Blog
22 Ağustos 2025

Site İçin Enerji Verimliliği

İçindekiler

Site için enerji verimliliği nedir?

Site için enerji verimliliği, apartman veya toplu konut sitelerinde aynı yaşam kalitesini koruyarak enerji tüketimini azaltmak anlamına gelir. Diğer bir deyişle konut binalarında konfor ve hizmet seviyesinden ödün vermeden, ortak alanlar ve daireler genelinde birim enerji tüketimini düşürmeyi hedefleyen uygulamaları kapsar. Bu kapsamda, ısıtma, soğutma, aydınlatma gibi temel ihtiyaçlar daha az enerjiyle karşılanır. Enerji verimliliği uygulamaları sayesinde sitelerde gereksiz enerji israfının önüne geçilir, hem bireylerin faturaları düşer hem de ülke ekonomisine ve çevrenin korunmasına katkı sağlanır. Modern enerji verimliliği yaklaşımları, yalıtım, verimli cihaz kullanımı ve yenilenebilir enerji entegrasyonu gibi çeşitli yöntemlerle sitelerde toplam enerji tüketimini minimize etmeyi amaçlar.

Site için enerji verimliliği neden önemlidir?

Site yönetimlerinde enerji verimliliği sağlanmasının birden çok önemi vardır. Ekonomik açıdan, enerji maliyetlerinin azalmasıyla hem site sakinlerinin faturaları düşer hem de ülke genelinde enerjiye ödenen döviz miktarı azalır. Çevresel açıdan ise daha az enerji tüketimi, daha düşük sera gazı emisyonu anlamına gelir; bu da iklim değişikliği ile mücadeleyi destekler. Özellikle Türkiye’de konutlar, toplam enerjinin yaklaşık %40’ını tüketmektedir. Fakat geleneksel binalarda yetersiz yalıtım ve eski teknoloji cihazlar nedeniyle enerjinin %20 ilâ %70’inin boşa harcandığı bilinmektedir. Bu israfın önlenmesi için sitelerde enerji verimliliği kritik rol oynar. Ayrıca enerji verimli siteler, daha sürdürülebilir bir yaşam alanı sunarak sakinlerine konforlu bir ortam yaratırken gayrimenkul değerini de artırır.

Site için enerji verimliliği nasıl sağlanır?

Bir sitede enerji verimliliği sağlamak için bütüncül bir yaklaşım gerekir. Aşağıda, sitelerde yaygın olarak uygulanan temel enerji verimliliği önlemleri listelenmiştir:

  • Enerji Etüdü ve Analizi: Profesyonel ekipler tarafından binanın mevcut enerji tüketimi incelenir, nerelerde tasarruf potansiyeli olduğu belirlenir. Bu analiz raporuna göre iyileştirme planı hazırlanır. 
  • Isı Yalıtımı: Bina cephesi, çatı ve temel alanlarında izolasyon malzemeleri kullanılarak ısı kayıpları azaltılır. Duvarlara dış cephe mantolaması yapılması, kışın ısı kaybını yazın ise ısı kazanımını önleyerek yakıt tüketimini düşürür. 
  • Verimli Aydınlatma: Ortak alanlar ve bahçe aydınlatmaları klasik ampuller yerine LED gibi enerji tasarruflu lambalar ile değiştirilir. Hareket sensörlü lambalar ve zamanlayıcılar kullanılarak ışıklar yalnızca ihtiyaç olduğunda yanar. 
  • Isıtma-Soğutma Optimizasyonu: Merkezi kazan, kombi veya soğutma sistemleri yüksek verimli modellerle yenilenir. Termostatik radyatör vanaları ve akıllı termostatlar kullanılarak daire içi sıcaklıklar otomatik kontrol edilir. Klima sistemlerinde düzenli bakım ve uygun sıcaklık ayarıyla gereksiz enerji tüketimi önlenir. 
  • Yüksek Verimli Cihazlar: Dairelerde ve ortak alanlarda eski, çok enerji tüketen beyaz eşyalar ve elektronikler yerine A++/A+++ enerji sınıfı cihazlar kullanılır. Asansör, hidrofor, havuz pompası gibi tesisat ekipmanlarının enerji verimli modelleri tercih edilir. 
  • Pencereler ve Kapılar: Isı yalıtımlı çift camlı pencereler ve iyi contalanmış kapılar kullanılarak ısı kaçakları engellenir. Eski tek camlar yerine düşük emisyonlu çift cam takılması, ısıtma-soğutma giderlerini azaltan önemli bir adımdır. 
  • Yenilenebilir Enerji Kullanımı: Uygun çatı veya arazi alanı varsa güneş panelleri (fotovoltaik) kurulup sitenin ortak elektrik ihtiyacının bir kısmı güneş enerjisinden karşılanabilir. Güneş kolektörleri ile sıcak su üretimi veya küçük ölçekli rüzgâr türbinleri de değerlendirilebilir. 
  • Su Tasarrufu: Düşük debili musluk ve duş başlıkları, çift kademeli rezervuarlar gibi su tasarruf cihazları takılarak sıcak su için harcanan enerji azaltılır. Bahçe sulamasında yağmurlama yerine damla sulama gibi verimli yöntemler kullanılır. 
  • Enerji Yönetim Sistemi (EYS): Bina otomasyon sistemleri kurularak enerji tüketimi sürekli izlenir ve kontrol edilir. Ortak alanların aydınlatma, ısıtma, havalandırma sistemleri programlanarak ihtiyaç dışı saatlerde kapatılması sağlanır. 
  • Eğitim ve Farkındalık: Site sakinlerine enerji tasarrufu yöntemleri konusunda bilgilendirmeler yapılır. Duyurular, seminerler veya el kitapçıklarıyla herkesin günlük hayatında tasarruflu davranması teşvik edilir. 

Yukarıdaki önlemler, bir sitede kapsamlı bir enerji verimliliği programının parçalarıdır. Planlı ve aşamalı bir şekilde uygulandıklarında, ciddi oranlarda enerji tasarrufu elde etmek ve giderleri düşürmek mümkün olur.

Site için enerji verimliliği kapsamında enerji etüdü nedir?

Enerji etüdü, bir bina veya sitenin enerji kullanım performansını detaylı olarak analiz eden mühendislik çalışmasıdır. Bu çalışma kapsamında uzman enerji danışmanları binanın mevcut durumunu yerinde inceler ve ısıtma, soğutma, havalandırma, aydınlatma, su ısıtma gibi sistemlerin tüketimini ölçer. Cihazların verimleri değerlendirilir ve binanın yalıtım durumu kontrol edilir. Enerji etüdü sonucunda, nerelerde enerji kaybı yaşandığı ve tasarruf potansiyeli bulunduğu tespit edilir. Uzmanlar bu analizle birlikte bir rapor sunarak tavsiye edilen iyileştirme önerilerini, yatırım maliyetlerini ve beklenen tasarruf oranlarını belirtir. Örneğin, etüt raporu sayesinde eski pompaların yüksek verimli modellerle değiştirilmesi veya çatı izolasyonunun iyileştirilmesi gerektiği anlaşılabilir. Enerji etüdü, özellikle büyük siteler için ilk adım olup daha sonra uygulanacak verimlilik projelerinin planlanmasına rehberlik eder. Ayrıca Türkiye’de yürürlükteki mevzuata göre belirli büyüklükteki ticari binalarda düzenli enerji etüdü yaptırmak ve raporlamak bir yükümlülüktür. Bu sayede siteler, bilinçli verilerle hareket ederek yatırım kararlarını isabetli bir şekilde alabilir ve maksimum tasarruf sağlayabilir.

Site için enerji verimliliği için yalıtımın önemi nedir?

Isı yalıtımı, enerji verimli bir sitenin bel kemiğidir. Binalarda duvar, çatı ve temellerden kaynaklanan ısı kayıplarını azaltmanın en etkili yolu düzgün yalıtım uygulamasıdır. Yeterli ısı yalıtımı olmayan yapılarda kışın ısıtma için harcanan enerjinin ve yazın soğutma için harcanan elektriğin büyük bölümü boşa gider. Nitekim yapılan araştırmalar, Türkiye’deki mevcut binalarda %20 ile %70 arasında enerji kaybı yaşanabildiğini göstermektedir. Dış cephe mantolaması, çatı izolasyonu ve döşeme altı yalıtımı gibi önlemler sayesinde bu kayıplar asgariye indirilir. İyi yalıtılmış bir binada kışın içerideki ısı dışarıya kaçmaz; yazın da dışarıdaki sıcak hava binaya daha az nüfuz eder. Bu da daha az yakıt ve elektrik tüketimi demektir. Örneğin, standartlarına uygun bir dış cephe yalıtımı %30-50 civarında ısıtma enerjisi tasarrufu sağlayabilir. Ayrıca yalıtımlı pencereler (çift veya üç cam) kullanmak da yalıtımın bir parçasıdır ve ısı transferini önemli ölçüde azaltır. Türkiye’de yalıtımın yaygınlaştırılması amacıyla devlet destekleri de bulunmaktadır. 2022 yılında başlatılan bir kampanya ile konutlar için 50 bin TL’ye kadar 60 ay vadeli düşük faizli yalıtım kredileri sunulmuştur. Sonuç olarak, yalıtım hem bireysel hane ekonomisine hem de ülke ekonomisine doğrudan olumlu etki eden, ilk yatırım maliyetini birkaç yıl içinde amorti eden bir adımdır.

Site için enerji verimliliği açısından aydınlatma nasıl iyileştirilebilir?

