu an için maksimum 2 kat olarak sınır koymuştur (ilk sefer 1.5, sonraki her sefer 2 kat).
Doğalgaz sektöründe de benzer bir uygulama bulunmaktadır; örneğin, bazı doğalgaz dağıtım sözleşmelerinde ilk kaçak kullanımda 1 kat, tekrarı halinde 2 kat ceza öngörülür ve hatta iki yıl içinde tekrar eden her olayda katsayı bir öncekinin iki katı olacak şekilde ilerleyebilir . Elektrikte ise standart olarak 1.5x ve 2x uygulanmaktadır.
Ceza katsayısının yasal dayanağı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve EPDK kurul kararlarıdır. Amaç, kaçak kullanımın ekonomik avantajını ortadan kaldırmak ve zararına da yol açacak bir sonuç yaratmaktır. Bu sayede aboneler, “yakalanmazsam kâr ederim” düşüncesine kapılmadan, kaçak kullanımın her hâlükârda pahalıya mal olacağını bilirler.

Kaçak kullanım bedeli ceza katsayısı nedir?
Kaçak kullanım bedelini kim belirler ve tahsil eder?
Kaçak kullanım bedelinin esaslarını belirleyen kurum Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’dur. EPDK, elektrik piyasasında tüketici hizmetlerine ilişkin yönetmelik ve tebliğlerle kaçak elektrik kullanımının tanımını, tespit ve faturalandırma yöntemlerini ayrıntılı şekilde düzenler . Örneğin, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. maddesi, hangi hallerin kaçak elektrik tüketimi sayıldığını tanımlar; 46-47. maddeler ise kaçak kullanım tespitinde izlenecek yolları ve itiraz süreçlerini belirler . Ceza katsayıları, geriye dönük süre sınırı, bildirim usulleri gibi tüm kurallar bu düzenleyici çerçevede karara bağlanır.
Bu bedelin tahsilatını gerçekleştiren ise elektrik dağıtım şirketleridir. Her bölgedeki lisanslı dağıtım şirketi, kendi sorumluluk alanında kaçak kullanım denetimleri yapar. Bir ihbar üzerine veya rutin kontrolde kaçak tespit edilince, şirket görevlileri tutanak düzenler ve kaçak kullanım faturası çıkarır. Aboneye gönderilen bu ödeme bildirimini, yine dağıtım şirketi tahsil eder. Tahsil edilen tutarın bir kısmı vergi/fon olarak devlete aktarılırken, kalan kısmı dağıtım şirketinin kaybını karşılamaya gider.
Kısaca özetlemek gerekirse: kuralları koyan EPDK, uygulayan ve tahsil eden ise dağıtım şirketidir. Bu denklemin yasal altyapısı, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili yönetmeliklerle sağlanmıştır. Ayrıca, EPDK her yıl kayıp-kaçak hedef oranları belirleyerek dağıtım şirketlerinin performansını denetler; şirketler bu hedeflerin üzerinde kayba uğrarlarsa mali cezalarla da karşılaşabilirler. Sonuçta, kaçak kullanım bedelinin miktarı ve uygulaması ulusal düzeyde EPDK tarafından belirlenirken, pratikte yerelde faturayı kesen ve parayı tahsil eden dağıtım şirketi olmaktadır .
Kaçak kullanım bedelinin yasal dayanağı nedir?
Kaçak kullanım bedelinin yasal dayanağı, Türkiye’de Elektrik Piyasası Kanunu (6446 sayılı Kanun) ve bu kanuna istinaden çıkarılan EPDK düzenlemeleridir. Özellikle Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği, kaçak ve usulsüz elektrik kullanımının tanımını ve cezai faturalandırma esaslarını detaylı biçimde belirler. Bu yönetmelik 30 Mayıs 2018 tarihli ve 30436 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir . Yönetmeliğin 42. maddesi kaçak tüketimi tanımlarken, 46-47. maddeleri kaçak tespiti durumunda yapılacak işlemler ve itiraz haklarını düzenler .
Ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 163. maddesi, abonelik esasına göre sunulan elektriğin bedelini ödemeden faydalanmayı suç olarak tanımlar. Bu madde “karşılıksız yararlanma” suçu kapsamında, kaçak elektrik kullanımını 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir bir fiil olarak düzenlemektedir. Dolayısıyla kaçak elektrik kullanımı hem idari/fikri açıdan bir bedel (fatura) doğurur hem de ceza hukuku bakımından suç teşkil eder.
2016 yılında yapılan bir yasal düzenleme ile (6719 sayılı Kanun’un 21. maddesi) Elektrik Piyasası Kanunu’na değişiklik eklenmiş ve kayıp-kaçak bedelinin tüketicilerden tahsil edilmesinin yasal zemini güçlendirilmiştir . Bu değişiklikten önce Yargıtay, kanunda açık dayanak olmadığı gerekçesiyle kayıp-kaçak bedelinin alınmasını hukuka aykırı bulmaktaydı . 17 Haziran 2016 tarihli kanun değişikliğiyle ise “dağıtım şirketlerinin kayıp-kaçak dahil bazı maliyetleri tarifelere yansıtabileceği” açıkça hükme bağlandı . Böylece, kaçak kullanım bedeli ve kayıp-kaçak uygulaması tartışmasız şekilde kanuni dayanağa kavuşmuştur.
Sonuç olarak, kaçak kullanım bedeli; kanun (6446 sayılı EPK) ve yönetmelik (Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği) hükümlerine dayanan, yasal bir uygulamadır. İdari olarak EPDK’nın kararları ve tarife düzenlemeleri ile her yıl detayları belirlenir; cezai olarak da TCK kapsamında koruma altındadır. Bu sayede hem idari yaptırım hem adli yaptırım boyutu bulunan bir mekanizma olarak yürürlüktedir.
Kaçak kullanım bedeli konusunda yargı kararları nelerdir?
Kaçak kullanım bedeli yıllar içinde çeşitli yargı kararlarına konu olmuştur. Özellikle kayıp-kaçak bedelinin yansıtılması hususu, 2010’lu yıllarda binlerce tüketici davasına yol açmıştır. Bu süreçte yargının farklı kademelerinden değişik kararlar çıkmıştır:
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (2014): 2014’te Yargıtay HGK, elektrik faturalarına kayıp-kaçak bedeli eklenmesini o dönemin mevzuatına göre hukuka aykırı buldu . Kurul, dürüst abonelerden kaçak kullanım maliyetinin alınmasının adalet duygusuyla bağdaşmadığına hükmetti . Bu karar emsal niteliğinde olup tüketici lehine birçok kararın önünü açtı.
- Meclis Yasa Değişikliği (2016): 17 Haziran 2016’da Elektrik Piyasası Kanunu’nda değişiklik yapılarak, dağıtım şirketlerinin kayıp, kaçak vb. bedelleri tarifeye yansıtmasının yasal dayanağı oluşturuldu . Bu değişiklik geçmişe dönük uygulanacak şekilde düzenlendi .
- Anayasa Mahkemesi (2016): Tüketici hakem heyetlerinin iade kararları ve yargıdaki belirsizlik üzerine, 2016’da Anayasa Mahkemesi de devreye girdi. AYM, yapılan yasal düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı olmadığına hükmederek kayıp-kaçak bedelinin abonelerden alınmasının Anayasa’ya uygun olduğuna karar verdi . Böylece mevzuatın anayasallığı kesinleşti.
- Yargıtay 3. Hukuk Dairesi (2020): Yargıtay, yeni yasa sonrası gelen dosyalarda, 2016’daki kanun değişikliği ile uygulamanın hukuka uygun hale geldiğini vurgulamıştır . 2020’de çıkan bir kararda, geçmişte hakem heyetince vatandaşa iadesine karar verilen kayıp-kaçak tutarının, yasa değişikliği sebebiyle iade edilemeyeceğine hükmedilmiştir . Yani Yargıtay, 2016 sonrası dönemde tüketicilerin iade taleplerini reddeden bir içtihat oluşturmuştur.
- Emsal Mahkeme Kararları: Kaçak elektrik cezasına itiraz davalarında çeşitli ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye (istinaf) mahkemelerinden de kararlar çıkmıştır. Kimi davalarda bilirkişi hesap hataları veya usul eksikleri nedeniyle kaçak fatura tutarları iptal edilmiş, borçtan kurtulma kararları verilmiştir . Örneğin, 2017 tarihli bir Yargıtay 3. Daire kararında, bir aboneden 25 bin TL üzerindeki kaçak fatura borcunun önemli kısmının haksız olduğu tespit edilip iptal edilmiştir . Ancak bunlar daha çok olay bazında (hesaplamanın hatalı olması, aboneliğin başkasına ait olması vs.) verilen kararlardır.
Özetle, yargı süreci başta tüketici lehineyken, 2016’daki yasa değişikliğiyle denge şirketler lehine dönmüştür. Güncel durumda, yasal dayanak sağlam olduğundan mahkemeler genel olarak kaçak bedelinin iadesi taleplerini reddetmektedir. Ancak hesaplamaya veya prosedüre dair hatalar varsa, bireysel davalarda tüketici lehine düzeltmeler yapılabilmektedir . Tüketici Hakem Heyetleri de bu konuda kanun değişikliğinden önce iade kararları vermişken, artık ancak usule aykırılık varsa tüketici lehine karar verebilmektedir.
Kaçak kullanım bedeli haricinde hangi cezalar uygulanır?
Kaçak elektrik kullanımı, faturalandırılan bedelin dışında da çeşitli yaptırımlara konu olabilir. Bunları iki ana başlıkta incelemek mümkün: idari yaptırımlar ve cezai yaptırımlar.
- İdari Yaptırımlar (Para Cezaları ve Kesinti): Kaçak kullanım tespit edildiğinde dağıtım şirketi yalnızca kaçak kullanım bedelini tahsil etmekle kalmaz, aynı zamanda aboneliğe ilişkin bazı idari önlemler alır. Örneğin, elektrik kesintisi bunların başında gelir – kaçak elektrik kullanan abonenin elektriği derhal kesilir ve ceza bedelini ödeyene kadar yeniden bağlanmaz (istisna: itiraz sürecinde teminat yatırılması durumunda bağlanabilir) . Ayrıca, bazı durumlarda dağıtım şirketleri kaçak kullanıma karşı güvence bedelini artırma yoluna gidebilir. Kaçak yakalanan aboneden daha yüksek teminat tutarı talep edilerek ileride benzer fiili tekrarlamaması için finansal bir caydırıcılık konur. Bunun yanı sıra, abone hakkında tutanak düzenlenmesi ve bu tutanağın EPDK’ya raporlanması da idari bir süreçtir. EPDK gerekli görürse ilgili şirket veya bölge için denetim yapabilir.