Ortak alan aydınlatmalarında enerji tasarrufu sağlamak için yeni nesil aydınlatma teknolojilerine ve otomasyona geçilmelidir. Öncelikle, geleneksel akkor (filamentli) ampuller veya halojen lambalar, tüketimleri çok yüksek olduğundan mutlaka çıkarılmalıdır. Bunların yerine LED ampuller kullanılmalıdır. LED’ler klasik akkor ampullere kıyasla yaklaşık %90 daha az elektrik harcar ve çok daha uzun ömürlüdür. Bu sayede koridor, merdiven, otopark ve bahçe aydınlatmalarında ciddi oranda enerji tasarrufu elde edilir. İlaveten, sensör ve zamanlayıcı sistemler devreye almak önemlidir. Hareket sensörlü armatürler, ortamdaki hareketi algılayarak yalnızca birisi geçtiğinde ışıkları yakar ve kimse olmadığında otomatik kapatır. Benzer şekilde zaman saati veya fotosel ile gün ışığı yeterliyken lambalar kapalı tutularak gece gerektiğinde devreye girmeleri sağlanır. Sitelerde bölgesel aydınlatma kontrolü de uygulanabilir; örneğin çok geniş bir bahçenin aydınlatması tek bir düğmeyle değil, bölgelere ayrılıp ayrı kontrol edilecek şekilde düzenlenirse ihtiyaç olmayan kısımlar karanlıkta bırakılabilir. Ayrıca LED armatürlerin ve sensörlerin düzenli bakımı, toz temizliği de verimliliği yüksek tutar. Bu önlemler sayesinde aydınlatma giderlerinde %50’nin üzerinde düşüş mümkün olup, ilk yatırım maliyeti genellikle kısa sürede geri kazanılır. Sonuç olarak, enerji verimli aydınlatma uygulamaları sitelerde hem bütçeye hem de çevreye katkı sağlayan kolay adımlardır.

Site için enerji verimliliği için ısıtma ve soğutma sistemlerinde nelere dikkat edilmeli?

Sitelerde ısıtma (kalorifer, kazan, kombi) ve soğutma (klima, havalandırma) sistemlerinin verimli çalışması, toplam enerji tüketimini büyük ölçüde etkiler. Merkezi ısıtma sistemine sahip sitelerde, kazanların veya boyler sisteminin düzenli bakımı ve yüksek verimli brülör kullanımı önem taşır. Eski kazanlar, yeni nesil yoğuşmalı kazanlarla değiştirildiğinde doğalgaz tüketiminde %15-20 tasarruf sağlanabilir. Dairelerde veya merkezi sistemde termostatik radyatör vanaları takılması, oda sıcaklığı istenen seviyeye ulaştığında sıcak su akışını kısarak gereksiz ısıtmayı önler ve yaklaşık %15 yakıt tasarrufu getirir. Uzmanlar, her bir radyatöre termostatik vana konulmasını ve yaşam alanlarında ısı ayarının 20-22°C civarında tutulmasını önermektedir. Oda sıcaklığında yapılacak 1°C’lik bir düşüş, yakıt tüketimini yaklaşık %6-7 oranında azaltabilir. Bu, basit ama etkili bir yöntemdir. Klimalar ve soğutma sistemlerinde de benzer şekilde verimli kullanım esastır. İnverter teknolojisine sahip, yüksek enerji sınıflı klimalar tercih edilmelidir. Klima filtreleri düzenli aralıklarla temizlenmeli, dış ünite serpantinleri tozdan arındırılmalıdır. Ortamları soğuturken 24-26°C civarı konforlu bir sıcaklık olarak belirlenmeli, gereksiz yere çok düşük değerler seçilmemelidir. Ayrıca klima dış ünitelerinin doğrudan güneş altında kalmaması, gölgede konumlandırılması performansı artırır. Isı yalıtımı ile desteklenen binalarda hem ısınma hem soğutma ihtiyacı azalacağından bu sistemlerin yükü de hafifler. Son olarak, akıllı termostat ve bina otomasyonları kullanarak gece veya mesai dışı saatlerde ısıtma-soğutma cihazlarının kendiliğinden kısılması veya kapanması sağlanabilir. Bu bütüncül önlemler, sitelerde konforu bozmadan ısıtma ve soğutma giderlerini ciddi ölçüde azaltacaktır.

Site için enerji verimliliği için pencereler ve kapılar neden önemlidir?

Binalardaki pencereler ve dış kapılar, yapı kabuğunun en kritik elemanlarıdır ve enerji verimliliği üzerinde büyük etkiye sahiptir. Yalıtımsız, tek camlı eski pencereler, ısıyı çok kolay ilettiği için kışın içerideki sıcak havayı dışarı kaçırır, yazın da dışarıdaki sıcağı içeri alır. Bu durumda ısıtma ve soğutma sistemleri daha fazla çalışmak zorunda kalır. Site binalarında bu sorunu önlemek için çift camlı veya üç camlı ısı yalıtımlı (ısıcamlı) pencereler kullanılmalıdır. Özellikle ısı yalıtım değeri yüksek (düşük-e cam kaplamalı) modern pencere sistemleri, tek cama göre ısı kayıplarını yarı yarıya veya daha fazla oranda düşürebilir. Pencere çerçevelerinin de yalıtımlı olmasına dikkat edilmelidir; örneğin PVC doğramalarda içi odacıklı yapılar veya termal bariyerli alüminyum çerçeveler tercih edilmelidir. Kapı ve pencere contaları da kritik önemdedir. Zamanla yıpranmış lastik fitiller yenilenmeli, kapı altı ve pencere kenarındaki açıklıklar izole edilmelidir. Rüzgârın içeri sızmasına engel olan bu küçük önlemler bile enerji tasarrufuna katkı yapar. Ayrıca sitelerde sık kullanılan giriş kapıları mümkünse hidrolik kapatıcılarla kendi kendine kapanır şekilde olmalı ve uzun süre açık bırakılmamalıdır. Apartman girişine çift kapılı (rüzgârlık) bir antre sistemi eklemek de içerideki sıcak/soğuk havanın doğrudan dışarı kaçmasını engeller. Sonuç olarak, doğru pencere ve kapı seçimi ile sızdırmazlık uygulamaları, sitelerde ısıtma-soğutma giderlerini düşüren, konfor koşullarını iyileştiren önemli adımlardır.

Site için enerji verimliliği için enerji verimli cihazların kullanımı ne sağlar?

Enerji verimli cihazlar, sitelerde hem daire içlerinde hem de ortak alanlarda elektrik tüketimini azaltmanın en kolay yollarından biridir. Özellikle beyaz eşyalar ve elektronik cihazlar, enerji verimlilik sınıflarına göre çok farklı tüketim değerlerine sahiptir. Örneğin eski teknoloji bir buzdolabı, yeni A+++ sınıfı bir buzdolabından iki kata kadar daha fazla elektrik harcayabilir. Nitekim 10 yıldan daha eski bir buzdolabına kıyasla yeni A+++ modeller yaklaşık %50 daha az enerji tüketmektedir. Benzer şekilde A++ enerji sınıfı bir çamaşır makinesi, A sınıfına göre ciddi oranda tasarruf sağlar. Bu yüzden sitelerde daire sahiplerinin yüksek verimlilik sınıfına sahip cihazları tercih etmesi teşvik edilmelidir. Ayrıca LED televizyonlar, inverter klimalar, yüksek verimli kombiler gibi teknolojilerin kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Ortak kullanım ekipmanlarında da verimli cihaz seçimi önemlidir: Örneğin hidrofor pompalarında eski tip sabit devirli bir motor yerine frekans kontrollü (VFD’li) motor kullanıldığında elektrik tüketimi %30-40 düşebilir. Asansör sistemlerinde rejeneratif enerji özellikli yeni motorlar, frenlemede açığa çıkan enerjiyi elektrik geri kazanımıyla sisteme besleyerek %20’ye varan tasarruf sağlayabilir. Bunların yanı sıra, stand-by (bekleme) tüketimleri düşük cihazlar tercih edilmelidir. Sürekli prizde takılı kalan adaptörler, uyku modundaki elektronikler az da olsa enerji harcamaya devam eder. Yeni nesil akıllı prizler veya kapatılabilir çoklu prizler kullanarak kullanılmayan cihazların tamamen kapatılması sağlanabilir. Özetle, enerji verimli cihaz kullanımı başlangıçta biraz daha yüksek maliyetli olsa da, uzun vadede daha az enerji faturası ve daha az çevresel etki demektir. Cihaz seçiminde Enerji Etiketi üzerindeki yıllık tüketim değerleri dikkate alınarak toplam sahip olma maliyeti hesaplanmalıdır. Bu sayede sitelerde hem bireysel hem ortak alan elektrik tüketimi minimize edilebilir.

Site için enerji verimliliği amacıyla yenilenebilir enerji kaynakları nasıl kullanılabilir?

Yenilenebilir enerji kullanımı, sitelerde şebeke elektriği ve fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltarak enerji verimliliği konseptini destekler. Güneş enerjisi en yaygın yenilenebilir seçeneklerden biridir. Uygun büyüklükte çatı veya arazi alanı olan sitelerde fotovoltaik güneş panelleri kurulabilir. Bu paneller, gündüz güneş ışığını elektrik enerjisine çevirerek sitenin ortak alan elektrik ihtiyacını kısmen karşılar. Örneğin, 10 kW gücünde bir çatı güneş enerji sistemi yılda ortalama 16.000 kWh elektrik üretebilir ve bu da güncel tarifelerle yılda yaklaşık 30-32 bin TL tasarruf anlamına gelir. Türkiye’de yasal düzenlemelere göre bireysel veya site aboneleri, lisanssız elektrik üretim hakkı kapsamında belirli bir güce kadar (mesken statüsünde 10 kW, yeni düzenlemelerle bazı durumlarda 20-25 kW) güneş sistemi kurup ürettikleri elektriği kendi tüketimlerinde kullanabilirler. Güneş kolektörleri de bir başka seçenektir; bu sistemlerle güneş enerjisinden sıcak su elde edilip sitenin kullanım sıcak suyu için harcadığı enerji azaltılabilir. Bazı bölgelerde rüzgâr enerjisi de değerlendirilebilir: Yüksek ve açık konumlu sitelerde küçük ölçekli rüzgâr türbinleri ile ortak alan aydınlatması gibi sürekli yükler beslenebilir. Isı pompaları da yenilenebilir sayılabilecek bir teknolojidir; toprak kaynaklı veya hava kaynaklı ısı pompaları elektrik tüketerek çalışsa da ısıtma ve soğutmada yüksek COP (performans katsayısı) ile çalıştığından klasik yakıtlara göre çok daha verimlidir. Bunlar yenilenebilir enerji ile birlikte düşünüldüğünde karbon ayak izini azaltır. Yenilenebilir enerji sistemlerinin kurulumu için başlangıç yatırımı gerekse de devlet tarafından çeşitli destekler ve teşvikler bulunmaktadır. Özellikle çatı GES (Güneş Elektrik Santrali) kurulumlarında teşvikli tarifeler veya mahsuplaşma imkânı sunulmaktadır. Sonuç olarak, güneş, rüzgâr gibi temiz enerji kaynaklarının site ölçeğinde kullanılması, uzun vadede enerji maliyetlerini düşürürken sitenin enerji verimliliğini ve sürdürülebilirliğini artıran önemli bir adımdır.