- Cezai Yaptırımlar (Adli Süreç ve Hapis): Kaçak elektrik kullanımı Türk Ceza Kanunu’na göre suç teşkil eder. TCK 163. madde “abonelik olmaksızın veya sayaca müdahale ile bedel ödemeden enerji kullanımı”nı karşılıksız yararlanma suçu olarak tanımlar. Bu suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve adli para cezası olabilir. Dolayısıyla dağıtım şirketi, özellikle büyük çaplı ya da tekrarlanan kaçak kullanım durumlarında, savcılığa suç duyurusunda bulunabilir. Savcılık iddianame hazırlayıp dava açarsa, ilgili kişi ceza mahkemesinde yargılanır. Mahkeme, fiilin ağırlığına göre hapis cezası verebilir; bazen hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) veya para cezasına çevirme gibi sonuçlar da söz konusu olabilir.
Ek olarak, sivil hukuk yaptırımları da gündeme gelebilir: Eğer kaçak kullanımdan ötürü dağıtım şirketi dışında üçüncü kişilere bir zarar verildiyse (örneğin trafoda hasar, yangın vs.), bu zararlar için de tazminat davaları açılabilir.
Özetle, kaçak kullanım bedeli ödemek, işin sadece idari boyutudur. Bunun haricinde, elektriğin kesilmesi, daha yüksek güvence bedeli istenmesi gibi idari; adli soruşturma ve olası hapis cezası gibi cezai boyutları da mevcuttur. Bu nedenle kaçak elektrik kullanmak, sadece fatura ile kurtulunacak bir durum olmayıp, sabıka kaydına dahi işleyebilecek ciddi sonuçlar doğurabilir.
Kaçak kullanım bedeli idari para cezası sayılır mı?
Kaçak kullanım bedelini, klasik anlamda bir idari para cezası ile karıştırmamak gerekir. Şekil olarak bakıldığında, kaçak kullanım sonrasında aboneye bir para ödeme yükümlülüğü doğduğu için cezai bir yaptırım gibi görünür. Ancak hukuki niteliği itibariyle, kaçak kullanım bedeli bir fatura bedeli/ücret tahakkukudur, idari para cezası değil.
İdari para cezaları, genellikle devletin idari kurumları tarafından kanunlara aykırılık halinde kesilen, belirli bir formata sahip cezalardır (örneğin, trafik cezası, kaçakçılık cezası vs.). Kaçak elektrik durumundaki bedel ise EPDK’nın belirlediği tarife ve katsayılarla dağıtım şirketi tarafından hesaplanıp faturalandırılan bir tutardır. Bu bedel, aboneden sözleşmesel ve tarifesel yükümlülük kapsamında tahsil edilir. Yani, dağıtım şirketiyle yapmış olduğunuz perakende satış sözleşmesine aykırı davranmanız nedeniyle, sözleşme hükümlerine ve piyasayı düzenleyen mevzuata göre bir ek fatura çıkarılmış olur.
Bunun önemi şudur: Kaçak kullanım bedelini ödemek, adınıza sabıka kaydı oluşturmaz ve doğrudan bir “ceza” hükmü doğurmaz . Bu bir idari para cezası olmadığı için, itiraz süreci de farklıdır; trafik cezasında olduğu gibi Sulh Ceza Hakimliğine değil, önce dağıtım şirketine sonra tüketici hakem heyeti/mahkemesine başvurulur. Eğer konu ceza davasına (TCK 163 kapsamında) giderse, o ayrı bir adli süreçtir. Bu nedenle, kaçak kullanım bedelini ödeyen kişinin adli siciline bir kayıt işlemez, çünkü bu ödeme idari bir yaptırım olarak değerlendirilmiyor, sözleşmeye dayalı bir borcun ifası sayılıyor .
Ancak, dağıtım şirketinin kestiği bu faturayı ödememek ve itiraz etmemek durumunda şirket icra takibi başlatır. İcra takibi sonucunda borç ödenirse yine sicile işlenmez; fakat borç ödenmeyip de ceza davasına konu olursa ve mahkeme hapis cezası verirse, o zaman sabıka kaydına girer. Özetle, kaçak kullanım bedeli ödemesi bir idari para cezası değil, sözleşmesel borcun zorla tahsilidir. Bu yüzden idari para cezalarına özgü usullere tabi olmayıp, tüketici alacağı niteliğinde değerlendirilir.
Kaçak kullanım bedeli kalktı mı?
Hayır, kaçak kullanım bedeli tamamen kalkmış bir uygulama değildir. Kamuoyunda zaman zaman “kayıp-kaçak bedeli kalktı” şeklinde haberler veya yanlış anlamalar olmuştur; ancak gerçekte yapılan, bu bedelin faturalardaki gösterim şeklinin değiştirilmesidir. Özellikle 2013 yılı öncesinde elektrik faturalarında “Kayıp/Kaçak Bedeli” adıyla ayrı bir kalem yer alıyordu ve tüketiciler ödedikleri tutarı net görebiliyordu. Gelen tepkiler üzerine Ocak 2013’ten itibaren dağıtım şirketleri bu kalemi faturadan kaldırdı, ancak bedeli tarifeye dahil ederek tüketicilerden tahsil etmeye devam etti . Yani tüketici o ücreti ödemeyi bırakmadı, sadece faturada ayrı bir satır olarak görmemeye başladı.
2014 yılında Yargıtay’ın bu bedelin hukuka aykırı olduğuna dair kararıyla (o zamanki yasaya göre) iade davaları gündeme geldi . Bu süreçte “bedel kalkıyor mu?” sorusu çok soruldu. 2016’da ise çıkan yasa ile kayıp-kaçak bedeli yasal zemine kavuştu . Bu yasa değişikliği, bedelin kalkması bir yana, geçmiş dönemde dahi alınmasının hukuka uygun sayılmasına yol açtı. Anayasa Mahkemesi de 2016’da bu düzenlemeyi uygun buldu. Bu nedenle, hukuken de kalkması söz konusu olmadı; aksine mevzuatta yeri sağlamlaştırıldı.
Günümüzde kaçak kullanım bedeli, enerji birim fiyatının içinde gizli bir unsur olarak devam ediyor. EPDK’nın ulusal tarife hesaplamalarında her bölgenin öngörülen kayıp-kaçak oranları dikkate alınıyor ve buna göre birim enerji fiyatları belirleniyor . Dolayısıyla, tüketici her kilovat-saate zaten bu maliyeti dahil ödemekte. Sadece şeffaflık açısından faturada ayrıca belirtilmediği için “görünmez hale gelmiş” durumda.
Özetle, “kalktı mı?” sorusunun cevabı: Hayır, kalkmadı. Sadece faturalarda ayrı bir kalem olmaktan çıktı. Halen kaçak elektrik kullanımının maliyeti abonelerden toplanmaya devam ediyor. Eğer bir kullanıcı kaçak elektrik kullanırken yakalanırsa, ona özel kaçak kullanım cezası da ayrıca uygulanıyor. Yani ne genel bedel ne de bireysel ceza ortadan kalkmış değil.
Kaçak kullanım bedeli faturalarda nasıl gösterilir?
Günümüzde elektrik faturalarında kaçak kullanım bedeli ayrı bir kalem olarak gösterilmez. 2013 öncesinde faturaların üzerinde “Kayıp/Kaçak Bedeli” adında bir satır bulunurdu ve tüketici bu kaleme karşılık gelen tutarı net olarak görürdü . Ancak Ocak 2013 itibarıyla dağıtım şirketleri bu uygulamaya son vermiştir. Tepkilerin devam etmesi üzerine tüm bölgelerde kayıp-kaçak bedeli satırı tamamen kaldırılmıştır . Yani faturada artık böyle bir ibare bulunmaz.
Peki, kaçak kullanım bedeli nereye gitti? Aslında faturanın enerji bedeline yedirilmiş durumdadır. Elektriğin birim fiyatı belirlenirken EPDK, dağıtım şirketlerinin kayıp-kaçak hedeflerini dikkate alarak hesaplama yapar. Dolayısıyla, faturada gördüğünüz “Enerji Bedeli” veya “Aktif Kullanım Bedeli” gibi kalemlerin içine, o bölgeye düşen kayıp-kaçak maliyeti dahil edilmiştir. Bu, örtülü bir tahsilat anlamına gelir: Siz faturada görmeseniz de kullandığınız her kWh’nin fiyatında ufak bir pay olarak kaçak bedeli ödersiniz . Örneğin, 1 kWh elektriğin maliyeti aslında 1 TL ise ve %10 kayıp-kaçak hedefi varsa, birim fiyat ~1,10 TL olarak belirlenir; faturada tek kalem görünür ama aslında 0,10 TL’si kayıp-kaçak içindir.
Bireysel kaçak cezası ise genellikle normal faturadan ayrı bildirilir. Bir abone kaçak kullanım nedeniyle ceza aldıysa, bu tutar ya ayrı bir fatura şeklinde veya faturanın açıklama kısmında belirtilir. Örneğin, faturada “Ek Tahakkuk” ya da “Kaçak/Usulsüz Kullanım Bedeli” şeklinde bir not olabilir. Ancak çoğu zaman şirketler bunu münferit bir ödeme emri olarak iletmektedir.
Sonuç olarak, standart elektrik faturanızda kaçak kullanım bedelini spesifik bir satır olarak görmezsiniz. 2013’ten bu yana şeffaf bir gösterim yoktur. Yalnızca, eğer bizzat sizin kullanımınızda bir usulsüzlük tespit edilip size ceza uygulanmışsa, o durumda gelen bildirimin üzerinde bu bedel açıkça yazılı olacaktır. Genel olarak ise fatura bileşenlerinin içinde gizli bir unsur olarak kalmaya devam eder.
Kaçak kullanım bedeli ile kayıp-kaçak bedeli arasındaki fark nedir?
Kaçak kullanım bedeli ve kayıp-kaçak bedeli kavramları birbirine yakın olsa da farklı anlamlara gelir:
- Kayıp-kaçak bedeli, tüm elektrik abonelerinin faturalarına yansıtılan, şebekedeki teknik kayıplar ve kaçak kullanımların toplam maliyetini ifade eder. Bu bedel, EPDK’nın ulusal tarife mekanizmasıyla belirlenir ve her tüketici, kullandığı elektrik miktarı oranında bu maliyeti üstlenir. Tarihsel olarak faturada “kayıp/kaçak” adıyla gösterilen bu kalem, 2013’ten sonra görünmese bile halen enerji fiyatının içinde tahsil edilmektedir . Kayıp-kaçak bedeli, herkesin ödediği ortak bir havuz katkısı gibidir.
- Kaçak kullanım bedeli ise bir abonenin elektrik enerjisini yasa dışı şekilde kullanması durumunda, ona özel olarak uygulanan ceza tutarıdır. Örneğin bir kişi sayacı by-pass edip elektrik çekmişse, yakalandığında o kişiye kaçak kullanım bedeli fatura edilir. Bu bedel, o kişinin kaçak kullandığı enerjiye karşılık hesaplanır ve ceza katsayısı uygulanarak tahsil edilir . Yani kaçak kullanım bedeli, bireysel cezai tahakkuk anlamına gelir.
Basitçe: Kaçak kullanım bedeli “fiili kaçakçının” ödemesi gereken tutar, kayıp-kaçak bedeli ise “her dürüst abonenin” paylaştığı tutardır. Birbirleriyle bağlantılıdırlar; çünkü bireysel kaçaklar arttıkça, genel kayıp-kaçak bedeli de tarifelere daha yüksek yansır. Örneğin, bir bölgede kaçak elektrik oranı çok yüksekse, EPDK o bölgenin dağıtım şirketine hedef kayıp-kaçak oranını yüksek tutar ve bu maliyet ulusal tarifeye eklenir . Bu durumda tüm ülkedeki aboneler, o bölgedeki kaçakların faturasını üstlenmiş olur.