Site için enerji verimliliği için su tasarrufu ve verimli su kullanımı nasıl sağlanır?

Su tasarrufu, doğrudan elektrik veya yakıt enerjisi tüketimiyle ilişkili olmasa da dolaylı yoldan enerji verimliliğine katkı yapar. Özellikle sıcak su kullanımının azaltılması, sıcak su hazırlamada harcanan enerji miktarını düşürür. Sitelerde su verimliliğini artırmak için öncelikle su tasarruflu armatürler kullanılmalıdır. Lavabo ve mutfak musluklarında perlatör takılması, akan suyun hacmini hava karıştırarak azaltır ve kullanıcı farkına varmadan %30-50 su tasarrufu sağlayabilir. Yeni nesil duş başlıkları da daha düşük debiyle yeterli duş konforu sunacak şekilde tasarlanmıştır; bunların kullanımıyla banyo sırasında harcanan su ve dolayısıyla suyu ısıtmak için gereken enerji azalır. Çift kademeli sifonlar, rezervuarlarda gereksiz su kullanımını engelleyerek her sifonda %20-30 oranında su kazancı sağlar. Bu önlemler sıcak su hazırlayan kazan veya boylerlerin daha az çalışması anlamına gelir. Ortak alanlarda da su verimliliği önemlidir: Site bahçe sulamalarında akıllı sulama sistemleri ve damla sulama yöntemi tercih edilmelidir. Zamanlayıcı ve nem sensörleriyle donatılmış otomatik sulama, yağışlı dönemlerde sulamayı iptal ederek veya gece saatlerinde sulama yaparak su kaybını önler. Ayrıca hidrofor pompalarının basınç ayarlı ve frekans kontrollü olması, su ihtiyacına göre pompaların daha az enerji harcamasını sağlar. Hiçbir zaman kullanılmayan maksimum debi için sürekli tam kapasite çalışmak yerine değişken devirli hidroforlar, su tüketimi düşükken yavaşlayarak elektrik tasarrufu getirir. Su kaçaklarının engellenmesi de atlanmamalıdır: Sitedeki su tesisatında sızıntılar varsa hem boşa su gider hem de hidrofor gereksiz yere devreye girer. Düzenli bakım ile kaçaklar onarılmalıdır. Sonuç olarak, etkin su yönetimi, su faturalarının düşmesinin yanı sıra suyu ısıtmak veya pompalamak için harcanan enerjiyi de azaltarak site için genel enerji verimliliğine katkı sağlayacaktır.

Site için enerji verimliliği için su tasarrufu ve verimli su kullanımı nasıl sağlanır?

Site için enerji verimliliği için su tasarrufu ve verimli su kullanımı nasıl sağlanır?

Site için enerji verimliliği ve enerji yönetim sistemleri (EYS) nedir?

Enerji Yönetim Sistemi (EYS), bir bina veya sitedeki enerji tüketen sistemlerin merkezi bir otomasyonla izlenmesi ve kontrol edilmesini sağlayan entegre yapıdır. Bu sistem sayesinde sitenin anlık ve geçmiş enerji tüketim verileri toplanır, analiz edilir ve otomatize kontrol mekanizmaları devreye sokulur. Örneğin, ortak aydınlatmalar, havalandırma motorları, pompalar ve ısıtma-soğutma cihazları bir yazılım üzerinden programlanabilir. Bina otomasyonu, ihtiyaç olmayan zamanlarda cihazları kapatarak veya kapasitesini azaltarak tasarruf sağlar. Enerji yönetim sistemleri; sensörler, akıllı sayaçlar ve kontrol cihazları aracılığıyla çalışır. Saniye saniye alınan veriler ışığında enerji tüketimi yüksek olan ekipmanlar tespit edilir ve optimizasyon stratejileri uygulanır. Örnek uygulama: Bir sitenin otopark havalandırma fanları gün boyunca sürekli tam güç çalışmak yerine, hava kalitesini ölçen sensörlerle entegre edilip sadece gerektiğinde devreye girebilir. Yine asansör makine dairesindeki iklimlendirme cihazları, mesai saatleri dışında EYS tarafından kapatılabilir. EYS ayrıca yöneticilere düzenli rapor sunarak enerji performansını takip etme imkânı verir. Türkiye’de büyük ticari binalarda ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi standardının uygulanması teşvik edilmektedir. Site ölçeğinde de benzer prensiplerle hareket edilerek otomatik kontrol ve izleme ile insan hatasından kaynaklanan unutmalar önlenir ve sürekli bir verimlilik sağlanır. Kısaca, EYS bir sitenin beyni gibi çalışarak enerjinin nerede, ne zaman ve ne kadar kullanıldığını yönetir ve optimum düzeyde enerji tüketimi gerçekleşmesine yardımcı olur.

Site için enerji verimliliği konusunda eğitim ve farkındalık nasıl artırılabilir?

Enerji verimliliği sadece teknik önlemlerle değil, insan davranışlarıyla da doğrudan ilgilidir. Bu nedenle sitelerde yaşayanların ve çalışanların konu hakkında bilinçlenmesi kritik önem taşır. Site yönetimleri, enerji tasarrufu konusunda düzenli eğitim ve bilgilendirme faaliyetleri yapabilir. Örneğin, sakinler için bilgilendirme toplantıları veya seminerleri düzenlenerek basit tasarruf önlemleri anlatılabilir. Elektrik ve su faturalarını azaltmak için alınabilecek bireysel önlemler (boş odaların ışığını kapatma, cihazları stand-by yerine tamamen kapatma, uygun sıcaklıkta ısıtma gibi) somut örneklerle paylaşılmalıdır. Apartman panolarına veya asansör içine farkındalık afişleri asmak da sürekli hatırlatma etkisi yapar. Site bültenleri veya e-posta grupları aracılığıyla mevsimsel tasarruf ipuçları gönderilebilir. Çocuklara yönelik etkinlikler (örneğin enerji tasarrufu konulu resim yarışmaları) düzenleyerek küçük yaşta bilinç kazandırmak da faydalıdır. Bazı siteler, enerji tasarrufunu teşvik etmek için ödüllü programlar uygular; örneğin en düşük ortak alan tüketimini sağlayan blok veya belli bir süre zarfında elektrik tüketimini belirli oranda azaltan dairelere sembolik ödüller verilebilir. Öte yandan, personel eğitimi de unutulmamalıdır: Güvenlik, temizlik, teknik personel gibi site çalışanlarına enerji verimli uygulamalar (örneğin bahçe sulama zamanları, kazan dairesi işletimi, aydınlatma kontrolü) konusunda hizmet içi eğitim verilmelidir. Bu sayede enerji verimliliği bir kültür haline getirilerek herkesin katkı sunması sağlanır. Sonuç olarak, bilinçlendirme ve eğitim, teknoloji yatırımlarının getireceği tasarrufu maksimize eden ve kalıcı hale getiren önemli bir bileşendir.

Site için enerji verimliliği kapsamında Enerji Kimlik Belgesi (EKB) nedir?

Enerji Kimlik Belgesi (EKB), bir binanın enerji performansını gösteren ve resmi mevzuat gereği alınması zorunlu olan bir belgedir. Bu belge, binanın yalıtım özelliklerinden ısıtma-soğutma sistemlerinin verimliliğine, yıllık enerji tüketiminden karbon salımına kadar çeşitli kriterlere göre hesaplanan enerji sınıfını içerir. EKB tıpkı beyaz eşyaların üzerindeki enerji etiketlerine benzer şekilde binaları A ile G arasında sınıflandırır: A sınıfı en verimli, G sınıfı ise en verimsiz binayı ifade eder. Türkiye’de 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve ilgili yönetmelikler uyarınca yeni yapılan binalarda Enerji Kimlik Belgesi alınması 1 Ocak 2011’den itibaren zorunlu hale gelmiştir; mevcut binalar için de en son 1 Ocak 2020’ye kadar EKB alınması şart koşulmuştur. Bu düzenlemeyle, bina alım-satım ve kiralamalarında EKB sunulması mecburi tutulmuş, böylece alıcı veya kiracının binanın enerji verim durumunu bilmesi hedeflenmiştir. Yeni inşa edilen binaların en az C enerji sınıfında olması zorunludur; C’nin altındaki (D, E, vb.) sınıfta çıkan projelere yapı kullanma izni verilmemektedir. Mevcut binalar ise herhangi bir sınıfta olabilir ancak yine de bir belgeye sahip olmalıdır. EKB, yetkilendirilmiş enerji verimliliği danışmanlık şirketleri veya uzman mühendisler tarafından, bina projesi ve yerinde inceleme verilerine dayanarak hazırlanır. Hazırlanan belgenin bir nüshası bina girişine asılır, bir nüshası da belediye imar birimine verilir. Enerji Kimlik Belgesi sayesinde site sakinleri binalarının enerji performansını net olarak görür ve iyileştirme gerektiğinde hangi alanlara odaklanılacağını bilir. EKB ayrıca binanın piyasa değerini olumlu etkileyebilen bir unsur olup enerji verimli binalar daha tercih edilir hale gelmektedir. Sonuç olarak EKB, site ve apartmanlarda enerji verimliliği durumunun şeffaf bir göstergesi ve iyileştirme çalışmalarının başlangıç noktasıdır.