Yasal olarak da farklı muamele görürler: Kayıp-kaçak bedelinin alınması, 2016’daki yasa değişikliğiyle açıkça meşrulaştırılmış ve abonelerin bu bedeli geri isteme hakkı kaldırılmıştır . Kaçak kullanım bedeli ise ilgili abonenin itiraz hakkı bulunan, hesaplamasına ve tutanağına itiraz edilebilen bir borç kalemidir.
Özetle, kayıp-kaçak bedeli bir dağıtım sistemi maliyet payı, kaçak kullanım bedeli ise bir ceza bedelidir. Biri herkesten az az alınır, diğeri suçu işleyenden topluca alınır. İkisi de sonuçta kaçak tüketim sorununa bağlıdır, ancak ödeyen kişilerin kapsamı ve hukuki niteliği bakımından ayrılırlar.
Kaçak kullanım bedeli ile usulsüz kullanım bedeli arasındaki fark nedir?
Elektrik mevzuatında kaçak kullanım ve usulsüz kullanım ayrı tanımlanmıştır ve bunlara uygulanan bedeller de farklı olabilir. Kısaca farkları şöyle özetlenebilir:
- Kaçak Elektrik Kullanımı: Hiçbir geçerli abonelik olmadan veya abonelik olsa bile sayaçtan enerji geçirmeden tüketim yapma halidir . Örneğin, dağıtım hattına kaçak hat bağlamak, sayacı devre dışı bırakmak, mühürlenmiş kesik elektriği izinsiz açarak kullanmak hep kaçak kapsamındadır . Kaçak kullanımda amaç, tüketimi ölçüm ve kayıt dışı bırakarak bedel ödememektir. Bu durumlarda abonelik sözleşmesi yok sayılmış olur. Kaçak kullanım yakalanırsa, ceza katsayılı faturalandırma (1.5x/2x) yapılır ve TCK 163’e göre suç oluşur.
- Usulsüz Elektrik Kullanımı: Abonenin sözleşmesi vardır ancak sözleşme şartlarına aykırı davranır . Örneğin, abonelik kendi adına olmayıp başkasının adına elektrik faturası ödeyerek kullanım (başkası üzerinden kullanım), sözleşmedeki kullanım grubundan farklı amaçla elektrik tüketmek (mesken aboneliğini işyeri için kullanmak gibi) ya da güç aşımı (bildirim yapmadan kapasite artırma) usulsüz kullanıma girer . Ayrıca kesme ihbarı yapıldıktan sonra borcu ödemeksizin elektriği kullanmaya devam etmek veya kesilmiş elektriği mücbir sebep olmaksızın açmak da usulsüz kullanım sayılabilir. Usulsüz kullanımda tüketim ölçülmektedir ama usule aykırılık vardır.
Her iki durumda da dağıtım şirketi bedel tahakkuk ettirir fakat hesaplama farkı olabilir. Usulsüz kullanımda genellikle standart tarife üzerinden eksik tahakkuk edilen miktar veya verilen zarar hesaplanır ve 1 katı tutarında bir fatura çıkarılır (ceza katsayısı uygulanmayabilir ya da düşüktür). Kaçak kullanımda ise yukarıda belirtildiği gibi 1.5-2 katsayılı cezalı tarife uygulanır . Ayrıca usulsüz kullanım TCK kapsamında doğrudan suç olmayabilir (küçük ihlaller idari yaptırım düzeyinde kalır) ancak kaçak kullanım ceza kanununda suç olarak tanımlanmıştır.
Örneğin, sayaç işlemesine rağmen abonenin ikili anlaşma yapmadan başka gruba elektrik vermesi (örneğin konut tarifesinden aldığı elektriği alt kiracılara dağıtması) usulsüzdür; burada tüketim ölçülür ve fark faturalandırılır. Ama sayacı devre dışı bırakıp kaçak hat ile aldığı elektrik ölçülmiyorsa bu kaçağa girer ve ağır cezalandırılır.
Sonuç olarak:
- Usulsüz kullanım, abonelik varken kurallara aykırı kullanımdır; genelde düzeltme bedeli ödenir, cezası daha hafiftir.
- Kaçak kullanım, aboneliği atlayarak veya sayacı kandırarak enerji çalmaktır; cezai bedeli çok daha ağırdır .
Her iki durumda da dağıtım şirketi tutanak tutar ve bedel talep eder, ancak kaçak kullanım fiili tespit edilirse daha yüksek meblağlar ve hukuki yaptırımlar söz konusu olur.
Kaçak kullanım bedeli su ve doğalgazda da uygulanır mı?
Evet, benzer prensipler elektrik dışındaki diğer altyapı hizmetlerinde de mevcuttur, ancak terminoloji ve uygulama detayları farklı olabilir. Elektrikteki “kaçak kullanım bedeli” kavramına paralel olarak:
- Doğalgazda: Doğalgaz dağıtım şirketleri de abonelik olmadan gaz kullanımı (kaçak gaz) veya usulsüz kullanımla karşılaştığında kullanıcıya ceza faturası çıkarır. Örneğin, mühürlenmiş gaz vanasını izinsiz açıp kullanmak veya sayaçtan geçirilmeden hat çekmek doğalgazda kaçak kullanımdır. EPDK’nın Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, kaçak/doğalgaz usulsüz kullanım halinde uygulanacak cezai bedelleri düzenler. Genellikle ilk kaçak gaz kullanımında normal tüketim bedelinin 2 katı, tekrarı halinde 4 katı gibi yaptırımlar söz konusudur (iki yıl içinde tekrarlandıkça katlayarak artırma hükmü bulunabilir) . Doğalgaz dağıtım sözleşmelerinde de “kaçak kullanım bedeli katsayısı” ifadesi geçer . Yani elektriktekine benzer şekilde, tespit edilen kaçak gaz miktarı cezai katsayı ile çarpılarak tahsil edilir.
- Suda: Su idareleri (belediye veya il özel idareleri) de kaçak su kullanımı tespit ettiklerinde cezai bedeller uygularlar. Abonelik olmadan şebeke suyunu kullanmak veya sayacı manipüle etmek su kanunlarına göre idari cezaya tabidir. Su dağıtımında katsayı uygulaması genellikle cezalı tarife şeklindedir; örneğin, kaçak su kullanan biri yakalanırsa, kullandığı su miktarı yüksek tarife üzerinden (örneğin 2-3 kat fiyatla) faturalanır. Ayrıca belediyelerin su yönetmeliklerinde para cezası ve su kesme yaptırımı yer alır.
- Diğer hizmetler: Kaçak doğal gaz ve su kullanımı, ilgili hizmeti sağlayan kuruluşlarca savcılığa bildirilebilir ve hırsızlık kapsamında adli işlem de yapılabilir. Örneğin, kaçak doğalgaz kullanımı da ceza kanununda yaptırıma bağlanmıştır (karşılıksız yararlanma suçu doğalgaz için de geçerlidir). Bu açıdan elektrikle benzerdir.
Sonuç olarak, elektrik, su ve doğalgaz gibi abonelik gerektiren tüm altyapı hizmetlerinde, abonelik dışı kullanım veya sayaca müdahale gibi durumlarda benzer ceza bedelleri uygulanır. Her sektör kendi mevzuatına göre miktar ve katsayı belirler; fakat mantık aynıdır: Kaçak kullanan yakalanırsa, bedelini kat kat öder. Örneğin, Diyarbakır’da kaçak doğalgaz kullanımında da ilk sefer normalin 2 katı, tekrarda 4 katı ceza uygulanacağı hükme bağlanmıştır . Su idarelerinde de “kaçak su tutanağı” sonucu hesaplanan tonaj, cezalı tarife ile çarpılarak tahsil edilir.
Elektrikteki kadar medyatik olmasa da su ve doğalgazda da kaçak kullanım cezası bulunduğunu unutmamak gerekir. Her birinde abonelerin benzer hak ve yükümlülükleri vardır: Tespit tutanağına itiraz edebilirler, ödeme yapmazlarsa su/gaz kesilebilir ve yasal takip başlatılabilir.
Kaçak kullanım bedelini kiracı mı yoksa ev sahibi mi öder?
Kaçak kullanım bedelinin ödenmesinde sorumluluk, abonelik kimin üzerine ise ona aittir. Elektrik hizmetinde yasal olarak muhatap, perakende satış sözleşmesini yapan, yani faturanın kesildiği kişidir. Bu nedenle, eğer kiracı ev sahibinin adına kayıtlı elektrik tesisatını kullanıyorsa ve o tesisatta kaçak kullanım (örneğin sayaç müdahalesi) tespit edilirse, dağıtım şirketi cezai faturayı ev sahibine (abonelik sahibine) düzenler. Çünkü şirkete göre o tesisatın resmî abonesi odur ve borç onundur .
Uygulamada sıkça şu durum yaşanır: Kiracı, kendi üstüne abonelik almayıp ev sahibi adına gelen faturaları ödüyor veya kiradan düşüyorsa, teknik olarak abonelik ev sahibinin üzerindedir. Kaçak kullanım tespitinde de cezai yaptırım ev sahibine yönelir. Bu durumda ev sahibi, ödediği bedeli kiracıdan talep etme hakkına medeni hukuk çerçevesinde sahip olabilir, ancak dağıtım şirketi açısından muhatap değişmez. Yargı kararları da aboneliği kapattırmayan ev sahibini, kaçak kullanımdan sorumlu tutmaktadır .
Öte yandan, kiracı kendi üzerine elektrik aboneliği yaptıysa (genelde olması gereken budur) ve kendi döneminde kaçak kullanım gerçekleştirildiyse, bu halde bedeli kiracı (yani abonelik sahibi olan kiracı) öder. Ev sahibi bu borçtan sorumlu tutulmaz. Ancak kiracının borcu ödemeden kaçıp gitmesi halinde, dağıtım şirketi elektriği keser ve ev sahibi yeni abonelik açtırırken eski borçları temizlemeyi şart koşabilir. Burada ev sahibi mağdur olabileceği için, ev sahiplerinin kiracılarını aboneliği üstlerine almaya zorunlu tutması önemlidir.
Kısaca: Resmî abonelik kimin adınaysa kaçak kullanım cezası ona kesilir ve hukuken borçlu odur . Kiracı ve ev sahibi arasındaki iç ilişkide, eğer kiracı yüzünden bu bedel doğmuşsa ev sahibi, kiracısına rücu ederek parayı ondan isteyebilir. Fakat dağıtım şirketi muhatap olarak sözleşme sahibini tanır. Bu nedenle kiracı-elektrik aboneliği ayrımı yapılmadan önce, ev sahiplerinin kiracıları adına aboneliği devretmesi en sağlıklı yol olacaktır. Kiracı adınaysa kiracı öder, ev sahibi adınaysa ev sahibi öder (sonra aralarında hesaplaşırlar). Bu kural, su ve doğalgaz için de benzerdir.
Kaçak kullanım bedeline nasıl itiraz edilir?
Elektrik faturasına yansıtılan kaçak kullanım bedeline itiraz etmek, tüketicilerin yasal hakkıdır ve belli bir prosedüre tabidir. İtiraz yolu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun yönetmeliklerinde açıkça belirtilmiştir. İzlenecek adımlar şöyledir:
- Dağıtım Şirketine Başvuru: Öncelikle, faturada görünen veya tarafınıza tebliğ edilen kaçak kullanım bedeline karşı, ilgili elektrik dağıtım şirketine itiraz etmelisiniz. EPDK’nın Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği madde 47’ye göre, tüketici; kaçak fatura bildiriminin kendisine ulaşmasından itibaren 6 ay içinde dağıtım şirketine yazılı itirazını yapabilir . İtiraz dilekçenizde, kaçak elektrik kullanmadığınızı veya hesaplamada hata yapıldığını düşündüğünüz noktaları belgelerle birlikte sunmalısınız . Örneğin, tutanaktaki tarihlerde evde olmadığınıza dair kanıt, sayaçta teknik bir arıza raporu, vs. gibi destekleyici evraklar eklenebilir. Dağıtım şirketi yapılan itirazı en geç 10 gün içinde değerlendirmek ve sonuçlandırmak zorundadır .
- EPDK’ya Şikayet: Dağıtım şirketine yaptığınız itiraz reddedilir veya size tatmin edici bir çözüm sunulmazsa, bir üst merci olarak EPDK’ya başvurabilirsiniz. EPDK, tüketici şikayetlerini inceleyen birimlere sahiptir. EPDK’ya şikayet dilekçenizde, durumunuzu ve dağıtım şirketiyle yaptığınız yazışmaları ekleyerek, haksız tahakkuk iddianızı iletebilirsiniz . EPDK gerekli görürse soruşturma başlatıp şirketten savunma ister ve tüketici lehine bir karar verebilir. Ancak bu süreç idari olduğu için belirli bir süre öngörülmemiştir; EPDK şikayetleri birkaç hafta veya ay sürebilir.
- Tüketici Hakem Heyeti/Mahkeme: İdari yollar sonuç vermediyse veya doğrudan hukuki yola gitmek istiyorsanız, Tüketici Hakem Heyetine (belirli parasal sınıra kadar) veya doğrudan Tüketici Mahkemesine başvurabilirsiniz . Özellikle bedel belirli bir tutarın altındaysa (2025 yılı için bu sınır yaklaşık 30 bin TL civarında, her yıl güncelleniyor) öncelikle ilçe tüketici hakem heyetlerine müracaat zorunludur. Hakem heyeti bilirkişi incelemesi yapıp karara varır. Daha yüksek tutarlar için tüketici mahkemesinde menfi tespit davası açabilirsiniz. Dava sürecinde, tutanağın usulüne uygun tutulup tutulmadığı, hesabın doğru yapılıp yapılmadığı gibi hususlar incelenir. Birçok Yargıtay kararında, hatalı hesaplama veya abonelik dışı kişiye fatura gibi nedenlerle kaçak bedelleri iptal edilmiştir .
- İcra İtirazı: Eğer dağıtım şirketi itirazınıza rağmen borcu tahsil etmek için icra takibi başlatmışsa (ödeme emri gönderildiyse), bu durumda 7 gün içinde icra dairesine itiraz etmelisiniz. Borca itiraz ettiğinizde, icra takibi durur . Sonrasında şirket itirazın iptali davası açabilir. Bu süreçte de yine siz borcun haksız olduğunu ispatlamaya çalışırsınız.
İtirazın yapılması, elektriğiniz kesik ise geçici çözüm de sağlayabilir: Yönetmeliğe göre itiraz sonuçlanana kadar, itiraza konu tutarı teminat göstermeniz şartıyla elektriğiniz yeniden bağlanabilir . Pratikte şirketler genelde teminat yerine borcun tamamının ödenmesini talep etse de, hukuken böyle bir hak vardır.
Özetle, 6 ay içinde dağıtım şirketine itiraz, sonuç alınamazsa EPDK şikayeti ve/veya tüketici hakem heyeti/mahkeme yoluyla hakkınızı arayabilirsiniz . İtiraz sürecinde belgelerinizi sağlam sunmak ve süreleri kaçırmamak çok önemlidir. Unutmayın, dağıtım şirketine yapılacak zamanındaki itiraz, ileride mahkemede işinizi kolaylaştırır; çünkü iç hukuk yolunu tükettiğinizi gösterir. Haklarınızı kullandığınızda, haksız bir kaçak fatura ile karşı karşıya kalmışsanız iptali mümkündür.

Kaçak kullanım bedeline nasıl itiraz edilir?
Kaçak kullanım bedeli itiraz dilekçesi nasıl yazılır?
Kaçak kullanım bedeline itiraz dilekçesi yazarken, dilekçenin resmî ve anlaşılır olmasına dikkat edilmelidir. Dilekçede bulunması gereken unsurlar ve izlenecek yapı şöyle olabilir:
- Başlık ve Taraf Bilgileri: Dilekçe, ilgili elektrik dağıtım şirketinin Genel Müdürlüğü veya Müşteri Hizmetleri birimine hitaben yazılmalıdır. Örneğin: “XYZ Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne” şeklinde başlayabilirsiniz. Ardından, kendi adınız, adresiniz, abone numaranız veya tesisat numaranız gibi kimlik bilgileri net biçimde yazılmalıdır. Bu bilgiler, sizin hangi abonelik için itiraz ettiğinizi belirlemek açısından kritiktir.
- Konu: “Kaçak Kullanım Bedeli İtirazı” başlıklı bir konu bölümü ekleyebilirsiniz. Örneğin: “Konu: … tarih ve … numaralı faturada tahakkuk ettirilen kaçak kullanım bedeline itiraz hakkında” gibi.
- Olayların Özeti: İlk paragrafta, size kaçak kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini ve bununla ilgili bildirim/faturanın ayrıntılarını belirtin. Örneğin: “… tarihinde ikamet ettiğim adreste görevli elektrik dağıtım şirketi personelince kaçak elektrik kullanımı tespiti yapıldığı iddia edilerek tarafıma … TL tutarında kaçak kullanım cezası faturası düzenlenmiştir” gibi. Tarihi, tutarı ve varsa fatura/tutanak numarasını mutlaka yazın.
- İtiraz Nedenleri: Sonraki bölümde, neden itiraz ettiğinizi maddeler halinde veya açıklayıcı cümlelerle belirtin. Burada mümkün mertebe somut ve teknik bilgiler verin:
- “Kaçak elektrik kullanmadım, çünkü …” (Örneğin o tarihte evde olmadığınızı kanıtlayan belge, veya sayacınızın düzenli çalıştığını düşündüğünüzden hatalı tespit yapıldığı vb.)
- “Hesaplamada hata var, …” (Örneğin, 90 gün yerine 180 gün hesaplandığını fark ettiyseniz, veya cihazların güç hesaplarının yanlış yapıldığını düşünüyorsanız belirtin).
- “Usulüne aykırı tutanak tutuldu, …” (Örneğin tutanağı size imzalatmadılarsa veya tanık yoksa bunları yazın).
- Delillerin Sunumu: İddialarınızı destekleyen ekleri/delilleri dilekçede belirtin. Örneğin: “Ek-1: İlgili dönemde evde ikamet etmediğime dair başka bir şehirdeki su faturası”, “Ek-2: Sayacımın kalibrasyon raporu” gibi. Eğer elinizde teknik bilirkişi görüşü veya fotoğraf varsa bunları da dilekçeye ekleyebilirsiniz.
- Talep: Dilekçenin sonunda, net bir şekilde ne talep ettiğinizi yazın. Örneğin: “Yukarıda arz edilen nedenlerle, tarafıma tahakkuk ettirilen kaçak kullanım bedelinin haksız ve hatalı olduğunu düşünüyorum. Gereğinin yapılarak, söz konusu bedelin iptal edilmesini veya varsa hatalı hesaplamanın düzeltilmesini, aksi halde yasal haklarımı saklı tuttuğumu bilgilerinize sunarım.”
- Üslup ve Sonuç: Dilekçeyi resmi bir dille, saygı ifadeleriyle bitirin. Klasik sonuç ifadesiyle: “Gereğini arz ederim.” diyebilirsiniz. Altına adınızı soyadınızı yazıp imzalayın. Tarih atmayı unutmayın.
Örnek Kısa Dilekçe Şablonu:
XYZ ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NE
(Kaçak Kullanım Bedeli İtirazı)
Abone No: 1234567890
Tesisat No: 4400xxxxxx
Ad/Soyad: Ahmet Yılmaz
Adres: …
Konu: … tarihli faturada yer alan kaçak kullanım bedeline itirazım hk.
…
Açıklama: (İlgili bedelin tarafıma haksız yere uygulandığını, yukarıda sıralanan gerekçelerle belirterek iptalini talep edersiniz.)
…
Sonuç ve Talep: Yukarıda arz ve izah ettiğim sebeplerle, tarafıma yansıtılan … TL tutarındaki kaçak kullanım bedelinin iptal edilmesini, …
Gereğini saygılarımla arz ederim.
Tarih:
İsim:
İmza:
Ekler: … (varsa)
Bu şekilde hazırlanan dilekçe, elden teslim edilebilir (teslim aldıklarına dair bir nüsha sizde kalmalı) veya iadeli taahhütlü posta ile gönderilebilir. Ayrıca birçok dağıtım şirketinin online itiraz formları veya e-posta adresleri bulunmaktadır; dilekçenizi tarayıp elektronik olarak da iletebilirsiniz . Önemli olan, itirazınızı süresi içinde ve yazılı olarak kayıt altına almaktır.
Kaçak kullanım bedeli nasıl ödenir?
Kaçak kullanım bedelinin ödenmesi, genellikle normal faturalardan ayrı bir süreç olarak yürür. Dağıtım şirketi, kaçak kullanım tespit ettiğinde bir ödeme bildirimi veya ceza faturası düzenler ve bunu aboneye tebliğ eder. Bu bildirimin üzerinde son ödeme tarihi, tutar ve ödeme yöntemleri belirtilir. Ödeme işlemi için izleyebileceğiniz yollar şunlardır:
- Yetkili Ödeme Noktaları: Birçok dağıtım ve perakende satış şirketi, PTT şubeleri ve anlaşmalı bankalar aracılığıyla kaçak kullanım bedeli tahsil etmektedir . Örneğin, elinize “Kaçak Elektrik Fatura Bildirimi” gibi bir evrak ulaştığında, bunu PTT’ye götürerek vezneden ödeyebilirsiniz . Aynı şekilde, Ziraat Bankası, VakıfBank, İş Bankası, Garanti BBVA, Akbank, DenizBank, QNB Finansbank, TEB, Şekerbank, ING gibi büyük bankaların şube gişeleri, ATM’leri veya internet bankacılığı üzerinden de ödeme yapılabilir .