Site için enerji verimliliği için yasal yükümlülükler nelerdir?

Türkiye’de enerji verimliliğini artırmaya yönelik çeşitli yasal düzenlemeler bulunmaktadır ve bazıları site ve apartmanları da yakından ilgilendirir. En temel yasa, 2007 yılında yürürlüğe giren 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’dur. Bu kanun ve bağlı yönetmelikleri, binalarda enerji yönetimini, enerji kimlik belgesi zorunluluğunu ve belirli büyüklükteki binalarda enerji yöneticisi görevlendirilmesini hükme bağlamıştır. Kanuna dayanarak çıkarılan Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği (BEP), yeni binaların asgari yalıtım standartlarını, mekanik sistem verim koşullarını ve EKB alma zorunluluğunu detaylandırır. Örneğin BEP Yönetmeliği gereğince 2011 sonrası ruhsat alan her bina en az C enerji sınıfına sahip olacak şekilde inşa edilmelidir. Ayrıca merkezi ısıtma sistemli binalarda ısı gider paylaşımı yapılmasını zorunlu kılan düzenlemeler de mevcuttur. 2 Mayıs 2012 tarihi itibarıyla merkezi sistem ile ısıtılan tüm binalarda daireler arası adil yakıt paylaşımı için ısı pay ölçer kullanımı zorunlu hale getirilmiştir. Bu uygulama, enerjinin boşa harcanmasını önlemeyi amaçlar. Bunun dışında, Enerji Verimliliği Strateji Belgeleri ve Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planları hükümet tarafından yayınlanmakta ve belirli dönemler için hedefler konulmaktadır. Örneğin kamu binalarının enerji tüketimlerinin %15 azaltılması hedefi 2017-2023 eylem planında yer almıştır. Sitelere doğrudan uygulanan bir diğer mevzuat, Isı Yalıtımı Yönetmelikleridir; yapı elemanlarının yalıtım kalınlıkları ve ısı geçirgenlik katsayıları standartlarla belirlenmiştir. Ayrıca EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) düzenlemeleri gereği, yıllık belirli bir tüketim üzerindeki abonelerin serbest tüketici olarak tedarikçi değiştirme hakkı bulunur (bu, büyük sitelere avantaj sağlayabilir). Yasal olarak enerji verimliliği yatırımlarını teşvik eden çeşitli destek mekanizmaları da kanunlarda tanımlanmıştır. Örneğin, verimlilik artırıcı projeler (VAP) kapsamında sanayi ve ticari işletmelere hibe desteği verilebilmektedir; büyük siteler, ticari site yönetimi olarak bu kapsama girebilir. Sonuç olarak site yöneticileri, yürürlükteki enerji verimliliği mevzuatını yakından takip etmeli; EKB alımı, ısı paylaşımı gibi zorunlulukları yerine getirirken, teşvik ve desteklerden de faydalanmaya çalışmalıdır. Bu hem yasal uyum sağlar hem de sitenin işletme giderlerini düşürür.

Site için enerji verimliliği için enerji yöneticisi bulundurmak gerekli midir?

Enerji yöneticisi, bir tesisin veya binanın enerji kullanımını izlemek ve verimlilik projelerini hayata geçirmekle sorumlu uzman kişidir. Türkiye’de enerji yöneticisi bulundurma zorunluluğu, büyüklüğü veya tüketimi belli bir eşiğin üzerindeki yapılarda uygulanmaktadır. Konut dışı ticari binalar için toplam inşaat alanı 20.000 m² ve üzeri veya yıllık enerji tüketimi 500 TEP (Ton Eşdeğer Petrol) ve üzeri olması durumunda enerji yöneticisi atanması yasal olarak zorunludur. Ayrıca kamu binalarında bu eşikler daha düşüktür (10.000 m² veya 250 TEP üzeri). Ancak apartman ve siteler çoğunlukla “konut” kapsamına girdiğinden, doğrudan bir enerji yöneticisi atama zorunluluğu bulunmaz. Yine de çok büyük sitelerde (örneğin yüzlerce daireli siteler veya rezidans kompleksleri) enerji tüketimi fiilen bu eşik değerlerine yaklaşabilir. Böyle durumlarda yasal zorunluluk olmasa bile site yönetimi kendi inisiyatifiyle enerji yönetimi hizmeti alabilir veya bir enerji yöneticisi istihdam edebilir. Enerji yöneticisi, sitenin enerji faturasını sürekli takip ederek anormallikleri tespit eder, iyileştirme fırsatlarını belirler ve uygulanmasını sağlar. Özellikle merkezi ısıtma-soğutma sistemine sahip büyük sitelerde veya karma (konut + ticari alan) kullanımlı sitelerde profesyonel enerji yönetimi büyük fayda getirir. Yasal olarak enerji yöneticisi atama zorunluluğuna girmeyen siteler için de Enerji Verimliliği Danışmanlık (EVD) şirketlerinden periyodik danışmanlık alınabilir. Bu yolla, site ölçeğinde bir enerji yöneticisinin yaptığı analiz ve raporlamalar dışarıdan hizmet olarak temin edilmiş olur. Özetle, tipik bir konut sitesi kanunen enerji yöneticisi bulundurmak zorunda olmasa da enerji yönetimi bilincini iç yönetiminde oluşturarak veya uzman desteği alarak verimlilik çalışmalarını sistematik bir şekilde yürütmelidir.

Site için enerji verimliliği danışmanlık hizmetleri nelerdir?

Enerji verimliliği danışmanlık hizmetleri, sitelerin ve diğer tesislerin enerji tasarrufu potansiyelini ortaya çıkarmak ve gerekli iyileştirmeleri projelendirmek üzere profesyonel firmalarca sunulan hizmetler bütünüdür. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş Enerji Verimliliği Danışmanlık Şirketleri (EVD) bu alanda faaliyet göstermektedir. Bu hizmetler arasında ilk aşamada enerji etüdü yapılması gelir. Uzman ekipler binayı analiz ederek rapor hazırlar. Sonrasında uygulama projeleri geliştirilir: Örneğin yalıtım projesi, ısıtma sistemleri rehabilitasyonu, aydınlatma dönüşümü gibi konularda teknik projelendirme yapılır. Danışmanlık kapsamında site yönetimine tasarruf sağlayacak teknik çözümler sunulur ve farklı senaryoların maliyet-fayda analizleri gerçekleştirilir. Ayrıca enerji danışmanlığı, Enerji Kimlik Belgesi çıkarılması, verim artırıcı projelerin yürütülmesi, ölçüm ve izleme hizmetleri gibi alt başlıkları da kapsar. Örneğin, bir EVD firması siteye gelip termal kamera ile bina taraması yapabilir, yalıtım kaçak noktalarını belirleyip raporlayabilir. Veya elektrik sistemi analiz edilerek reaktif güç kompanzasyonunun düzgün çalışıp çalışmadığı kontrol edilebilir. Bu tarz uzman kontroller ve öneriler, site yönetiminin fark edemeyeceği teknik detaylarda verimlilik artışı sağlar. Bazı danışmanlık hizmetleri performans garantisi de verebilir; yani belirli bir tasarruf seviyesini garanti ederek uygulamayı gerçekleştirir ve tasarruf gerçekleşmezse ücret talep etmez (Enerji Performans Sözleşmeleri mantığında). Sitelere yönelik enerji danışmanlığı hizmetleri sayesinde, hem yasal yükümlülükler (EKB gibi) doğru şekilde yerine getirilir hem de yönetimin alacağı yatırımların gerçekten fayda sağlayıp sağlamayacağı uzman bakışıyla doğrulanır. Sonuç olarak, enerji alanında deneyimli bir danışmandan destek almak, site yönetimleri için riskleri azaltan ve tasarrufu maksimize eden akıllı bir yaklaşım olacaktır.

Site için enerji verimliliği devlet teşvikleri ve destekleri nelerdir?

Enerji verimliliğini artırmaya yönelik yatırımlar için devlet çeşitli teşvik ve destek programları uygulamaktadır. Binalarda ısı yalıtımı konusunda son yıllarda önemli bir finansman desteği devreye alınmıştır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile kamu bankalarının iş birliğiyle 2022 yılında başlatılan kampanya kapsamında, konutların yalıtım projeleri için daire başına 50.000 TL’ye kadar, 60 ay vadeli ve piyasanın oldukça altında faiz oranlı krediler sunulmaya başlanmıştır. Bu krediler, apartman ve site sakinlerinin toplu olarak yalıtım yaptırmasını kolaylaştırmayı hedefler. Ayrıca Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kentsel dönüşüm kapsamında enerji verimli binaların yapımını teşvik etmekte; örneğin yalıtımlı bina yapanlara bazı harç muafiyetleri veya vergi indirimleri sağlanmaktadır. Elektrik tarifeleri cephesinde, EPDK serbest tüketici limitlerini yıllar içinde düşürerek (2025 için 750 kWh/yıl seviyesine) neredeyse tüm abonelere tedarikçisini seçip daha uygun tarifelerden elektrik satın alma imkânı vermiştir. Bu da dolaylı bir destek sayılabilir; örneğin büyük bir site, serbest tüketici olarak piyasadan indirimli elektrik anlaşması yaparak tasarruf edebilir. Yenilenebilir enerji sistemleri kurulumunda da teşvikler bulunmaktadır: Çatı güneş paneli (GES) sistemleri için 10 kW’a kadar lisans muafiyeti tanınması, ihtiyaç fazlası elektriğin şebekeye satılabilmesi önemli kolaylıklardır. Hatta 2023 itibarıyla mesken ve siteler için bu üst sınırın 20-25 kW düzeyine çıkarılması gündeme gelmiştir. Bunun yanı sıra, enerji verimliliği projeleri (örneğin kazan değişimi, verimli motor değişimi vb.) için KOSGEB gibi kurumlardan KOBİ niteliğindeki site yönetimlerine yönelik destek programları dönemsel olarak açılabilmektedir. Büyük sanayi tesislerine uygulanan Verimlilik Artırıcı Projeler (VAP) hibe destekleri her ne kadar site gibi konut alanlarını kapsamasa da, bu projelerde oluşan bilinç genel teşvik ortamını desteklemektedir. Sonuç olarak, site yönetimleri enerji verimliliği yatırımlarını planlarken mevcut teşvikleri araştırmalı ve yararlanmaya çalışmalıdır. Özellikle uygun finansman kredileri ve vergi/harç muafiyetleri, ilk yatırım maliyetini düşürerek tasarruf sağlayan projelerin hayata geçmasını hızlandıracaktır.