- Online İşlemler: Birçok dağıtım şirketi, kendi resmi web sitelerinde veya mobil uygulamalarında online ödeme imkânı sunar. Örneğin, Ayedaş, Bedaş gibi şirketlerin online müşteri hizmetleri paneline girip kaçak bedeli borcunuzu görüntüleyebilir ve kredi kartıyla ödeme yapabilirsiniz . E-Devlet Kapısı üzerinden de entegre sistemler mevcutsa borcunuzu sorgulayıp ödeme bağlantısına yönlendirilebilirsiniz.
- Müşteri Hizmet Merkezleri: İlgili elektrik dağıtım şirketinin müşteri hizmetleri ofislerine giderek nakit veya kartla ödeme yapabilirsiniz. Özellikle borcun yüksek olduğu durumlarda, yüz yüze görüşüp dekont almak ve akabinde elektriğin bağlanmasını hızlandırmak açısından bu tercih edilebilir.
- Banka Talimatı veya EFT/Havale: Kimi durumlarda şirketler, belirtilen bir hesap numarasına EFT/havale yapmanızı da isteyebilir. Bu durumda ödeme açıklamasına tesisat no veya fatura no yazmak önemlidir ki ödeme, sizin borcunuza mahsup edilebilsin.
Ödeme yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar: Son ödeme tarihini geçirmemek çok önemlidir. Aksi halde, elektrik enerjiniz kesik ise bağlanması daha da gecikebilir veya gecikme faizi işleyebilir. Genelde kaçak cezası için son ödeme tarihi, tebliğden itibaren 10 gündür (bazı şirketler 15 gün de verebilir).
Ödeme yapıldıktan sonra dekontunuzu saklayın ve mümkünse dağıtım şirketine bildirin. Özellikle elektriğiniz kesikse, ödemenin hızlı teyidi için şirketin çağrı merkeziyle iletişime geçerek ödediğinizi belirtmek, yeniden bağlantı sürecini hızlandırabilir. Bazı dağıtım bölgelerinde, kaçak cezası ödendikten sonra tüketicinin ayrıca başvuru yapması gerekmeden en geç 24 saat içinde elektrik tekrar bağlanır. Eğer bağlanmazsa, 186 numaralı hattı arayarak durumu hatırlatabilirsiniz .
Özetle, kaçak kullanım bedeli standart elektrik faturanıza entegre bir borç değil, ayrı bir borç olduğu için ödeme yöntemleri de şirketinizin belirttiği kanallardır. PTT ve bankalar en yaygın ödeme noktalarıdır . Gecikmeye mahal vermeden, resmi kanallardan ödemenizi yapmanız, ilave sorunlar yaşamamanız için en doğrusudur.
Kaçak kullanım bedeli taksitlendirme imkanı var mıdır?
Kaçak kullanım bedelleri çoğu zaman yüksek tutarlara ulaşabildiğinden, aboneler için taksitlendirme imkanı önemli bir konudur. Prensip olarak, dağıtım şirketlerinin böyle bir bedeli peşin tahsil etme eğiliminde oldukları görülse de, bazı durumlarda taksitlendirme yapılabilmektedir . Bu tamamen ilgili elektrik dağıtım veya perakende satış şirketinin inisiyatifine ve aboneden gelen talebe bağlıdır.
Uygulamada, kaçak elektrik cezasının taksitlendirilmesi için aboneler şu yolları deneyebilir:
- Dağıtım Şirketi ile Görüşme: Kaçak cezası faturanız geldiyse, ilk olarak ilgili şirketin müşteri hizmetleriyle bizzat görüşmeniz önerilir. Borç tutarınız çok yüksekse, gelir durumunuzu beyan ederek ve borcu kabul ettiğinizi göstererek ödeme planı talep edebilirsiniz. Kimi şirketler, borcun belli bir oranını peşin alıp kalanını 6 aya kadar taksitlendirmeyi kabul edebilir. Özellikle ilk defa kaçak yakalanmış ve borcu ödeme niyetinde olan abonelere, ödenebilirlik kolaylığı sağlamak amacıyla taksit sunulabilmektedir .
- Güvence Bedeli ve Teminat Yoluyla: Bazı durumlarda şirket, taksit yerine ek güvence bedeli talep edebilir. Örneğin borcun tamamını hemen ödeyemiyorsanız, bir kısmını ödeyip kalanına karşılık evinizin üzerine (tüketim noktasına) ikinci bir teminat bedeli alarak elektriği açabilir ve kalanını faturalarla birlikte tahsil edebilir. Bu da fiilen bir taksitlendirme sayılabilir.
- Arabuluculuk/Uyuşmazlık Çözümü: Eğer konu yargıya taşınmadan çözülmek isteniyorsa ve şirket de anlaşmaya sıcak bakıyorsa, taraflar arabuluculuk sürecinde bir ödeme planı üzerinde uzlaşabilir. Örneğin, borcun faizi işlememesi veya bir kısmının indirilmesi karşılığında kalan kısmının 3 taksitte ödenmesi gibi bir anlaşma, bir protokol ile kayıt altına alınabilir .
Bazı kullanıcı deneyimleri, dağıtım şirketlerinin “ilk sefer affı” veya “indirimli ödeme” gibi kampanyalar yapabildiğini de göstermektedir. Yine de bu yaygın bir uygulama değildir ve her şirkette bulunmayabilir. Örneğin, bir şirket belirli dönemlerde kaçak ceza borçları için %10 indirimle peşin ödeme çağrısı yapabilir veya taksit kampanyası düzenleyebilir.
Taksitlendirme konusunda EPDK’nın belirlenmiş bir zorunlu kuralı yoktur; yani şirketler taksit yapmak zorunda değildir. Tamamen müşteri memnuniyeti veya tahsilat kolaylığı açısından gönüllülük esasıyla yapılır. Bazı şirketler hiç taksit yapmaz, tamamını ödenene dek elektriği açmaz; bazıları ise makul durumlarda kolaylık gösterir.
Özetle, kaçak kullanım bedelinin taksitlendirilmesi mümkün olmakla birlikte garanti değildir. Müşteri olarak siz talep etmelisiniz. Özellikle borcunuz çok kabarık ise, bunu belgeleyerek (mali durumunuzu gösteren evraklarla) yazılı talepte bulunmanız iyi olur. Şirket kabul ederse, bir taksit protokolü imzalanır ve ödemelerinizi takvime bağlayabilirsiniz . Ödemeleri aksatmamak kaydıyla elektriğiniz de bu süreçte kesik kalmadan kullanmaya devam edebilirsiniz. Sonuç olarak, “Evet, taksit olabilir; ama şirketin insiyatifindedir” diyebiliriz.
Kaçak kullanım bedeli ödenmezse ne olur?
Kaçak kullanım bedelini ödememek, tüketici açısından ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu durumda karşılaşacağınız başlıca yaptırımlar ve süreçler şunlardır:
- Elektrik Kesintisi: Kaçak kullanım tespiti yapıldığında çoğunlukla elektriğiniz derhal kesilir. Eğer size verilen ödeme süresi (genelde 10 gün) içinde cezayı ödemezseniz, elektrik enerjiniz bağlanmamış olarak kalır veya o süre sonunda kesilir. Ödeme yapılmadan yeniden bağlanmaz. Yasal olarak itiraz edip teminat yatırma yoluna gitmezseniz, karanlıkta kalma süreniz uzar. Yani ödememenin ilk etkisi, hizmetin durmasıdır .
- Gecikme Faizi: Dağıtım şirketi, ödenmeyen kaçak fatura için gecikme zammı uygulayabilir. Nasıl ki normal faturalarda son ödeme tarihini geçirince günlük belirli bir faiz işliyorsa, kaçak kullanım bedelinde de benzer faiz tahakkuk edecektir. Bu da borcunuzun giderek artması anlamına gelir.
- İdari ve Yasal Takip: Süresi içinde ödenmeyen kaçak kullanım bedeli için şirket icra takibi başlatma hakkına sahiptir . Genelde önce uyarı mektubu veya mesaj gönderilir, ardından da şirket avukatları aracılığıyla icra müdürlüğüne başvurulur. Tarafınıza bir ödeme emri tebliğ edilir (icra kağıdı). Bu ödeme emri geldiğinde 7 gün içinde itiraz etmez veya ödeme yapmazsanız, borç kesinleşir ve haciz işlemleri başlayabilir. İcra takibine uğramak, banka hesaplarınıza, maaşınıza veya malvarlığınıza haciz konulması riskini getirir. Ayrıca icra masrafları ve avukat ücretleri de sizin borcunuza eklenir.
- Hukuki Sonuçlar: Borcu ödememekte direnmeniz ve itiraz etmemeniz halinde, dağıtım şirketi itiraz yoksa borcun tahsili için haciz işlemlerini sürdürür. Eğer itiraz ettiyseniz, şirket itirazın iptali davası açabilir. Bu davayı da kaybederseniz borç yine icra yoluyla tahsil edilir. Ödeme yapmamaya devam ederseniz, mal beyanında bulunmamak gibi ek yaptırımlarla da karşılaşabilirsiniz. Bununla birlikte, kaçak kullanım fiili suç olduğu için, şirket ayrı bir şekilde savcılığa suç duyurusunda bulunmuşsa, ceza davası da sizin ödememenizden bağımsız ilerler. Ödeme yapmamak ceza davasını düşürmez, sadece icra-ödeme boyutunu etkiler.
- Zamanaşımı ve Sicil Etkisi: Kaçak kullanım bedeli, bir alacak olduğu için belli bir zamanaşımı süresi vardır (genellikle 10 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar denir) . Ancak pratikte şirketler bu süreyi beklemez, hızlıca icra yoluyla tahsil yoluna gider. Sicil meselesine gelince, bu borç kredi sicilinize de olumsuz yansıyabilir. Enerji şirketleri, ödenmemiş borçları kredi bürolarına bildirebilmektedir. Uzun süre ödenmeyen ve icraya düşen bir borç, bankaların görebileceği şekilde kayda geçebilir.
Özetle, kaçak kullanım bedelini ödemezseniz elektriksiz kalırsınız, borcunuz faizle büyür, en nihayetinde icra ve hukuk süreciyle karşılaşırsınız . Bu da maddi kaybınızı artırır ve günlük hayatınızı zorlaştırır. Tavsiye edilen, eğer borca itirazınız yoksa taksit veya indirim talep ederek ödemeye çalışmak; itirazınız varsa da süresinde yasal haklarınızı kullanarak işi uzatmamak, çünkü sonunda haksız çıkarsanız daha büyük maliyetlerle ödemek zorunda kalabilirsiniz. Unutulmamalı ki ödenmeyen kaçak kullanım borcu, normal elektrik faturasına göre çok daha hızlı ve sert bir yaptırım sürecine girer (distribütörler bu konuda oldukça kararlıdır).
Kaçak kullanım bedeli nedeniyle elektrik kesilir mi?
Evet, kaçak elektrik kullanımı tespit edilmesi halinde elektrik enerjiniz kesilir ve borç ödenene (ya da gerekli teminat gösterilene) kadar genellikle bağlanmaz. Bu uygulama, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde de öngörülmüştür ve dağıtım şirketlerinin standard prosedürüdür.
Kaçak kullanım tespit tutanağı tutulduğunda, dağıtım şirketi genellikle aynı anda veya çok kısa süre içinde kesme işlemi uygular. Yani, normal fatura borcundaki gibi son ödeme tarihini bekleme durumu olmaz; suistimal söz konusu olduğu için elektrik derhal kesilir. Mücbir sebep halleri hariç, kaçak elektrik kullanan aboneler elektriklerinin kesilmesine engel olamazlar . Kesme işlemi, güvenlik amacıyla da önemlidir çünkü kaçak bağlantılar yangın ve arıza riski taşır.
Peki, kesilen elektrik ne zaman açılır? Bunun için iki yol vardır:
- Borcun Ödenmesi: Kaçak kullanım bedeli ve varsa cezai şartların tamamını ödediğinizde, dağıtım şirketi elektriğinizi yeniden bağlamakla yükümlüdür. Ödeme yapar yapmaz, dekontla şirketin ilgili birimine başvurursanız çoğunlukla 24 saat içinde enerji verilir. Hatta bazı şirketler, ödemeyi elektronik sistemde gördükleri anda otomatik açma talimatı oluştururlar. Yeniden bağlama için sizden ayrıca standart açma-bedeli (kesme-bağlama ücreti) alınabilir, ancak bu küçük bir tutardır.
- İtiraz ve Teminat: Eğer borca itiraz ettiyseniz ve süreç devam ediyorsa, tamamen elektriksiz kalmamak için teminat yatırarak elektriğin bağlanmasını talep hakkınız vardır . Yönetmeliğin 47/3 maddesi, itiraz sonuçlanıncaya kadar aboneliğin enerjisiz kalmaması için, itiraz konusu bedel kadar bir teminat gösterilmesi şartıyla elektriğin açılabileceğini belirtir . Pratikte bu teminat, genellikle nakit veya banka teminat mektubu olabilir. Bazı dağıtım şirketleri, teminat konusunda isteksiz davranıp doğrudan borcun ödenmesini şart koşsa da, hukuken bu hakkınız mevcuttur. Teminat yatırırsanız, yargı/itiraz sonunda haklı çıkarsanız paranız iade edilir; haksız çıkarsanız borca mahsup edilir.
Elektriğin kesik kalması, özellikle ev veya işyeri için büyük mağduriyet yaratabileceğinden, şirketler de aslında hızlı çözüm ister. Ancak kaçak fiili ciddi bir ihlal olduğundan, borç ödenmeden elektriği bağlamak istemezler. Bu süreçte abonelerin uzlaşma arayışına girmesi (taksit, indirim vs.) bazen elektriğin daha çabuk açılmasına yardımcı olabilir.
Önemle belirtilmeli ki, borcu ödemeden elektriği kendiniz açmaya kalkışmak kesinlikle yasaktır ve tekrar yakalanırsanız suç ağırlaşır. Mühür fekki (mührü kırıp açmak) ayrı bir usulsüz kullanım sayılıp ek ceza getirebilir. Bu nedenle, ya ödeme yaparak ya da yasal itiraz yoluyla ve teminatla elektriği açtırmaya çalışmalısınız.
Sonuç olarak, kaçak kullanım bedeli borcu varsa elektriğiniz kesilir ve ödeme/teminat olmadan açılmaz. Borç ödendiğinde ise kısa sürede yeniden enerji verilir. Bu kural, hem elektrik hem doğalgaz gibi sektörlerde ortak bir uygulamadır. Örneğin doğalgazda da kaçak kullanım cezası ödenene kadar gaz arzı durdurulur ve ödeme sonrası 24 saat içinde gaz verilir . Amaç, tüketiciyi ödeme yapmaya teşvik etmek ve kaçak kullanımı caydırmaktır.
Kaçak kullanım bedeli iadesi nasıl alınır?
Kaçak kullanım bedelinin iadesi, ancak bu bedelin haksız yere tahsil edildiğinin tespiti durumunda söz konusu olur. Normal şartlarda, gerçekten kaçak elektrik kullandığı sabit olan bir abonenin ödediği ceza iade edilmez. Ancak şu durumlarda iade gündeme gelebilir:
- İtirazın Kabulü: Tüketici, dağıtım şirketine yaptığı itiraz sonucunda haklı bulunursa, şirket o tahakkuk etmiş bedeli iptal eder ve eğer ödeme yapıldıysa faiziyle birlikte iade eder . Yönetmelik gereği, itiraz sonucu abonenin lehine çıkarsa, şirket ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işlemiş faizini de hesaplayarak aboneden tahsil ettiği parayı geri vermek zorundadır . Bu iade genellikle nakit veya abonenin banka hesabına EFT yoluyla yapılır. İtiraz aşamasında çözülürse süreç hızlıdır (birkaç hafta içinde sonuçlanabilir).
- Tüketici Hakem Heyeti/Mahkeme Kararı: Eğer tüketici hukuki yollara başvurmuş ve mahkeme kararıyla kaçak kullanım bedelinin haksız olduğuna karar verilmişse, iade bu karar doğrultusunda yapılır. Örneğin, menfi tespit davasını kazandınız ve mahkeme “davacı bu bedelden sorumlu değildir, ödediği varsa iade edilsin” dedi. Bu durumda dağıtım şirketi karara uyarak ödediğiniz bedeli size geri ödemelidir. Karar kesinleştikten sonra şirket genelde tüketiciye ulaşıp iban bilgisi ister veya icra kanalıyla parayı öder. Aynı şekilde tüketici hakem heyeti kararları da şirketi bağlar; heyet iade yönünde karar verirse şirket 15 gün içinde itiraz etmezse ödeme yapmak durumundadır. Nitekim geçmişte bazı tüketici hakem heyetleri, kayıp-kaçak bedellerinin iadesi yönünde karar vermiş ve şirketler ödeme yapmak zorunda kalmıştı (2016 öncesi dönemde) .
- Hatalı Tahsilatın Fark Edilmesi: Bazı nadir durumlarda, dağıtım şirketi kendi yaptığı bir hatayı fark edip re’sen iade yapabilir. Örneğin, hiç kaçak kullanımı olmayan bir aboneye sehven kaçak bedeli yansıtılmış ve ödetilmişse, inceleme sonucunda hatalı olduğu anlaşılırsa tüketici talep etmese de iade gerçekleştirilebilir. Bu tip durumlar genelde sayaç okuma hatası veya yanlış aboneye fatura kesilmesi gibi olaylarda görülür.
İade alabilmek için tüketicinin mutlaka ödeme yapmış olması gerekir. Eğer henüz ödeme yapmadıysanız ve itirazınız haklı bulunduysa, zaten borcunuz silinir; iade söz konusu olmaz çünkü para yatırmamışsınızdır. Ödeme yaptıysanız, iade alırken faiz dahil almanız önemlidir. Yargıtay, haksız tahsil edilen bedellerin yasal faiziyle birlikte iadesi gerektiğini vurgulamaktadır . Faiz başlangıcı olarak ödemenin yapıldığı tarih alınır ve iade tarihine kadarki süre hesaplanır.
İade sürecinde teknik olarak şu yollar izlenebilir: Dağıtım şirketi haklı itiraz durumunda genelde abonenin banka hesabına EFT yapar veya abone isterse nakit/çek gibi yollar kullanabilir. Tüketici hakem heyeti kararlarında, tüketici parayı alabilmek için icra takibi gerekmeden şirket ödeme yapmazsa icra yoluna gidebilir.
Özetle, kaçak kullanım bedeli ancak haksız yere alınmışsa iade edilir. Bunun için de itiraz sürecini kazanmanız şarttır. İlk başvuracağınız yer yine dağıtım şirketinin kendisidir; yönetmelik onları zaten olumlu sonuçta faizle iade yapmaya zorunlu kılıyor . Olumsuz cevap alırsanız mahkeme yoluyla hakkınızı arayarak iade kararı aldırabilirsiniz. Bu süreçte tüm makbuzlarınızı, dilekçelerinizi saklamalısınız. Karar çıktıktan sonra, ilgili tutarı faiziyle birlikte geri alma hakkınız vardır.
İadenin yapılması, benzer durumda olan diğer tüketicilere de emsal olabilir. Örneğin bir bölgedeki hatalı bir uygulama (yanlış katsayı veya süre uygulanması gibi) yargı kararıyla iptal edilirse, o formülle hesaplanan diğer cezalar da yeniden değerlendirilebilir . Tüketici olarak, ödediğiniz kaçak kullanım bedelinin yanlış olduğuna inanıyorsanız, hakkınızı aramaktan çekinmeyiniz; gerekli koşullar oluştuğunda ödediğiniz tutarı geri alabilirsiniz.
Kaçak kullanım bedeli için zamanaşımı süresi nedir?
Kaçak kullanım bedeli borçları da diğer alacaklar gibi belli bir zamanaşımı süresine tabidir. Genel olarak, bir borcun zamanaşımına uğraması, alacaklının belli bir süre içinde yasal yollara başvurmaması halinde borcun hukuken tahsil edilemez hale gelmesi demektir. Türk Borçlar Kanunu’na göre, normal bir fatura alacağı 10 yıllık zamanaşımı süresine sahiptir. Elektrik kaçak kullanım bedeli de niteliği itibarıyla bir sözleşmeden doğan borç sayıldığından, yaygın görüş sürenin 10 yıl olduğu yönündedir .
Bu şu anlama gelir: Dağıtım şirketi, kaçak kullanım bedelini tahsil etmek için 10 yıl boyunca hukuki girişimde bulunmazsa, 10 yılın sonunda artık borcun tahsilini talep edemez (borç zamanaşımına uğrar). Ancak pratikte şirketler, böyle borçları asla 10 yıl bekletmez. Genellikle tespit eder etmez faturalandırır ve ödenmezse en geç birkaç ay içinde icra takibine başvururlar. İcra takibi başladıktan sonra da zamanaşımı süresi durur veya farklı işlemeye başlar. Örneğin, bir icra takibi kesinleştikten sonra 10 yıllık ayrı bir zamanaşımı süresi vardır ama bu, fiilen borcun ödenmesiyle veya takibin yenilenmesiyle kesilir. Yani tüketicinin zamanaşımı kalkanına sığınması pek kolay değildir, zira şirket alacağını boş bırakmıyor.
Yine de teorik olarak bazı durumlar olabilir: Diyelim ki dağıtım şirketi, size farkında olmadan kaçak kullanım borcu bırakmış ama size bildirmemiş, aradan 11 yıl geçmiş. Bu durumda, hukuken borcunuzu ödememe hakkınız doğabilir. Ama bu oldukça istisna bir senaryodur.
Ayrıca, ceza hukuku yönünden zamanaşımı da değinilmelidir. Kaçak elektrik kullanımı suçu için Ceza Kanunu’nda öngörülen ceza üst sınırı 3 yıl hapis olduğundan, bu suçun zamanaşımı süresi 8 yıldır (TCK genel hükümlerine göre). Yani kaçak kullanım fiili üzerinden 8 yıl geçtikten sonra savcılık davası açılamaz. Ancak idari alacak yönü (fatura borcu) 10 yıla tabidir.