Site için enerji verimliliği devlet teşvikleri ve destekleri nelerdir?

Site için enerji verimliliği devlet teşvikleri ve destekleri nelerdir?

Site için enerji verimliliği kapsamında elektrik tarifesi seçimi nasıl olmalıdır?

Doğru elektrik tarifesini seçmek, sitelerde enerji maliyetlerini azaltmanın kolay fakat önemli adımlarından biridir. Türkiye’de konut aboneleri için tek zamanlı (gün boyu sabit fiyat) ve üç zamanlı (Gündüz-Puant-Gece saat dilimlerine göre değişken fiyat) olmak üzere iki temel tarife tipi bulunur. Site yönetimleri veya ortak kullanım abonelikleri, tüketim alışkanlıklarına göre bu tarifelerden uygun olanı tercih etmelidir. Örneğin, bir sitenin ortak alan elektrik tüketimi büyük ölçüde gece saatlerinde gerçekleşiyorsa (bahçe ve bina aydınlatmaları gibi), üç zamanlı tarife avantajlı olabilir çünkü gece (22:00-06:00) birim fiyatı oldukça düşüktür. Aşağıdaki tabloda 2025 yılı mesken üç zamanlı ulusal tarife birim fiyatları örnek olarak verilmiştir:

Tarife Zamanı Saat Aralığı Birim Fiyat (TL/kWh)
Gündüz (T1) 06:00-17:00 3,15
Puant (T2) 17:00-22:00 4,62
Gece (T3) 22:00-06:00 1,97

Görüldüğü gibi gece tarifesi, puant dönemine kıyasla yaklaşık üçte bir fiyatınadır. Bu durumda ortak alan tüketiminin imkan dâhilinde gece dilimine kaydırılması (örneğin bahçe sulama pompalarının gece çalıştırılması gibi) faturayı düşürebilir. Bununla birlikte, üç zamanlı tarifeye geçebilmek için dijital (akıllı) sayaç olması gerektiği unutulmamalıdır. Eğer tüketim profili gün içine eşit dağılmış veya daha çok akşam saatlerinde ise tek zamanlı tarife daha uygun olabilir çünkü puant dilimde yüksek fiyat sürprizini önler. Site yönetimleri, serbest tüketici hakkı kapsamında tedarikçi şirketlerle özel tarifeler de görüşebilir. Yıllık 1000 kWh (2023 için, 2025’te 750 kWh) üzerinde tüketimi olan aboneler tedarikçisini seçebildiğinden, büyük siteler daha uygun birim fiyat teklif eden bir elektrik tedarik şirketiyle anlaşma yapabilir. Özellikle ortak alan elektrik tüketimi yüksek olan siteler için bu yolla %10-15’e varan indirimli tarifeler mümkün olabilmektedir. Sonuç olarak, site için en uygun tarifeyi seçerken tüketim zamanları ve miktarları analiz edilmeli, buna göre ulusal tarife tipleri veya serbest piyasa fırsatları değerlendirilmelidir. Yıl içinde EPDK tarafından yapılan tarife değişiklikleri de takip edilerek gerektiğinde tarife değişikliği talep etmek faydalı olacaktır.

Site için enerji verimliliği ile elektrik faturası nasıl azaltılır?

Site sakinleri ve yönetimi, basit ama etkili alışkanlıklarla elektrik faturalarını düşürebilir, böylece enerji verimliliğine katkıda bulunurlar. İşte ev ve ortak alanlarda uygulanabilecek bazı temel öneriler:

  • Gereksiz ışıkları kapatın: Oda veya koridorda kimse yokken lambalar açık kalmamalıdır. “Son çıkan ışığı kapatsın” kuralı herkesçe benimsenmelidir. Asansör içi, otopark gibi alanlarda mümkünse sensörlü aydınlatma kullanılmalıdır. 
  • Kullanmadığınız cihazların fişini çekin: TV, uydu alıcısı, bilgisayar, şarj aleti gibi cihazlar standby modunda az da olsa enerji tüketir. Uzun süre kullanılmayacak elektroniklerin fişten çekilmesi veya prizde anahtarlı uzatma kullanarak tamamen kapatılması tasarruf sağlar. 
  • Elektrik tüketimini zamanlayın: Özellikle bireysel dairelerde çamaşır ve bulaşık makinesi gibi cihazları gece çalıştırmak, elektrik maliyetini azaltır. Üç zamanlı tarifede en ucuz elektrik 22:00-06:00 arasıdır. Bu saatleri değerlendirmek faturanızı düşürür. Benzer şekilde ütü, elektrikli ısıtıcı gibi aletleri pahalı puant saatlerinde (genelde akşam 17:00-22:00) mümkün olduğunca kullanmaktan kaçının. 
  • İdeal ısı ayarlarını koruyun: Kışın daire içi sıcaklığı konforlu ancak yüksek olmayan bir değerde (örneğin 21°C) tutun, daha yüksek her derece yakıt tüketimini %6-7 artırır. Yazın klimayı çok düşük sıcaklığa değil 24-25°C’ye ayarlayın. Ortamı fazla soğutmak hem gereksiz enerji harcar hem sağlık için iyi değildir. 
  • Beyaz eşyaları verimli kullanın: Buzdolabınızı ısı kaynaklarından (fırın, güneş alan pencere) uzağa yerleştirin ve arkasındaki menfezi temiz tutun. Buzdolabının ideal sıcaklığı +4°C civarıdır, daha soğuğa ayarlamak fazla enerji çeker. Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolu çalıştırın, yarım yükte çalıştırmak enerji israfıdır. Kurutma makinesi yerine imkân varsa çamaşırları asarak kurutun, cihazın tüketimini ortadan kaldırın. 
  • Ortak alan cihaz optimizasyonu: Site yönetimi, merdiven otomatiği sürelerini gözden geçirip çok uzun yanma sürelerini kısaltabilir. Otopark havalandırma fanları sürekli çalışıyorsa zaman saatiyle aralıklı çalışmaya alınabilir. Asansör kabin aydınlatmalarına LED lamba takılabilir ve boşta beklerken otomatik kapanma özelliği aktif edilebilir. Hidroforların basınç ayarları optimum düzeyde tutulmalıdır (çok yüksek basınç ayarı pompaların sık sık devreye girip enerji harcamasına yol açar). 

Yukarıdaki önlemler hem basit uygulamalarla faturaları düşürür hem de toplamda sitenin enerji verimliliğini artırır. Unutulmamalıdır ki enerji tasarrufu, küçük adımların birleşmesiyle büyük sonuçlar doğurur. Her bir dairenin ve ortak alanın küçük katkıları, sitenin genel elektrik tüketiminde ciddi azalma sağlayacaktır.

Site için enerji verimliliği ile karbon emisyonları nasıl etkilenir?

Enerji verimliliği, karbon salımlarının azaltılmasında en önemli stratejilerden biridir. Bir sitenin daha az elektrik ve yakıt tüketmesi demek, bu enerjinin üretimi sırasında atmosfere salınan karbondioksit (CO₂) miktarının da düşmesi anlamına gelir. Örneğin Türkiye’de şebekeden tüketilen 1 kWh elektrik ortalama yaklaşık 0,4-0,5 kg CO₂ emisyonuna yol açmaktadır (üretimde kullanılan kaynaklara bağlı olarak). Dolayısıyla site genelinde yapılacak her 1.000 kWh’lik tasarruf, yaklaşık 400-500 kg daha az CO₂ salımı demektir. Isınma için kullanılan doğal gaz veya kömür gibi fosil yakıtlarda da benzer şekilde tüketim azaldıkça salımlar düşer. Enerji verimliliği tedbirleriyle siteler sadece kendi bütçelerine değil, ülkenin iklim hedeflerine de katkıda bulunur. Türkiye, 2053 yılında net-sıfır karbon hedefini açıklamıştır ve bu hedefe ulaşmada en kritik bileşenlerden biri enerji verimliliğidir. Binalar, toplam enerji tüketiminin ve dolayısıyla emisyonların önemli bir bölümünü oluşturur. Yapılan araştırmalar, iyi yalıtılmış ve verimli sistemlere sahip binaların, standart bir binaya kıyasla %30-50’ye varan oranlarda daha az enerji harcadığını ve bu ölçüde daha az karbon izi bıraktığını göstermektedir. Örneğin A enerji sınıfında bir bina, C sınıfı bir binadan yıllık tonlarca daha az CO₂ emisyonu yapar. Ayrıca sitelerde yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması (güneş panelleri vb.) karbon ayak izini daha da küçültür, zira bu kaynaklar enerji üretirken karbon salmazlar. Sonuç olarak, site ölçeğinde enerji verimliliği uygulamaları bir yandan ekonomik fayda sağlarken diğer yandan çevresel sorumluluğun yerine getirilmesine yardımcı olur. Daha az fosil yakıt tüketimi, daha temiz bir hava ve iklim değişikliğinin yavaşlatılmasına katkı anlamına gelir.

Site için enerji verimliliği merkezi ısıtma sistemlerinde nasıl uygulanır?

Merkezi ısıtma sistemine sahip apartman ve sitelerde enerji verimliliği sağlamak, hem yakıt faturalarını azaltmak hem de tüm sakinlere adil ve konforlu ısınma sunmak açısından gereklidir. İlk olarak, ısı gider paylaşım sistemi uygulanması yasal bir zorunluluktur ve verimlilik için elzemdir. 2 Mayıs 2012’den itibaren merkezi kaloriferli binalarda ısı pay ölçer cihazlarının kullanımı mecburi hale gelmiştir. Bu cihazlar her dairenin kullandığı ısı enerjisini ölçerek, yakıt masrafının dairelerin tüketimine göre bölüştürülmesini sağlar. Böylece herkes dairesini ne kadar sıcak tuttuysa o oranda ödeme yapar, bu da kullanıcıları tasarrufa teşvik eder. Isı pay ölçer sistemi kurulurken genellikle her radyatöre elektronik bir ölçer takılır ve merkezi kazan yakıt giderinin %70’i dairelerin tüketimine göre, %30’u ise ortak alan payı olarak m² oranında bölüştürülür. Bu sayede gereksiz yere enerji harcanmasının önüne geçilir. Termostatik vana kullanımı merkezi sistemlerin verimli işlemesinde bir diğer kritik unsurdur. Her radyatöre takılan termostatik vanalar, oda sıcaklığı istenen seviyeye gelince radyatöre sıcak su girişini kısarak fazla ısınmayı önler. Bu sayede hem daire içi konfor korunur hem de %15’lere varan yakıt tasarrufu sağlanır (oda sıcaklığını sabit tutarak aşırı ısınmayı engellediği için). Merkezi sistemlerde kazan dairesi ekipmanlarının verimli çalışması da önemlidir: Kazan, brülör, pompa gibi elemanlar periyodik bakımdan geçirilmeli, yanma verimi ölçülmelidir. Eski kazanlar düşük verimde çalışarak yakıt israfına yol açabilir; bu durumda kazan yenilemesi yatırımının geri dönüşü kısa olabilir. Yeni nesil kazanlar otomatik kontrol üniteleriyle dış hava sıcaklığına göre modülasyon yaparak gereksiz yakıt yakmaz. Dengeleme vanaları kullanarak sistemdeki su akışını tüm dairelere eşit dağıtmak da hem şikâyetleri azaltır hem verimi artırır – alt katlar aşırı ısınıp üst katlar soğuk kalıyorsa sistem dengede değildir ve enerji boşa gider. Ayrıca gece geç saatlerde veya gündüz herkes işteyken merkezi sistemi kısmen kapatmak (tamamen değil ama sıcaklık ayarını düşürmek) ciddi tasarruf getirir. Yönetmeliklere göre merkezi sistemli binalarda iç sıcaklığın 15°C’nin altına düşmeyecek şekilde ayarlanması gerekir. Bu sınırı koruyarak örneğin gece termostatı 20°C’den 17°C’ye ayarlamak yakıt tüketimini anlamlı ölçüde azaltacaktır. Son olarak, kazan dairesinde yakıt tüketimi ve sıcaklıklar bir otomasyon sistemiyle izlenirse optimizasyon daha hassas yapılabilir. Özetle, merkezi ısıtma sistemli sitelerde ısı paylaşımı, termostatik kontrol, düzenli bakım ve akıllı işletme yöntemleri bir arada uygulanarak konfor kaybı olmaksızın yüksek enerji verimliliği elde edilebilir.

Site için enerji verimliliği akıllı bina teknolojileri ile nasıl geliştirilebilir?

Akıllı bina teknolojileri, modern sitelerde enerji verimliliğini bir üst seviyeye taşıyan yenilikçi uygulamalardır. Bu teknolojilerin temelinde, binanın çeşitli sistemlerinin dijital sensörler ve kontrol üniteleriyle yönetilmesi yatar. Örneğin, site içindeki dairelerin sıcaklıklarını internet üzerinden izleyip kontrol etmeye izin veren akıllı termostat sistemleri kurulabilir. Bu sayede sakinler evde yokken ısıtmayı minimuma indirebilir, eve gelmeden önce uzaktan tekrar konfor sıcaklığına çıkarabilir. Akıllı aydınlatma sistemleri, gün ışığı ve hareket sensörleriyle donatılarak odaların doğal ışık seviyesine göre iç aydınlatmayı otomatik ayarlar veya kimse yoksa ışıkları kapatır. Enerji yönetim yazılımlarıyla entegre çalışan bu sistemler, her daire ve ortak alan için detaylı tüketim verilerini de kayıt altına alır. Örneğin, bir sitenin enerji izleme platformu üzerinden her bloğun anlık elektrik, su, ısı tüketimi görülebilir; anormallikler anında tespit edilip müdahale edilebilir. IoT (Nesnelerin İnterneti) cihazları da enerji verimliliğinde devreye giriyor: Akıllı prizler, akıllı ev aletleri gibi IoT destekli cihazlar, merkezi bir hub tarafından yönetilerek belirli saatlerde çalışmaları veya stand-by’a geçmeleri sağlanabilir. Örneğin çamaşır makinesi kendini gece tarifesinde çalışacak şekilde programlayabilir veya unutulup açık kalan klima, kullanıcı evden çıkınca telefon uyarısıyla kapatılabilir. Akıllı bina sistemleri ayrıca havalandırma ve klima otomasyonunu da içerir. Karbondioksit sensörleri ortamdaki hava kalitesine göre fanları devreye alıp kapatabilir, gereksiz çalışmayı önler. Yapay zeka destekli enerji yönetimi ise geleceğin önemli bir aracı: Bina yönetim sistemi, geçmiş tüketim verilerini ve hava durumunu analiz ederek ısıtma-soğutma cihazlarını en uygun şekilde optimize edebilir. Örneğin yapay zeka, bir sitenin alışkanlıklarını öğrenip, güneşli günlerde ısıtmayı biraz daha erken kapatıp güneş kazancından yararlanarak yakıt tasarrufu yaptırabilir. Tüm bu akıllı teknolojiler, kullanıcı müdahalesine gerek kalmadan otonom bir enerji tasarrufu sağlar. Ancak unutulmamalıdır ki, akıllı sistemlerin doğru çalışması için düzenli kalibrasyon ve bakım da gereklidir. Sonuç olarak akıllı bina teknolojileri, insan hatasını ve unutkanlığını ortadan kaldırarak sitelerde 24 saat kesintisiz bir verimlilik optimizasyonu sunar ve konforu düşürmeden tüketimi azaltır.

Site için enerji verimliliği ve elektrikli araç şarj altyapısı nasıl planlanır?

Elektrikli araçların (EV) yaygınlaşmasıyla birlikte site otoparklarında şarj istasyonları kurulumu gündeme gelmiştir. İyi planlanmış bir şarj altyapısı, hem enerji verimliliği hem de kullanıcı memnuniyeti açısından önemlidir. İlk olarak, yasal mevzuata göre yeni yapılacak binalarda belirli büyüklükteki otoparklarda elektrikli araç şarj üniteleri zorunlu hale getirilmiştir. 2023’te yürürlüğe giren Otopark Yönetmeliği değişikliklerine göre, zorunlu otopark kapasitesi 20 araç ve üzeri olan sitelerde en az bir adet EV şarj istasyonu bulunmalı ve toplam park yerlerinin belirli bir yüzdesi elektrikli araçlara uygun şekilde hazırlanmalıdır. Bu, proje aşamasında elektrik altyapısının buna göre tasarlanmasını gerektirir. Mevcut sitelerde ise kat maliklerinin kararıyla şarj istasyonu kurulabilir; yeni düzenlemeler, eskiden ihtiyaç duyulan 4/5 çoğunluk kararını kaldırmış ve basit çoğunlukla (yüzde 51 oy çokluğu) şarj ünitesi kurulumu onaylanabilir hale gelmiştir. Bu kolaylaştırma, sitelerin EV altyapısına geçişini hızlandırmayı amaçlar. Şarj istasyonu planlarken öncelikle elektrik pano ve trafosunun kapasitesi gözden geçirilmelidir. Birden fazla hızlı şarj cihazı yüksek güç çekebileceğinden, sitenin ana bağlantı gücünün yeterli olup olmadığı dağıtım şirketiyle birlikte değerlendirilmelidir. Gerekirse güç artırımı veya yük yönetim sistemi kurulması gerekir. Yük yönetimi, aynı anda birden çok aracın şarj olduğu durumlarda toplam çeki kısıtlayarak şebekeyi zorlamadan araçları dönüşümlü veya kısıtlı hızda şarj edebilen akıllı sistemlerdir – bu hem şebeke verimliliğini sağlar hem de güç aşımı kaynaklı kesintileri önler. Şarj noktaları genellikle duvar tipi (wallbox) veya zemin tipi istasyonlar olarak kurulur ve her biri ayrı bir elektrik sayacıyla izlenebilir. Site yönetimleri, adil faturalandırma için kullanıcı bazlı ödeme sistemleri uygulamalıdır; yeni düzenlemeye göre şarj maliyeti sadece istasyonu kullanan araç sahiplerine yansıtılacak, kullanmayanlardan ücret alınmayacaktır. Ayrıca emniyet açısından, altyapının yetkili elektrik mühendislerince projelendirilmesi ve koruma düzeneklerinin (aşırı akım koruma, kaçak akım rölesi vb.) doğru seçilmesi şarttır. Enerji verimliliği perspektifinden bakıldığında, sitelerde EV şarjının özellikle gece düşük tarife saatlerinde yapılması teşvik edilebilir. Bu hem araç sahiplerine daha ucuz maliyet getirir hem de şebeke dengesi için iyidir. Örneğin site yönetimi iç tüzüğünde, mümkünse araçların 22:00-06:00 arasında şarj edilmesini öneren bir politika belirleyebilir. Solar paneli olan siteler ise gündüz ürettiği fazla enerjiyi bataryalarda depolayıp akşam araçlara vermek gibi ileri seviye uygulamalara gidebilir. Sonuç olarak, elektrikli araç şarj altyapısını planlarken yasal gerekliliklere uymak, teknik kapasiteyi doğru ayarlamak ve akıllı yönetim sistemleriyle entegre etmek gerekir. İyi planlanmış bir şarj istasyonu, site sakinlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak, sitenin değerini artıracak (EV dostu siteler rekabet avantajı sağlar) ve bunu yaparken enerji altyapısını verimli şekilde yönetecektir.