Özetle: Kaçak kullanım bedeli alacağı zamanaşımı süresi 10 yıl olarak değerlendirilebilir . Bu süre içerisinde şirket hukuki işlem yapmazsa, süre sonunda borç düşer. Fakat uygulamada şirketler en kısa sürede işlem yapacakları için, tüketici olarak zamanaşımına güvenip borcu görmezden gelmek risklidir.
Her halükarda, eğer size 5-10 yıl önceye ait, unutulmuş bir kaçak kullanım faturası çıkarılırsa, zamanaşımı def’ini ileri sürme hakkınız vardır. Bunu bir itiraz olarak sunabilirsiniz ve yasal olarak haklı bulunabilirsiniz. Ancak taze bir borç için 10 yıl beklemek, elektriksiz kalmayı da göze almayı gerektireceğinden, pratik bir çözüm değildir.
Sonuç olarak, 10 yıl kuralı teoride geçerli olsa bile, fiiliyatta kaçak kullanım bedelleri için zamanaşımı devreye girmeden tahsilat yapılır veya dava açılır. Borcunuzu ödemeden 10 yıl kaçak elektrik kullanarak beklemek hem hizmet alamayacağınız hem de suç işlemiş olacağınız anlamına gelir. Bu nedenle zamanaşımı, ancak çok eskiye dönük unutulmuş borçlar için bir savunma olarak gündeme gelebilir.
Kaçak kullanım bedelinde indirim veya uzlaşma mümkün müdür?
Kaçak kullanım bedelinde resmi olarak tarifede bir indirim öngörülmemiş olsa da, pratikte uzlaşma veya indirim sağlanabildiği durumlar olabilmektedir. Bu tamamen ilgili dağıtım şirketiyle abonelerin iletişimine ve anlaşmasına bağlı bir meseledir. Şu ihtimaller değerlendirilebilir:
- Uzlaşma (İdari Anlaşma): Bazı dağıtım şirketleri, özellikle mahkemeye taşınmasını istemedikleri veya abonelerin ödeme güçlüğü çektiği durumlarda, karşılıklı uzlaşma yolunu seçebilir. Örneğin, bir abonenin kaçak cezası çok yüksek tutarda çıkmışsa ve abone bunu ödeyemeyeceğini beyan ediyorsa, şirket “alacağın bir kısmından feragat ederek” geri kalanını tahsil etmeye razı olabilir. Bu, genellikle yazılı bir protokol ile kayıt altına alınır ve her iki taraf da imzalar . Uzlaşma kapsamında şirket, örneğin %20 indirim yapmayı veya faizleri silmeyi teklif edebilir; abone de kalan anaparayı belirli takvimde ödemeyi kabul eder. Böylece mesele yargıya gitmeden hallolur ve elektriği daha kısa sürede açılır.
- Kampanyalar: Kimi zaman devlet veya şirket bazında af benzeri kampanyalar gündeme gelebilir. Örneğin, geçmiş yıllarda TBMM’de elektrik dağıtım şirketlerinin bir kereliğine kayıp-kaçak bedellerini silmesi tartışılmış ancak tam bir af yasası çıkmamıştır. Bunun yerine, bazı dönemlerde genel enerji borcu yapılandırmaları yasaları (7143 sayılı gibi) yürürlüğe girebiliyor. Bu yapılandırmalar kapsamında kaçak elektrik borçları da varsa, faiz indirimleri ve taksit imkanları getirilebiliyor. Örneğin, 2021’deki bir yapılandırmada elektrik ve su borçlarının faizlerinin silinip anaparanın taksitle ödenmesi imkanı tanınmıştı. Bu, bir nevi indirim sayılabilir.
- Şirket İnisiyatifi İndirim: Bazı tüketici geri bildirimleri, kaçak elektrik suçunu ilk defa işlemiş olan “iyi niyetli” bazı abonelere, şirketlerin belli ölçüde kolaylık sağladığını gösteriyor. Örneğin, köy evinde habersiz kaçak kullanım yapılan bir vatandaş, durumu anlayıp pişmanlık gösterince dağıtım şirketi cezanın çok düşük bir kısmını tahsil ederek uzlaşmış olabiliyor. Yasal olarak bu bir zorunluluk değil, şirketin tercihi. Etkin pişmanlık kavramı ceza hukukunda var; idari olarak da belki şirketler bunu dikkate alabiliyor. Türk Ceza Kanunu 168. maddede, zarar tamamen karşılanırsa cezada indirim yapılabileceği öngörülür. Şirket, daha dava süreci başlamadan zararının bir kısmını almaya razı olup şikayetçi olmayabiliyor. Bu da dolaylı bir uzlaşmadır.
- Arabuluculuk Süreci: Yeni yasal düzenlemelere göre tüketici ile şirket arasındaki birçok uyuşmazlıkta arabulucuya gitmek zorunlu hale geldi. Kaçak elektrik alacakları da eğer şirket dava açmışsa, öncelikle arabulucuya gidebilir. Arabuluculuk aşamasında bir orta yol bulunması, mesela borcun %70’ini ödeme karşılığı anlaşma sağlanması gibi sonuçlar doğurabilir . Eğer anlaşma sağlanırsa bu tutanak mahkeme kararı yerine geçer, indirimli ödeme mümkün olur.
Her durumda, resmî tarife ve mevzuat indirim öngörmez; ama fiilî uygulamada tarafların anlaşmasıyla indirim/uzlaşma olanağı vardır. Tüketici, borcun hesaplanmasında hata olduğunu düşünüyorsa bunu koz olarak kullanıp “aslında ben şu kadar ödemeliyim” diyerek pazarlık yapabilir. Dağıtım şirketi de bazen uğraşmamak için veya iyi niyet göstergesi olarak küçük indirimler yapabilir.
Unutulmamalıdır ki, indirim ya da uzlaşma talebi bir haktır diyemeyiz, tamamen şirketin insafına kalmıştır. Bazı şirketler hiçbir şekilde indirime yanaşmaz ve “borcun tamamını alırım” tutumundadır. Bazıları ise tahsil edememektense kısmen tahsil etmeyi tercih edebilir. Örneğin, 50.000 TL ceza çıkan bir aboneye “25.000 TL şimdi öde, kalanını vazgeçelim” denebilir. Bu durumlar basına da yansımayacağı için genel kural yoktur, bireyseldir.
Sonuç: Kaçak kullanım bedelinde resmî indirim mekanizması olmasa da, özel anlaşmalarla indirim veya taksit şeklinde uzlaşma mümkündür . Tüketici, özellikle ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorsa ve ödeme zorluğu içindeyse, dağıtım şirketine durumunu anlatıp makul bir çözüm talep etmekten çekinmemelidir. Şirketin yaklaşımına göre bir orta yol bulunabilir.

Kaçak kullanım bedelinde indirim veya uzlaşma mümkün müdür?
Kaçak kullanım bedeli ile ilgili EPDK düzenlemeleri nelerdir?
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), elektrik piyasasında tüketici hakları ve yükümlülükleri konusunda detaylı düzenlemeler yapmıştır. Kaçak kullanım bedeliyle ilgili hususlar da esas olarak Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ve ilgili EPDK Kurul Kararlarında belirlenmiştir. İşte ana hatlarıyla EPDK düzenlemeleri:
- Tanımlar (Yönetmelik Md. 4 ve 42): EPDK, kaçak elektrik enerjisi tüketimi kavramını yönetmelikte net bir şekilde tanımlar. Yönetmeliğin 42. maddesinde, hangi hallerin kaçak kullanım sayılacağı tek tek listelenmiştir . Örneğin, sayaçtan geçirilmeksizin hat çekmek, mührü bozup elektrik kullanmak, abonelik olmadan sisteme bağlanmak vb. durumların tamamı bu maddede tarif edilir. Benzer şekilde usulsüz kullanım da 48. maddede tanımlanır . Bu tanımlar, sahada bir eylemin kaçak mı usulsüz mü olduğunu belirlemeye yarar.
- Faturalandırma Esasları (Yönetmelik Md. 46 ve 47): Kaçak kullanım tespit edildiğinde dağıtım şirketinin ne yapacağı, 46. maddede; tüketicinin itiraz hakkı ise 47. maddede düzenlenir. Buna göre, şirket kaçak kullanım miktarını ve süresini hesaplayıp ödeme bildirimini hazırlayacaktır. Burada EPDK, geriye dönük süreyi de sınırlar: Yönetmeliğe göre abonelik varsa son endeks okuma tarihinden itibaren, yoksa 180 gün geriye kadar hesap yapılabilir (bu detay Kurul kararlarında netleşir) . Ayrıca ceza katsayısı da EPDK düzenlemesidir: İlk tespit için 1.5, tekrarında 2 kat uygulanacağı yönetmelik veya Kurul kararlarında belirtilmiştir (Eski yönetmelikte 2 ve 4 kat idi, 2013’te değişmiştir). EPDK’nin 2013 tarihli kurul kararlarından biriyle bu katsayılar revize edilmiştir.
- İtiraz Prosedürü (Md. 47): Tüketiciye, ödeme bildiriminden itibaren 6 ay itiraz süresi tanınması ve itiraz halinde 10 günde sonuçlandırılması EPDK yönetmeliğiyle güvence altındadır . Ayrıca itiraz sonuçlanana kadar teminatla elektriğin bağlanabileceği de aynı maddede yazılıdır . Bu da tüketici lehine önemli bir düzenlemedir.
- Teknik İnceleme ve Tutanaklar: EPDK, dağıtım şirketlerine kaçak tespiti sırasında fotoğraf, video ile belgeleyin gibi yükümlülükler getirmiştir . 2024 yılında taslak düzenlemelerle bu konuda standartlar yükseltilmeye çalışılmıştır (örneğin, her kaçak tespitinde olay yerinin görüntülenmesi zorunlu hale gelebilir). Bu gibi ayrıntılar Kurul’un teknik düzenlemelerinde yer alır.
- Güvence Bedeli ve Caydırıcılık: EPDK’nin yakın dönemde kamuoyu görüşüne açtığı bir düzenleme taslağında, kaçak kullanım sonrası güvence bedeli uygulaması da gündeme gelmiştir. Kaçak kullanan abonelerden ileride daha yüksek güvence bedeli alınması veya mevcut güvence bedelinin nakde çevrilmesi gibi öneriler tartışılmıştır. Ayrıca, EPDK 2024 taslağında “kaçak elektrik kullanımında ceza katsayısının artırılması” yönünde tedbirler olduğunu belirtmiştir . Bu, ileride belki 1.5 ve 2 katsayılarının yükseltilebileceğine işaret eder (henüz kesinleşmemiştir, taslak aşamasındadır).
- Doğalgaz ve Diğer Piyasalar: EPDK sadece elektrikte değil, doğalgaz piyasasında da benzer düzenlemelere sahiptir. Doğalgaz Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nde de kaçak/doğal dışı gaz kullanım hallerinde uygulanacak katsayılar belirtilmiştir (ilkinde 1, ikinciye 2 kat gibi) . Yani EPDK, her iki piyasada da paralel bir yaklaşım benimser.
Özetlemek gerekirse, EPDK düzenlemeleri kaçak kullanım konusunda şu temel çerçeveyi çizer: neyin kaçak olduğunu tanımlar, cezanın nasıl hesaplanacağını belirler, tüketicinin hangi haklara sahip olduğunu yazar ve şirketlerin uyması gereken usulleri koyar. 30 Mayıs 2018 tarihli yönetmelik güncel halidir ve 2023-2024’te bu yönetmelikte değişiklik için çalışmalar yapılmaktadır. EPDK ayrıca her yıl Kayıp-Kaçak Hedef Oranları Tebliği yayınlayarak, bölgelerin kayıp-kaçak hedeflerini açıklar. Şirketler bu hedefleri geçerse yatırım ve işletme planlarını revize etmeleri istenir.
Tüm bu düzenlemeler, resmi EPDK yayınlarında ve Resmî Gazete’de ilan edilir. Kaçak kullanım bedeline muhatap kalan tüketicilerin, söz konusu yönetmelik maddelerini incelemesi kendi lehlerine olabilir; çünkü hak ve yükümlülükler orada yazılıdır ve şirketler de buna uymak zorundadır.
Kaçak kullanım bedeli konusunda 2025 yılındaki güncel gelişmeler nelerdir?
2025 yılı itibarıyla elektrik piyasasında kaçak kullanım ile mücadele ve ilgili bedeller konusunda bazı önemli gelişmeler ve yenilikler gündeme gelmiştir:
- EPDK’nın Yeni Düzenleme Taslağı (2024): 2024 yılında EPDK, elektrik piyasasında tüketici hizmetlerine ilişkin yönetmelikte kapsamlı değişiklikler öngören bir taslak düzenleme hazırlayıp kamuoyuna duyurdu . Bu taslak, 2025’te yürürlüğe girmek üzere planlanmaktadır ve kaçak kullanımla mücadelede yeni adımlar içermektedir. Öne çıkan noktalar:
- Caydırıcılığın Artırılması: Kaçak elektrik kullananlara uygulanan ceza katsayısının artırılması gündemdedir . Bu, henüz kesinleşmemekle birlikte, ilk kaçakta 1.5 yerine daha yüksek bir kat, tekrarda 2 yerine daha yüksek bir kat uygulanabileceği anlamına geliyor. Amaç, cezaları ağırlaştırarak kaçak kullanım oranlarını düşürmek.
- Standartların Yükseltilmesi: Dağıtım şirketlerinin kaçak tespit süreçlerinde teknolojik imkanları daha fazla kullanması isteniyor . Örneğin, uzaktan sayaç okuma sistemlerinin yaygınlaştırılması, anormal tüketimleri anında belirleyip müdahale edilmesi gibi önlemler vurgulanıyor . Ayrıca her tespit işleminin fotoğraf-video ile kayıt altına alınması, böylece tüketiciyle ihtilaflarda daha şeffaf delil sunulması hedefleniyor .
- Uygulama Birliği: Taslak düzenleme, tüm dağıtım şirketlerinin kaçak elektrik tespit, faturalandırma ve tahsilat aşamalarında aynı standartları uygulamasını sağlamayı amaçlıyor . Bu, bazı bölgelerde farklı uygulamalar olmasının önüne geçecek. Örneğin, hangi durumlarda 90 gün hangi durumlarda 180 gün alınacağı, teminatla elektriğin bağlanması gibi konular netleştirilecek.
- Tüketici Dostu Adımlar: Taslakta sadece cezalar değil, aynı zamanda dürüst tüketiciyi ödüllendirici bir adım da var: Düzenli ödeyen mesken abonelerinden yeni abonelikte güvence bedeli alınmaması . Bu, kaçak kullanmayan ve faturalarını aksatmayan abonelere bir nevi ödül olarak görülebilir; sistem genelinde ödeme disiplinini teşvik ederken, dolaylı olarak kaçak kullanımı da azaltmayı hedefliyor (çünkü insanlar düzenli öderse depozito avantajı kazanacak).
- Dijitalleşme: Sektörde dijital dönüşüm de 2025 gündeminde. Sözleşmelerin dijital ortamda yapılması, bildirimlerin e-posta/SMS ile yapılabilmesi gibi yenilikler devreye alınıyor . Bu, kaçak kullanım bildirimlerinin de e-Devlet veya SMS yoluyla hızlıca iletilebileceği anlamına gelebilir.
- Kaçak Elektrik Oranları ve Tedbirler: 2025 yılında halen bazı bölgelerde kaçak elektrik oranları yüksektir (bazı illerde %50’nin üzerinde). Bu nedenle drone ile denetimler, akıllı şebeke yatırımları gibi saha tedbirleri arttırılıyor. Örneğin Dicle Elektrik gibi şirketler, kırsal alanlarda kaçak tespitine yönelik drone kullanımını gündeme getirdi. Aynı şekilde dağıtım hatlarına konan akıllı analizörler ile hangi trafodan ne kadar akım çekildiği izlenip, kayıp-kaçağın yeri daha noktasal tespit edilebiliyor.
- Yasal ve Cezai Gelişmeler: TBMM’de 2023 sonu ve 2024 içinde elektrik piyasasıyla ilgili çeşitli kanun teklifleri tartışıldı. Bunlardan biri, kaçak elektrik kullanımıyla ilgili ceza davalarında etkin pişmanlık hükümlerinin netleştirilmesi oldu. Örneğin, kaçak kullanım sonrası ceza davası açılmadan önce borcunu ödeyenlere verilecek ceza indiriminde değişiklikler yapılması gündeme geldi (henüz yasalaşma durumu takip edilmeli). Ayrıca 2024’teki yargı paketinde, elektrik faturası borcundan dolayı hapis cezası uygulamasının kaldırılması gibi maddeler yer aldı . Gerçi bu doğrudan kaçakla ilgili değil, fatura borcuna hapis kalkıyor. Kaçakta hapis, suç olduğu için devam ediyor; ancak borçtan dolayı hapis riski (icra iflas kanunu uyarınca) 2024’te kalktı.
- İstatistikler: 2025 yılı başında EPDK, 2024’ün kayıp-kaçak istatistiklerini yayınladı. Buna göre, ülke genelinde kayıp-kaçak oranı önceki yıla kıyasla bir miktar düştü (örneğin %11’den %9’a gibi). Bu düşüş, alınan tedbirlerin kısmen işe yaradığını gösteriyor. Yine de bölgesel farklılıklar büyük. EPDK Başkanı, 2025 hedefinin ülke genelinde kayıp-kaçağı tek haneli rakama indirmek olduğunu açıkladı. Bu kapsamda özellikle yüksek oranlı bölgelerde ek denetimler yapılacağı duyuruldu.
- Kamuoyu Bilinci: 2025’te elektrik fiyatlarının artmasıyla birlikte, tüketicilerin kayıp-kaçak bedeline dair bilinç ve tepkileri de gündeme geldi. Birçok tüketici platformunda, faturaların zamlardan yanı sıra gizli kaçak bedeliyle daha da arttığı yönünde tartışmalar yaşandı . Bu durum, EPDK’nın şeffaflık politikalarını gözden geçirmesine yol açabilir. Belki ileride, her ne kadar kalem olarak gösterilmese de, EPDK’nın faturaların arkasında “tarifenize dahil kayıp-kaçak oranı: %X” gibi bilgilendirmeler sunması gündeme gelebilir.
Özetle, 2025 yılında kaçak kullanım bedeli konusunda en dikkat çekici gelişme, EPDK’nın yeni düzenleme girişimidir. Bu düzenleme hayata geçtiğinde cezalar daha standart ve belki daha ağır olacak, ayrıca dürüst tüketiciye küçük ödüller sunulacak . Kaçak elektrikle mücadele teknolojik ve yasal açıdan hız kazanırken, tüketiciler cephesinde de farkındalık artmaktadır. 2025 sonuna doğru, EPDK’nın taslağının sonuçlarına göre, önümüzdeki dönemde kaçak kullanım fiilinin hem tespiti kolaylaşacak hem de cezai yaptırımları daha da caydırıcı hale gelecektir.
Kaynakça
- Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği (30.05.2018, RG No:30436): Kaçak ve usulsüz elektrik kullanımının tanımı, tespiti, faturalandırma ve itiraz süreçlerini düzenleyen yönetmelik (Madde 42, 46, 47). Resmî Gazete, 30 Mayıs 2018.
- 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve 6719 sayılı Kanun Değişikliği: Kayıp-kaçak bedelinin yasal zemini için özellikle 17.06.2016 tarihli 6719 sayılı Kanun’un 21. maddesi ile Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen hükümler. (Resmî Gazete 17 Haziran 2016).
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) m.163: Abonelik gerektiren elektriği bedelini ödemeden kullanmayı “karşılıksız yararlanma” suçu sayan ve 1–3 yıl hapis cezası öngören madde.
- EPDK Kurul Kararları: Kaçak elektrik ceza katsayılarına ilişkin EPDK Kurul Kararı (örneğin 2013 yılında katsayıların 1.5 ve 2 olarak belirlenmesi). Ayrıca yıllık kayıp-kaçak hedef oranlarını belirleyen kurul kararları (her yıl EPDK tarafından yayınlanır).
- Yargıtay Kararları: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih 2013/7-2454 E., 2014/679 K. sayılı kararı (kayıp-kaçak bedelinin hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı yönünde). Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2020/…, 2020/… sayılı kararı (2016’daki yasa değişikliğiyle kayıp-kaçak tahsilatının hukuka uygun hale geldiği yönünde, kararı 04.03.2020 tarihli AA haberinde yer aldı).
- EPDK 2024 Taslak Düzenleme Duyurusu: EPDK’nın 11 Temmuz 2024’te internet sitesinde görüşe açtığı Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği değişiklik taslağı ve basın bültenleri (AA, TRT Haber kaynaklı haberler: “Kaçak elektrikte yeni dönem tedbirleri yolda” – 01.08.2024).
- Anadolu Ajansı, 04.03.2020: “Elektrik faturasındaki kayıp-kaçak bedelleriyle ilgili son karar” başlıklı haber. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin kayıp-kaçak bedellerine ilişkin 2016 sonrası hukuki durum hakkındaki kararı ve 2014-2016 arası yargı süreçlerinin özeti.
- Dağıtım Şirketleri Resmî Bilgilendirmeleri: BEDAŞ ve Ayedaş gibi dağıtım şirketlerinin web sitelerindeki Sıkça Sorulan Sorular bölümleri. Özellikle Ayedaş SSS: Kaçak ve usulsüz kullanım tanımları, kaçak tutanağı sonrası ödeme işlemleri (PTT, banka listeleri) vb. bilgiler. (Örnek: ayedas.com.tr SSS bölümünde “Kaçak elektrik kullanımı nedir?” ve “Tesisatıma kaçak tutanağı tutuldu ne yapmalıyım?” başlıkları).












































































































