Site için enerji verimliliği asansör kullanımında nasıl sağlanabilir?

Site binalarında asansörler genellikle 24 saat aktif olduğundan, enerji tüketimleri kayda değerdir. Asansör sistemlerinde verimlilik sağlamak için hem teknik iyileştirmeler hem de kullanım alışkanlıkları noktasında adımlar atılabilir. Öncelikle yeni veya tadil edilecek asansörlerde enerji verimli motor ve sürücü teknolojileri tercih edilmelidir. Eski model asansörler hız kontrolü olmaksızın tam güç çalışırken, modern asansörlerde değişken voltaj-frekans (VVVF) sürücüler sayesinde motorlar kalkış ve duruşlarda kademeli güç kullanır, bu da %20-30 oranında enerji tasarrufu getirir. Rejeneratif sürücülü asansörler ise, kabin aşağı inerken veya boş kabin yukarı giderken oluşan frenleme enerjisini elektrik olarak geri kazanıp bina içinde kullanabilir. Bu teknolojiler ilk yatırımda maliyetli görünse de yoğun kullanılan sitelerde birkaç yıl içinde kendini amorti eder. Asansör kabin aydınlatmaları ve havalandırma fanları da verimlilik için ele alınmalıdır: Kabin içindeki lambalar LED ile değiştirilmelidir. Ayrıca kabin bekleme modundayken (asansör kullanılmıyorken) ışıkların ve fanın otomatik olarak kapanmasını sağlayan sensörler eklenmelidir. Birçok modern asansörde bu özellik vardır veya sonradan kit takılarak eklenebilir. Bu sayede gün boyu boş kabinde gereksiz enerji harcanmaz. Asansör kullanım planlaması da yapılabilir: Örneğin aynı bloka bitişik iki asansör varsa yoğun olmayan saatlerde biri park pozisyonunda bırakılıp diğeri çalıştırılabilir, böylece boş seferler azalır. Site sakinlerinin asansör kullanırken basit tasarruf davranışları da önemlidir; örneğin yakın katlar arası mümkünse merdiven kullanmak hem sağlık hem enerji için teşvik edilebilir. Asansör beklerken gereksiz çağrı butonuna basılması, iki asansörün de boşuna hareket etmesine yol açabilir – bu konuda sakinler bilinçlendirilmelidir. Periyodik bakım, asansör verimliliğinin sürekliliği için şarttır: İyi yağlanmış makaralar ve doğru ayarlı fren sistemleri, motorun daha az zorlanarak çalışmasını sağlar. Hidrolik asansörlü sitelerde, motor-pompa sisteminin bakımı ve yağ değişimi enerji tüketimini düşüren bir etkendir. Son olarak, asansör makine dairesinin uygun sıcaklıkta tutulması (çok soğuk ya da çok sıcak olmaması) da ekipmanların verimli çalışmasına yardımcı olur – bunu sağlamak için gerekiyorsa küçük bir iklimlendirme cihazı kullanılabilir, zira aşırı soğuk yağların katılaşması veya fazla sıcak elektroniklerin verimsizleşmesi engellenmelidir. Tüm bu önlemler bir araya geldiğinde, site asansörlerinin toplam elektrik tüketiminde %20’ye varan azalma elde edilebilir. Bu hem işletme giderlerini azaltır hem de ekipman ömrünü uzatarak dolaylı ekonomik kazanç sağlar.

Site için enerji verimliliği havuz ve sosyal tesislerde nasıl sağlanır?

Pek çok site, ortak kullanım için yüzme havuzu, spor salonu, sauna gibi sosyal tesislere sahiptir ve bu birimlerin enerji tüketimi doğru yönetilmezse oldukça yüksek olabilir. Enerji verimliliğini sağlamak için öncelikle havuzlarla başlayalım: Yüzme havuzlarında en büyük giderlerden biri suyun ısıtılması (eğer ısıtmalı havuz ise) ve havuz motorlarının elektrik tüketimidir. Havuz suyu ısıtmasında verimli bir kazan veya ısı pompası kullanılmalı, su sıcaklığı gereksiz yere çok yüksek tutulmamalıdır (örneğin yazın açık havuzlarda güneşle doğal ısınma yeterli olabilir). Havuzların üzerini özellikle geceleri ve kullanılmadığı zamanlarda örten ısı yalıtımlı branda veya kapaklar kullanmak, buharlaşma kaynaklı ısı kaybını %50’ye varan oranlarda azaltır. Bu, ısıtma için harcanan enerji miktarını ciddi ölçüde düşürür. Havuz sirkülasyon pompaları ve filtrasyon sistemi, sürekli çalışmak yerine zamanlayıcılarla optimize edilmelidir. Örneğin geceleri sirkülasyon saykılı azaltılabilir. Yeni havuz pompası seçiminde değişken hızlı (inverter kontrollü) havuz pompaları tercih edilirse, suyun temiz kalma durumuna göre pompa hızı ayarlanarak elektrik tasarrufu yapılır. Havuz etrafı aydınlatmalarında da LED ve sensör kullanımı önemlidir. Spor salonu gibi tesislerde ise iklimlendirme ve havalandırma kritik noktadır. Klima ve havalandırma sistemleri salon kullanım saatlerine göre programlanmalı, kimse yokken cihazlar düşük modda çalışmalıdır. Spor ekipmanlarının (koşu bandı vs.) kullanılmadığında tamamen kapatılması sağlanmalıdır. Birçok kişi spor salonunda aletleri standby konumda bırakabilir; pano uyarıları ve otomatik kapanma özelliği olan prizler bu durumu önler. Sauna, buhar odası gibi alanlar çok ciddi elektrik veya yakıt tüketebilir. Buralarda zaman kısıtlaması ve randevu sistemiyle gereksiz sürekli çalışmanın önüne geçilebilir. Örneğin saunayı 7/24 sürekli sıcak tutmak yerine, talep oldukça ısıtmak büyük tasarruf sağlar. Isı yalıtımı bu odalarda da çok önemlidir, ısı kaçakları önlenmelidir. Ortak duş alanlarında fotoselli armatürler kullanılarak su ve enerji tasarrufu yapılabilir. Aydınlatma yönünden spor salonu, havuz gibi tesislerde gün ışığı az ise LED projektörler ve mümkünse hareket sensörleri kullanılabilir (örneğin kimse yokken ışıkların yarı kapasiteye düşmesi gibi). Ayrıca havuz tesisinin havalandırmasında nem sensörlü kontrol, su buharından kaynaklı rutubeti atarken fazla havalandırma yapıp ısı kaybetmemek adına önemlidir. Son olarak, sosyal tesislerin kullanım saatleri site yönetimince optimize edilebilir: Gece yarısından sonra kapalı tutulan tesisler, gereksiz enerji tüketimini engeller. Bu alanların enerji tüketimleri ayrı alt sayaçlarla izlenip yüksek tüketim varsa nedenleri araştırılmalıdır. Tüm bu önlemler bir araya geldiğinde, sitenin sosyal donatı alanları konfordan ödün vermeden daha verimli işletilebilir, hem işletme maliyetleri düşer hem de cihazların ömrü uzar.

Site için enerji verimliliği için yeşil alanlar ve çatı bahçeleri nasıl katkı sağlar?

Yeşil alan düzenlemeleri ve yeşil çatılar, bir sitenin enerji verimli olmasına dolaylı yoldan destek olur. Özellikle büyük apartman bloklarına sahip sitelerde, binaların çevresine dikilen ağaçlar ve bitkiler, mevsime göre doğal bir klima işlevi görür. Yaz aylarında yapraklı ağaçlar binaları gölgelendirerek güneş ışığını keser ve dairelerin soğutma ihtiyacını azaltır. Kışın ise yaprak döken ağaçlar güneşi engellemez, böylece doğal ısınma sağlanır. Bu mevsimsel denge, binaların ısıtma-soğutma yüklerini düşürür. Peyzaj alanlarında toprak ve bitki örtüsü, çevrenin fazla ısınmasını engelleyerek “kentsel ısı adası” etkisini azaltır. Özellikle beton ve asfalt yüzeylerin yoğun olduğu sitelerde yazın bu yüzeyler ısınarak bina içlerini de olumsuz etkiler; oysa çim ve bitki örtüsü bu etkiyi minimuma indirir. Yeşil çatılar (teras bahçeleri) ise doğrudan bina enerji performansına katkı sağlayan bir uygulamadır. Bina çatısının toprak, bitki ve özel membran katmanları ile kaplanması sonucu oluşturulan yeşil çatı sistemi, bir nevi ekstra yalıtım tabakası gibi çalışır. Toprak ve bitkiler, çatının güneşten aşırı ısınmasını engeller ve altındaki dairelerin yazın daha serin kalmasını sağlar. Kışın da çatıdaki bu katman, ısı kaybını azaltarak içerideki sıcaklığın korunmasına yardımcı olur. Yapılan ölçümler, yeşil çatı uygulamalarının bina ısıtma-soğutma enerji ihtiyacını %5-10 aralığında düşürebildiğini göstermektedir. Ayrıca yeşil çatılar yağmur sularını emer ve çatıda su birikintisi yönetimine katkı sunar, bu da çatı izolasyonunun ömrünü uzatır. Dikey bahçeler (bina cephelerine uygulanan yeşil bitki panelleri) de cephe yalıtımını destekler ve estetik katkı yanında ısı kazançlarını azaltır. Bunların dışında, sitelerde hobi bahçeleri gibi yeşil alanların varlığı, sakinlerin çevre bilincini artırarak enerji tasarrufuna daha fazla önem vermelerini sağlayabilir. Örneğin kendi bahçesinde bitki yetiştiren bir sakin, doğal döngüye şahit olarak enerji tasarrufuna daha sıcak bakabilir. Sonuç olarak, doğal yeşil dokunun artırılması, binaları yazın serin, kışın sıcak tutan doğal bir yalıtım mekanizması oluşturur. Bu, mekanik iklimlendirme ihtiyacını azaltarak enerji verimliliğine hizmet ederken, aynı zamanda siteye estetik ve sosyal faydalar da sağlar.

Site için enerji verimliliği için yeşil alanlar ve çatı bahçeleri nasıl katkı sağlar?

Site için enerji verimliliği için yeşil alanlar ve çatı bahçeleri nasıl katkı sağlar?

Site için enerji verimliliği gelecekte hangi yeniliklerle artacak?

Önümüzdeki yıllarda enerji teknolojilerindeki ilerlemeler, sitelerde enerji verimliliğini daha da artırma potansiyeli taşıyor. Akıllı şebeke (smart grid) uygulamalarının yaygınlaşmasıyla, siteler tükettikleri enerjiyi anlık şebeke durumuna göre optimize edebilecekler. Örneğin ileride elektrik tarifeleri saatlik bazda değişken hale gelebilir ve akıllı ev sistemleri, en ucuz saatlerde cihazları otomatik çalıştırarak maliyeti minimize edebilir. Bina enerji yönetiminde yapay zekâ kullanımı derinleşecek; yapay zekâ algoritmaları hava durumu tahminlerini ve site kullanıcılarının alışkanlıklarını öğrenerek ısıtma-soğutma sistemlerini ideal şekilde yönetecek. Depolama teknolojilerindeki gelişmeler de binalara yansıyacak: Ev tipi bataryalar daha uygun maliyetli ve yaygın hale geldikçe, siteler gündüz güneş panellerinden ürettikleri elektriği bataryalarda depolayıp akşam kullanımına aktarabilecekler. Bu sayede dış şebekeden çekilen enerji azalacak, verimlilik artacaktır. Elektrikli araçlar da geleceğin enerji ekosisteminde önemli bir rol oynayacak; çift yönlü şarj (V2G, Vehicle-to-Grid) teknolojisi yaygınlaşırsa, sitelerin otoparkındaki elektrikli araçlar şebeke ile entegre birer enerji depolama birimi gibi çalışarak talep yönetimine katkıda bulunabilir. Örneğin akşam pik saatlerde araçların bataryasından siteye enerji verip, gece geç saatte tekrar şarj olmak gibi senaryolar mümkün olacak. Nesnelerin interneti (IoT) alanındaki yenilikler, daire içindeki her cihazın, lambanın, prizin akıllanması anlamına geliyor; böylece enerji tasarrufu fırsatları en ince ayrıntıya kadar değerlendirilebilecek. Örneğin gelecekte buzdolapları, çamaşır makineleri gibi cihazlar enerji fiyatlarına göre çalışma zamanlarını otomatik ayarlayabilecek donanıma sahip olacaklar. İnşaat malzemelerinde de yenilikler bekleniyor: Akıllı camlar (ışık geçirgenliği ayarlanabilir cam sistemleri) ile perdeler yerine camın kendisi güneş ışığını otomatik kesip geçirebilecek, böylece soğutma yükleri azalacak. Isı depolayan duvar malzemeleri veya faz değişimli materyaller, gündüz ısıyı soğurup gece ortama geri vererek ısıtma ihtiyacını azaltacak. Türkiye de 2024 itibarıyla ikinci Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nı devreye almış olup 2030’a kadar yenilikçi 61 eylem planlamıştır. Bu eylemler arasında binalarda ileri teknoloji kullanımının teşviki de bulunmaktadır. Özetle, dijitalleşme ve temiz enerji teknolojilerindeki gelişmeler, sitelerin enerji verimliliğini sürekli iyileştirmesine imkân tanıyacak. Gelecekte enerji verimli site konsepti, sadece düşük tüketim değil aynı zamanda enerjiyi depolayan, üreten ve akıllıca yöneten bir yapıya dönüşecektir. Bu da hem sakinler hem ülke ekonomisi hem de gezegenimiz için büyük kazanımlar anlamına geliyor.

Site için enerji verimliliği projelerinde maliyet ve tasarruf dengesi nasıldır?

Enerji verimliliği projelerine yatırım yaparken en önemli konulardan biri, harcanan paranın ne kadar sürede geri döneceğinin hesaplanmasıdır. Site yönetimleri için maliyet-fayda analizi yapmak bu nedenle kritik önemdedir. Genellikle enerji verimliliği önlemleri, sağladığı tasarrufla kendini belirli bir sürede amorti eder ve sonrasında net kazanç getirir. Örneğin, bir apartmana yapılan kapsamlı ısı yalıtımı yatırımı ele alalım: Dış cephe mantolama ve çatı izolasyonu için belirli bir sermaye harcanır, fakat yakıt tüketiminde %30-40’lara varan azalma sayesinde bu yatırım yaklaşık 5-7 yıl içerisinde kendini öder. Bundan sonraki yıllarda ise yalıtım ömrü boyunca her kış daha düşük faturalar şeklinde kâr elde edilir. Benzer şekilde LED aydınlatmaya geçiş projesi, geleneksel ampullere kıyasla %80’e varan tasarruf sağladığından çoğunlukla 1-2 yıl gibi kısa bir sürede kendini amorti eder. Büyük sitelerde kazan veya soğutma grubu yenilemeleri gibi projelerde yatırım tutarı yüksek olabilir, ancak tasarruf da yüksek olacağından geri dönüş süreleri makul (örneğin 4-6 yıl) olabilir. Finansman maliyetleri de dikkate alınmalıdır: Eğer site yönetimi kredi kullanarak bir enerji verimliliği projesi yapıyorsa, kredi faizini de hesaba katıp net kazancı değerlendirmelidir. Neyse ki yalıtım kredisi gibi düşük faizli özel finansmanlar bu yükü azaltır. Örnek bir kapsamlı uygulama incelersek; kamu binalarında yapılan enerji verimliliği iyileştirmelerinde eğitim ve ofis binalarında %50’nin, hastanelerde %30’un üzerinde tasarruf elde edildiği ve bu sayede projelerin 4-5 yıl gibi sürelerde geri ödeme sağladığı raporlanmıştır. Siteler için de durum benzerdir: Eğer bir site enerji faturasını yılda örneğin 1 milyon TL ödüyorsa ve alacağı önlemlerle %20 tasarruf yapabiliyorsa, bu yılda 200 bin TL kazanç demektir. 600 bin TL’lik bir yatırımla bu sağlanıyorsa, üç yılda kendini öder. Öte yandan, ölçülemeyen bazı kazanımlar da vardır: Verimli sistemler sayesinde cihazların ömrünün uzaması, bakım maliyetlerinin düşmesi veya gayrimenkul değerinin artması gibi dolaylı faydalar da mali dengede hesaba katılmalıdır. Enerji kimlik belgesi yüksek (A-B sınıfı) olan binaların satış/kira değerlerinin arttığı bilinmektedir; bu da yapılan yatırımların geri dönüşüne katkıdır. Sonuç olarak, site yönetimleri enerji verimliliği projelerinde dengeli ve uzun vadeli bir bakış benimsemelidir. Başlangıç maliyetine odaklanırken, elde edilecek sürekli tasarruf akışı ve diğer faydalar göz ardı edilmemelidir. İyi planlanmış bir proje, genelde makul bir sürede kendini finanse eder ve sonrası için sürdürülebilir bir tasarruf kaynağı oluşturur. Bu da hem ekonomik hem çevresel açıdan kazan-kazan durumudur.

Kaynakça

  1. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, “Enerji Verimliliği” (Bilgi Sayfası), enerji.gov.tr, Güncelleme: 24.12.2024.
  2. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, “Konutlarda Isı Yalıtım Kampanyası” (Duyuru), 06.09.2022.
  3. 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanunu, 02.05.2007 tarih ve 26510 sayılı Resmî Gazete.
  4. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği, 05.12.2008 tarih ve 27075 sayılı RG; Değişiklik: 28.04.2017 tarih ve 30050 sayılı RG.
  5. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), “2025 Yılı Serbest Tüketici Limiti” (13065 sayılı Kurul Kararı, RG 17.12.2024).

EÇE Enerji, 2018 yılında, Türkiye sanayisinin öncülerinden EGE ÇELİK’ in güvencesiyle kuruldu. İlk adımda İzmir Aliağa’da bulunan EGE ÇELİK tesislerine elektrik tedariki sağlarken kısa sürede enerji tedarik sektöründe güvenilir, istikrarlı ve sürdürülebilir hizmet sunan bir marka haline geldi.

Bugün, 81 ilde bulunan müşterilerine elektrik tedarik eden EÇE Enerji, GES yatırımları, yeşil enerji tedariki, araç şarj istasyonu hizmetleri ile müşterilerine enerjinin birçok alanında destek veren bir iş ortağı konumundadır. Enerji sektöründe şeffaflık, kalite ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle hareket eden EÇE Enerji; teknolojiyi ve yenilikçiliği merkeze alan anlayışıyla geleceğin ihtiyaçlarına bugünden cevap vermektedir.

Diğer Bloglar
EÇE Enerji ile güvenilir ve sürdürülebilir
elektrik tedarikine başlayın.